Selim savcımız şehid edildi

  • GİRİŞ01.04.2015 08:12
  • GÜNCELLEME02.04.2015 09:04

Kendilerine yazar-sanatçı diyen bir grup ‘Berkin Elvan için hayatı durdurun’ çağrısı yapmışlar, çağrı karşılık bulmadığı gibi kendileri bile çağrılarına uymamışlardı.

Bu çağrıyı onlara üst aklın yaptırdığı, maşa gibi kullanıldıkları yorumları yapılmıştı.

Kaos oluşturma çağrısının tabanda halktan destek görmeyeceği açıktı ve öyle de oldu.

Ancak karanlık odakların çağrısı, terör örgütlerinde karşılılık buldu.

Terör örgütünün hedefinde, Berkin Elvan soruşturmasını yeni alan Cumhuriyet Savcısı vardı.

Kendilerini DHKC savaşçıları kabul eden iki teröristten biri avukat kimliği göstererek ve koluna da avukat cübbesi alarak  Çağlayan Adliyesine kontrolsüz girerken  olayda kullanacakları silahı da içeri sokmuştu.

Altıncı katta bulunan Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın odasına gittiler. Yanındaki katibi silah tehdidiyle dışarı çıkartıp savcıyı rehin aldılar.

Terör örgütünün flamaları önünde, yüzü maskeli teröristin  savcının kafasına silah dayamış, ağzını kapatmış halde fotoğraflarını medya ve sosyal medyada görünce, gayrı ihtiyari bizim Selim dedim.

1994’lü yıllarda Mersin’de yanımda savcılık stajına başlayan Selim Kiraz. Başarılı bir şekilde stajını tamamlamış, savcı olarak atanmıştı. Akıp giden yirmi yılda, selam, tebrik ve mesajlarla haberleşiyorduk. 2010 yılında Gaziosmanpaşa savcılığına atanınca tekrar görüşmeye başladık.

İki yetimi kaldı

Selim bey evlenmiş, hakime hanım ile evliliklerinden iki çocuğu olmuş, evinden işine birlikte gidip geldiği eşi ile mutlu bir hayat yaşıyordu. Görevindeki titizliği, tarafsız, adil, hak ve adaletten yana tavrı ile biliniyordu. Dünyaları önüne koysalar hak ve adaletten ayrılmayacak, bilerek haksızlık yapmayacak bir yargı mensubu idi. Gaziosmanpaşa’dan İstanbul savcılığına atandıktan bir süre sonra Berkin Elvan dosyasıyla görevlendirildiğini şehid edildiği gün öğrendim.

“Berkin Elvan’ın katilleri bulunsun, halk mahkemesinde yargılansın, katiller televizyonda suçlarını itiraf etsinler aksi halde savcıyı öldürürüz’ diyen iki terörist ile altı saati aşkın  bir zaman kurulan diyalog işe yaramıyor, telefonla temas devam ederken rehin alındığı odasından üç el silah sesi gelmesi üzerine özel tim operasyon yapıyor, iki  teröristi silahlarıyla birlikte öldürüyor ama ne yazık ki, teröristler üç kafasına iki karın bölgesine  olmak üzere beş el ateş ederek Selim savcımızı şehid ediyorlar.

Şehid savcımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Babası Hakkı Amca, annesi ve olayın etkisiyle fenalaşarak hastaneye kaldırılan acılı eşi ile bütün yargı camiamıza başsağlığı diliyorum. Biri 6 diğeri 4 yaşında olan evlatları öksüz ve yetim bir güne başladılar bugün.

 Dün gece yarısı hastaneye gittiğimde, babası Hakkı Amcayı çok metanetli gördüm. Kader diyordu. Hakkı Amca Hak’ka teslim olmuştu. Eski ve  yeni İçişleri Bakanlarımız Efkan Ala ve Sebahattin Öztürk, Adalet bakanımız Kenan İpek, İstanbul Valimiz Vasip Şahin, Emniyet Müdürümüz  Selami Altınok başsağlığı dileklerini ilettiler.

Şehid savcımız Selim Kiraz’ın cenazesi bugün İstanbul’dan kaldırılacak. İlk tören saat 11.00 de şehid edildiği yer olan İstanbul Adliyesinde yapıldıktan sonra Eyüp Sultan Camiinde kılınacak cenaze namazını müteakip Edirnekapı Şehitliğinde toprağa verilecek.

Berkin Elvan’ın faillerinin bulunması için çabalıyordu

Selim savcı, yaklaşık iki aydır Gezi Parkı eylemleri sırasında Okmeydanı'nda gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu yaralanan ve 269 gün hastanede komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014'te hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin soruşturma dosyasına bakıyordu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne yazı yazarak, Ulusal Kriminal Büro tarafından fail olabilecekleri muhtemel 3 polisin açık kimliklerinin belirlenebilmesi için o gün olay mahallinde görev yapan polislerin açık kimlik bilgilerini ve değişik açılardan çekilmiş fotoğraflarının kendisine yollanmasını istedi. 

İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bu yazı üzerine 21 polisin açık kimlik bilgilerini ve değişik açılardan çekilmiş 5'er adet fotoğraflarını yolladı. Savcı Selim Kiraz da bu fotoğrafları Adli Tıp Kurumu Ses ve Görüntü İnceleme Şube Müdürlüğü'ne yollayarak, 21 polisin fotoğrafları ile muhtemel 3 şüphelinin fotoğraflarının kıyaslanmasının yapılmasını ve açık kimlikleri gönderilen 21 polisin içinde fail olarak şüphelendiği 3 polisin bulunup bulunmadığının tespitini istemişti. 

Tam bu aşamada, yani Berkin’in faillerini tespit için soruşturma yaparken, güya Berkin Elvan’ın katillerinin peşinde olduğunu söyleyen teröristler tarafından rehin alındı ve şehid edildi. Berkin’in babasının adliyeye gelip, savcıya  zarar vermeyin demesine rağmen onu kurşunladılar.

Teröristlerin safında yer alanlar

Savcı Selim Kiraz’ın şehadeti yüreklerimizi yaktı. İçimiz sızladı.

İçimizi sızlatan bir şey daha vardı: Bu terör saldırısı karşısında, teröristlerin, katillerin safında yer alanlar,  katil teröristlere “eylemci” diyenler,  “polis müdahale etmeseydi savcı ölmezdi”  diyenler, teröristler ile şehidimizi ayırt etmeden “üç ölü var” diyenler, “Berkin Elvan’ın öldürülmesi talimatını verenler ile adliyedeki eylemcileri öldürenler aynı” diyerek hükümeti ve görevini yapan polisimizi suçlayanlar. Bu hainler de saflarını belli ettiler.

Erdoğan karşıtlığında, Ak Parti düşmanlığında ittifak edenler, bir terör saldırısına terör bile diyemeden, terörün ve teröristlerin safında yer alıp, siyasi çıkar devşirme gayretine girdiler. Bazı siyasetçi ve yazar takımının bu tavrı, işlenen terör cinayeti kadar acı ve kara bir leke olarak tarihe geçti.

Teröristlerden yana siyasi tavır alanlara halkımız 7 Haziran’da sandıkta gereken dersi verecektir. Ancak teröre ve teröristlere alenen destek verenlere hukuk içinde gereken hesap mutlaka sorulmalı, adalet önünde hesap vermeleri sağlanmalıdır.

Reşat Petek

www.resatpetek.net

resatpetek@resatpetekhukuk.com

Twitter: ResatPetek

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat