Deprem ve hafıza körlüğü

  • GİRİŞ25.04.2025 08:31
  • GÜNCELLEME25.04.2025 08:31

Deprem gerçeği asla siyasallaştırılmaması gereken bir konu. Gelin görün ki Silivri açıklarında yaşanan 6.2’lik depremi fırsat bilen klavye orkestracıları yine döktürmüş. 

Mazallah depremde bir kayıp yaşansa mevzuyu İmamoğlu’nun tutukluluğuna bağlayacaklar. Onlara göre; “İktidar, siyasallaşmış yargı marifetiyle depremle mücadeleye ket vurmuşmuş” falan filan. Gören de İBB gürül gürül dönüşüm yapıyor zannedecek. Rakamlara göre İstanbul genelinde yürütülen dönüşüm/yenileme çalışmalarında Büyükşehir Belediyesi’nin payı yüzde 1 civarında. 

Deprem ve çarpık yapılaşma ile mücadele maksadıyla kurulan Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın kuruluşuna İmamoğlu’nun eleştiri ve itirazları olmuştu. O günlerde bu eleştiriyi gündem yapanlar şimdi hafıza körlüğünde. Temel atmama töreni ile biyolojik arıtmadan İstanbul’un nasıl mahrum bırakıldığı da aynı hafıza körlüğünde. Kentsel dönüşüm hizmetlerine yönelik yeni yapılanmada sadece Marmara Bölgesi’ne odaklanan bir genel müdürlük ayrıca ihdas edilmişti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın başlattığı istişare toplantılarına İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere iktidar/muhalefet ayrımı gözetmeksizin bütün belediyeler davetliydi. Bu istişari görüşmelere kimlerin katılmadığını siz tahmin edersiniz.

Konuyu siyasallaştırma niyetinde hiç değilim aslında. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın projeksiyonunu rakamlarla çerçevelemek isterim. Vereceğim bilgilerin rahatsız ettiği kesimler olabilir. Ona yapacak bir şey yok.

Her şeyden önce Türkiye coğrafyası neredeyse bütün ana karası itibariyle deprem kuşağında yer alıyor. Himalayalar’dan, Alpler’e uzanan kuşakta en riskli 5 ülke arasındayız.

Doğu Anadolu fay hattının nasıl bir yıkıma yol açtığını Kahramanmaraş Depremi’nde gördük. Halen 11 ildeki yaraları sarmak için devletimizin bakanlıkları, kurum ve kuruluşları hummalı bir çalışmayı sürdürüyor. 

Kuzeyden geçen fay hattı Türkiye’nin en doğusundan başlayıp Marmara ve Trakya üzerinden Yunanistan’a doğru uzanıyor. 

Adalar (Ege) Denizi üzerinden karaya paralel uzanan faylar da aktif vaziyette.  

Hal böyle olunca, deprem gerçeğine göre Türkiye’deki yapı stokunun yenilenmesi elzem. Özellikle 2000 yılı öncesi tüm yapılar ciddi bir risk barındırıyor. Şayet yapı stoku yenilenmeseydi 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nde Elazığ’da da çok büyük yıkımlarla karşılaşacaktık. 

“Kentsel Dönüşüm” uygulamaları yapı stokunu yenilemenin en fonksiyonel yöntemi. Ne yazık ki kentsel dönüşüm projeleri muhalefetin ‘rantsal dönüşüm’ yaftası ile kirletildi. Kentsel dönüşüm sadece bakanlık marifetiyle yürütülen bir uygulama değil. Belediyeler de kentsel dönüşüm yapabiliyor. Bu yol tüm yerel yönetimlere açık. Bir ayrım gözetilmiyor. Üstelik Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kolaylaştırıcı, teşvik edici pek çok desteği var. Rantsal dönüşüm yaftasının ardına sığınan belediye başkanları rantsal olmayan dönüşüm yapsınlar o vakit. Fakat niyet farklı. Kentsel dönüşüm yapmak en zor ve en yorucu hizmet alanlarından biri. Zahmeti, zorluğu, riski göze alamayanların saldırdığı bir lafız oldu kentsel dönüşüm. Adeta tu-kaka edildi. 

Hatay Antakya’da 2017-2018 yıllarında Bakanlığın öncülüğünde başlatılan kentsel dönüşüm projesi bir kesimin ideolojik hesaplarına kurban edilmeseydi 6 Şubat Depremi’ne kadar proje tamamlanır ve o bölgede binlerce insan hayatını kaybetmemiş olurdu. Rantsal dönüşüm eylemleriyle çürük yapıların yenilenmesine karşı çıkan dönemin büyükşehir belediye başkanı 6 Şubat Depremi’ndeki kayıpları görünce vicdan azabı duymuş mudur acaba?  

Gelelim İstanbul’a…

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre İstanbul’da 1,5 milyon yapı risk altında. Bakanlığın öncülüğünde 39 ilçede 365 farklı alanda kentsel dönüşüm projesi devam ediyor. 2012 yılından bu yana İstanbul’da 923 bin bağımsız bölümün dönüşümü tamamlandı. Yaklaşık 208 bin 915 bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor.  

“Yarısı Bizden” kampanyası ile evini dönüştürmek isteyen vatandaşlara hibe, kredi ve taşınma yardımı yapılıyor. Şu an İstanbul’da 21 bini aşkın bina, ev ve işyerinin yenilenmesi “Yarısı Bizden” kampanyası kapsamında yürütülüyor. TOKİ ve Emlak Konut inşaatların yapımını üstlenebiliyor.

Silivri’de vuku bulan depremle ilgili olarak uzmanlar arasında farklı görüşler var. Beklenen deprem bu mu? Yoksa asıl depremin habercisi mi? 

Hangi fikre itibar edersek edelim sonuçta bölgeden geçen bir canlı fay hattı var. Her koşulda İstanbul’u en riskli ihtimale hazır hale getirmemiz gerekiyor. Burada vatandaşa düşen büyük sorumluluk, devletin sunduğu imkanlara müracaat ederek bir an evvel eski yapılarını yenilemeye başlamaları.

Umarız bu deprem sönümlenmiş olur. Elde edilecek zaman diliminde İstanbul’u afetlere karşı daha tahkimli hale getirmeyi başarırız. 

Geçmiş olsun İstanbul. 

Yeni Akit

Yorumlar2

  • MUCİBÜRRAHMAN 5 gün önce Şikayet Et
    Eyyy kötü tutkularını atmış RUHUNU faziletlerle donatmış en YÜCE ve en GÜZEL İNSAN ALLAH CC.senden sende ALLAH CC.DAN hoşnut ve RAZI olarak ALLAH CC.dön,HOŞNUT ve RAZI olduğu HAS kulları arasına katılıp FİRDEVİS CENNETİNE(CENNETİN EN ÜST VE ORTA YERİNE)giriniz,KUTSAL DEĞERLERİNİ HER ŞEYİN ÜZERİNDE SEVEN DEĞERLİ VATAN ve MİLLETİNİN HAS evladı ağabeyim.SELAM VE DUALARIMLA ALLAH A EMANET OLUNUZ
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Fikret ONHAN 5 gün önce Şikayet Et
    Sayın Bakanım bu verileri sık sık paylaşmak lazım
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat