Mağrur çok, mağlup yok

  • GİRİŞ13.08.2014 09:34
  • GÜNCELLEME13.08.2014 09:34


Sandıktan başarılı çıkamayan partiler/adaylar öyle çok, kapsamlı ve ikna edici argümanla durum değerlendirmesi yaparlar ki sanki onlar galip çıkmış sanabilirsiniz. Mağluplar ne mi yapar? Mesela:
 
1)Varsa diğer mağlupların durumunu daha ön plana çıkarıp kendilerini “daha az mağlup”, buradan hareketle “gizli galip” gösterirler.
 
2)Sandıkta kazanan tarafın seçim öncesi beklentilerini abartılı bir şekilde tarif ederek, esas hedefine ulaşamadığını, hayal kırıklığı yaşadığını, dolayısıyla aslında hiç de galip olmadığını, tam tersine kaybettiğini ileri sürerler.
 
3)Kazanan taraf siyasi iktidarı zaten kontrol ediyorsa, seçim sürecindeki adaletsizlikleri, eşitsizlikleri, hukuksuzlukları, hile iddialarını her şeyin önüne koyup, bu şartlar altında gösterdikleri performansı başarı olarak tasvir eder, kendilerini “galip sayılır bu yolda mağlup” ilan ederler.
 
4)Tabii bir de doğrudan ya da dolaylı olarak seçmeni suçlarlar. Daha önceki seçimlerin ardından, kazanan tarafın karşıtları durumu sık sık Aziz Nesin’in o veciz sözüyle izah etmeye çalışmışlardı. Bu seçimin ardından da benzer yorumlar yapıldı ama fatura daha çok oy kullanmayan seçmenlere kesilmek istendi.
 
İhsanoğlu’nun kabahati yok
 
Sonuncudan başlayalım: Daha ortada kimlerin, hangi gerekçelerle pazar günü sandığı gitmediği, gitmiş olsalardı hangi adaya oy verecekleri belli olmadığı halde, çatı partilerinin sözcüleri, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en azından ikinci tura kalmamasından oy kullanmayanları sorumlu tuttular. Velev ki dedikleri doğru olsun, katılım oranının yükselmesi halinde Erdoğan’ın yüzde 50’nin altında kalacağı kesin olsun, bunun sorumlusu oy kullanmayanlar mıdır, yoksa onları sandığa gelmeye ikna edemeyenler mi?

Yazının tamamı için tıklayın...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat