Bulutların arasından güneşin sızması!

  • GİRİŞ13.12.2012 21:34
  • GÜNCELLEME14.12.2012 08:27

Bu haftaki yazıma bu başlığı neden koyduğumu sanıyorum bazı okurlarım merak edeceklerdir. Öncelikle bu karlı ve soğuk havada güneşin aklımıza düşmesinde MB Başkanı Erdem Başçı'nın büyük payının olduğunu söylememiz lazım.

Sayın Başçı 2012 yılını özetlediği ve 2013 yılı ile alakalı projeksiyon yaptığı toplantıda içinde bulunduğu atmosferden de etkilenerek ekonomik olarak 2013 yılı için "güneşli günler bizi bekliyor" tabirini kullanmış. Bendenizde ekonomik olarak orta ve uzun vadede aşağıda açıklayacağım sebeplerden ötürü bulutların dağılacağını ve güneşin ortaya çıkacağını düşündüğüm için bu başlığı koymakta sakınca görmedim.

Kısa vadeli verilere baktığımızda söz gelimi TÜİK tarafından açıklanan Ekim ayı sanayide kapasite kullanımı pek iç açıcı bir sonuç ortaya koymamıştır. Ancak cari açığa baktığımızda ise son 21 ayın en düşüğündedir. Yine üçüncü çeyrek büyüme verilerine bakıldığında sergilenilen performans %1.6 ile oldukça düşüktür.

Ancak büyüme ivmesinin artırılması için MB'nin elindeki enstrümanları devreye sokması ve alınan önlemler ile yılın son iki ayında ivmenin artması ve toplamda %2.8 - 3 arası büyümenin yakalanması içten bile değildir.

Ama asıl güneşi çağrıştıran konular kısa vadeli büyüme ve istihdam verileri değildir. Asıl konular artık ülke olarak eskiden olduğunun aksine sadece iç piyasayı değil, ihracatın da büyümede ana etken oluşunu , İNOVASYONU yani yenileşim fikrini ve kültürünü , rekabeti ve katma değerli işi, Savunma sanayiinde büyümeyi ve gelişmeyi konuşuyor olmamızdır.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan açıklama yaparken cari açığın bu kadar düşük çıkmasındaki en büyük payın ihracata ait olduğunu belirtmiştir. Haklıdır da hakikaten son zamanlarda ihracatın ithalatı karşılama oranı sürekli artmaktadır.

Dolayısı ile hem büyümemizin daha kararlı olması hem de cari açık gibi sancı ve sıkıntı verici bir durumun ortaya çıkmaması için İş dünyasının iç piyasayı olduğu kadar küresel ihtiyaçları da merkeze alıp ona göre mal ve hizmet üretmeye bakmasında büyük yarar vardır.

İşte bu noktada attığımız taşın ürküttüğümüz kurbağaya değmesi için inovatif fikirlere ve bunların inovatif bir yaklaşımla hayata geçirilmesine çok büyük ihtiyaç vardır. Onun için de inovasyonun bir kültür olarak içimize yerleşmesine, eski köye yeni adet getirenlerin dışlanmak yerine saygı görmesini sağlamamız gerekmektedir.

Değerli Ekonomist Şeref Oğuz'un ifadesi ile "2012 yılının ilk 6 ayında 45 milyonluk malı kilosu ortalama 1.59$'dan satmışız. Aynı dönemde hava ve uzay taşıtlarının kilosunu 250.7$'dan silah ve mühimmatın kilosunu ise 34.6$'dan ihraç etmişiz".

Bu rakamlar niteliğin rekabette ne kadar önemli olduğunun en önemli göstergesidir. Harcı alem bir mal sattığınızda aldığınız 1 birimlik faydaya karşılık nitelikli mal sattığınızda 158 birimlik getiri elde etmektesiniz. Aklın yolu bir, hep aynı kalıp aynı şarkıları söyleyip Bir birime mi razı olalım, farklılaşıp 158 birimi mi alalım.
İşte bulutların dağılıp güneşin çıkması bu konudaki kararlılığımıza ve sabrımıza bağlıdır.

Şahin Nursaçan - Ekotrent

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat