Türk Dış Politikasına Bakış

  • GİRİŞ14.01.2013 06:48
  • GÜNCELLEME14.01.2013 06:48

Önceleri Batı ve Batıya yakın çevreler Türk Dış Politikasını eksen kayması şüphesi ile mercek altına yatırdılar ve süregelen ve alışılmışın aksine Türk Dış Politikasında ortaya çıkan hareketliliği ve çok yönlü açılımı anlamlandırma ve buradan da Dış Politika yapımcılarına Batıdan hiçbir ahvalde kopulmaması konusunda uyarılarda bulundular.

Şimdilerde ise özellikle Irak ve Suriye'de yaşananlara karşı Türk Dış Politikasının almış olduğu hal ve Dış Politika yapımcılarının izledikleri stratejiler başkaları tarafından eleştiri konusu olmuştur.

Eleştiri tabi ki demokratik sistemlerin olmaz ise olmaz derecede vaz geçilmez değerleridir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus eleştirmenlerin "doğruyu sadece ama sadece ben bilirim, ben doğruyum" yanılgısına düşmeleridir. Dolayısı ile eleştirirken işin tabiatı gereği "ben benim zaviyemden bakınca bu konuyu bu şekilde görüyorum başka zaviyelerden bakıldığında da normal olarak farklı görülebilir" düşüncesini yabana atmamakta yarar vardır . Böyle olduğu takdirde daha yapıcı eleştiriler ortaya konabileceği gibi eleştiri ve görüşler üzerinde uzlaşı da bir o kadar kolay olacaktır.

Şimdi bu bakış açısı ile Irak'taki son gelişmelere ve Türkiye'nin bu gelişmelere karşı takındığı tavra bakmakta yarar vardır. Düz bir mantıkla bakıldığında Irakta Başbakan Malikinin son dönemde paranoyak bir şekilde yürüttüğü Şii eksenli politikanın neticesi ne olursa olsun konuyu kendi iç meseleleri olarak görüp hiçbir şekilde müdahil olunmamalıdır.

Diğer taraftan bakıldığında ise orta ve uzun vadede Şii ve Sünni çatışmasına sürüklenmiş bir Irak Bölge ve Türkiye için bir tehdit ve risk midir değil midir? Sorusunu sorup ona göre tavır almakta yar vardır. Bu soruyu sorduktan sonra ise iş bu noktaya varmadan müdahil olunmasında büyük yarar görüldüğü tezi taraftar bulacaktır.
Öte yandan Suriye'de iki yıldır devam eden bir iç savaş bulunmaktadır. Bu durumda yine orta ve uzun vadeli sonuçlarına göre pragmatik olarak güçlü ve baskıcı olan İktidarın yanında mı olmak doğru? Yoksa Suriye halkının yanında olmak mı doğru?

Belki başka sahalarda olabilir ama dış politikada olmaması gereken en önemli husus: Kısa vadeli ve çıkarcı bakış açısı ile politika üretmek ve tatbike koymaktır. O nedenle uzun erimli politikalar üretmek ekonomik alanda da başka alanlarda da elzemdir ama Dış Politikada olmaz ise olmaz kabilindendir. Yine Dış Politikada temel dayanaklar iktidarlar mı olmalı halklar mı olmalıdır? Bu sorunun cevabı da zaman ve zemine göre değişkenlik arz edecektir.

Sonuç olarak siyaset ve iktisat birbirlerinin siyam (yapışık) ikizleridir. Biri olmadan diğer alanda başarı çok mevzubahis olamaz. O nedenle Ülke çıkarları neyi emrediyor , şartlar neyi gösteriyor ise ezeli ve ebedi dost ve düşman savsatasına kanmadan politika üretmekte ve tatbik etmekte yarar vardır.

Afrika'yı da haftaya tartışalım.

Şahin Nursaçan / Ekotrent

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat