Murat Karayılan’a 9 soru
- GİRİŞ26.05.2009 08:14
- GÜNCELLEME26.05.2009 08:14
PKK’yı uzun bir süredir fiilen yöneten Murat Karayılan’ın, ileri sürüldüğü gibi Milliyet’ten Hasan Cemal’a verdiği söyleşide “yeni, heyecan verici” şeyler söylediğini düşünmediğimi; buradan hareketle “PKK yapacağını yaptı, artık top Ankara’da” yaklaşımına katılmadığımı ısrarla vurguluyorum. Bu nedenle Karayılan’ın beni “çözüm değil çözümsüzlükte ısrar” etmekle suçladı. Ben de kendisine dünkü yazımda asıl işi yokuşa sürenin kendisi ve dolayısıyla PKK olduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün 9 soruyla içinden geçtiğimiz süreci daha derinlemesine irdelemek ve PKK’nın pozisyonunu daha da berraklaştırmak amacındayım. Yazıp söylediklerimi yakından takip ettiğini anladığım Karayılan eğer bu sorulara cevap verirse bunları da ileride okurlarla paylaşabilirim. İşte sorular:
1) Herkesin Kürt sorununda yeni bir döneme girildiğini düşündüğü bir dönemde Türkiye’nin en önde gelen gazetecilerinden biri ayağınıza kadar geldi. Kendisiyle dört saat boyunca görüştünüz. Fırat Haber Ajansı’na bu söyleşiden ve bunun yankılarından (benim gibi birkaç “oyunbozan” ın itirazlarını saymazsak) hayli memnun olduğunuz anlaşılıyor. Bu söyleşide Türk kamuoyunu heyecanlandıracak, ümitlendirecek, rahatlatacak “yeni” ne söylediniz?
2) Verdiğiniz her mülakatta bir yandan barış istediğinizi söylüyor, diğer yandan en kötü koşullara hazır olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu bir şantaj değil mi? Bu üslubun hiç güven verici olmadığının farkında değil misiniz?
3) Silaha sadece “meşru müdafaa” için başvurduğununuzu söylüyor ve sivillere yönelik eylemleri “terörizm” olarak niteliyorsunuz fakat aynı zamanda büyük kentlerde tonlarca patlayıcı bulunduruyorsunuz. Bu büyük bir çelişki değil mi? Bu patlayıcı ve diğer mühimmatı bir an önce teslim veya imha etmeniz halinde ne kaybeder, ne kazanırsınız?
4) Büyük şehirlerde sivilleri hedef alan birçok terör eyleminin ardında değişik isimlerde, ama tümü bir şekilde PKK ile irtibatlı, bir başka deyişle onun taşeronu örgütler yer alıyor. Neden bundan böyle taşeron kullanmayacağınızı deklare etmiyorsunuz?
5) Diyarbakır’daki bombalı saldırının “denetim dışı” olduğunu söylediniz. Bir yandan çok disiplinli bir örgüt olduğunuzu söyleyip diğer yandan sık sık “denetim dışı” terör eylemlerinin yaşanmasındaki çelişkiyi nasıl açıklarsınız?
6) En son “Devrimci Karargah” örneğinde olduğu gibi, bazı radikal Türk solcularını bünyenize alıp, eğitip, donatıp büyük şehirlerde silahlı eylemler düzenlemelerini teşvik etmekten vazgeçmeyi düşünüyor musunuz?
7) 10 askerin şehit olduğu saldırıdan üzüntü duyduğunuzu söylüyorsunuz ancak kırsal alanda mayınlı saldırılar bitmek bilmiyor. Mayın döşemeyle “meşru müdafaa” arasında nasıl bir ilişki var? Bu tür saldırılara son vermeyi ve döşemiş olduğunuz mayınlamaların temizlenmesine yardımcı olmayı, “silahların susması” için önemli bir adım olarak görmüyor musunuz?
8) Abdullah Öcalan, yakalanmasının ardından PKK militanlarının ülke dışına taşınmasını gerçekleştirebilmişti. O gün bunun karşılığını alamadı ancak bugün koşulların epey farklı olduğu ve tarihi bir fırsatın yakalandığı söyleniyor. Bugün benzer bir adım atılması durumunda gerisinin çorap söküğü gibi gelebileceğine neden inanmak istemiyorsunuz?
9) Hükümetin inisiyatifi askerden alması konusunda ısrarcısınız. Çok iyi bir fikir. Peki siz siyaset yapmayı kendi sivillerinize bırakmayı neden hiç düşünmezsiniz? Niçin DTP’nin (ve daha önceki partilerin) elini kolunu serbest bırakmaz, önünü açmazsınız?
Ruşen Çakır - Vatan
rcakir@gazetevatan.com
Yorumlar8
-
mahmut duman
16 yıl önce
Şikayet Et
bende sormak isterim.... ben yurttaş olarak sn cakırı tv de izledim soru sormak isterim neden tamil örnegi verdin cünkü tamiller 8 bin sivili öldürdü... yani sivil öldürmeyi meşru hakmı görüyorsunuz... kimse kimseyi kandırmasın çözüm istiyorsanız ilk önce gerceklerle yüzleşeceksiniz sizin soracak hesap varsa verecek hesap olmalıdır 4500 köyü neden yaktınız failii mechule gidenler keza öyle bunların hesabını kim ödeyecek adamlar halla cadırlarda kallıyorlar
Beğen
Cevapla
-
ragıp duran
16 yıl önce
Şikayet Et
bebek katilleri. Beşikteki bebeklerini emziren anaları ve kucağındaki yavruları katleden PKK bu yaptıklarının cezasını çekmeden muhatap alınamaz.
Beğen
Cevapla
-
M.Reşat ŞAHİN
16 yıl önce
Şikayet Et
sevgili arkadaşlar. hemen karşı atağa geçmiş sağolsunlar ama şu ortamda herkesin elini taşın altına koyması gerekirken hala çatışma ortamı iiçinde olmamız çözümsüzlüğü gideremez. O nedenle herkes artık yapıcı düşünsün kim olursa olsun vatandaş gazeteci v.s ama her seferinde şöyle oldu nasıl güvenecez karşılıklı olursa birşey elde edemeyiz. iyi bir adım atılıyor ve herkesin bence bu adıma ayak uydurmaya çalışması ve sağduyulu davranması lazım
Beğen
Cevapla
-
modern müslüman
16 yıl önce
Şikayet Et
6. madde önemli işte. bu adamalr beyin yıkıyor, sağcıları değil solcuları kandırıp dağa çıkaruyor. Çünkü Allah'tan korkan adamı kandıramazsınız. O halde sorunun çözümü açık: bunların eblini kıracak şey, o bölgede ciddi bir bir manevi eğitim verilmesi. diğer maddeleri okumayın bile, yıllardır söylenen teraneler.
Beğen
Cevapla
-
mehmet tokat
16 yıl önce
Şikayet Et
Ne kadar da mutlu oluyorsunuz?. sanki büyük bir gazetecilik gibi 9
madde yazmışsın Ruşen Çakır..
Sağır sultanın bile bildiği, yıllardır
söylenen, memleketin en ücra
köşesindeki kahvelerden bile
söylenen, tespit edilen 99
maddeden 9unu yazmışsın. Bi de
Karayılan muhatap alınca çok
sevinmek neyin nesi? neyin havası
bu? Ruşen Çakır, marksist leninist
zihniyet bir adım ileri iki adım geri
oyununu oynar. leninin kitabının
ismi bu. daha ne zaman
uyanacaksınız marksisit leninist
ayaklanma olduğuna doğumuzda?
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle