Ancak   geçen sürede  Avrupa  seyahatimiz devreye girince  Afrika'yı  erteleme lüzumu  oldu. Bu nedenle  affınızı istirham ediyorum.

Ekonomide beklenti yönetimi  çok  önemlidir. Hatta  ekonomi yönetiminin ana unsurlarından biri beklentileri  olabildiğince  sarsmadan hassas bir şekilde yönetmektir. Bunun için  hükümetler  ve  ilgili  kamu kurumları  beklentileri  sürekli  ölçerek  takip etmeye  ve  olabildiğince  pozitif  seyirde kalmasına  çaba sarf ederler.

Hal böyle  olmakla beraber günlük hayatın  akışı içerisinde  küçük ve  orta boy işletme sahipleri ve  sıradan vatandaşlar  beklentiden  çok  içinde bulunulan  şartlara göre tavır  alırlar ve hayatlarını  o perspektif  doğrultusunda  yönlendirirler.

Nitekim  2011 yılında  Türkiye  ekonomisinin  rekor derecede  büyümesinin ardından 2012 yılında tüm beklentiler daha  temkinli bir büyümeyi hedeflerken ve  beklentiler  bu yönde  yönlendirilmeye  çalışılırken izah etmeye  çalıştığımız  sebepten  ötürü 2012 yılının  ilk yarısında  reel ekonomi  oldukça  hareketli bir  süreç yaşadı ve  ikinci yarıda ortam   belli olmaya  başlayınca da  ayağını  gazdan  çekmek yerine korunma içgüdüsü ile  hem gazdan çekti hem de frene bastı. Bu  sefer de  yine  istenmeyen   aşırı durgunluk  baş gösterdi. Gerisini hepimiz  biliyoruz.

Şimdi Avrupa ile  alakalı  ekonomi mahfillerinde 2013 yılına dair  yazılıp  çizilenlere  baktığımızda   iyimserlik  havasını görmek pek mümkün değil. Hatta  karamsarlık senaryoları  daha  çok  gündemi işgal etmekte. A

ncak  önceki  hafta  Almanya, Danimarka ve  İsveç'e  yapmış olduğumuz  bir dizi iş gezisinde meslektaşlarımızın ortaya  koydukları  icraatlar, duruş ve tavırları sektörel fuarlar gibi  ortamlarda ortaya konulan  yaklaşımlara  bakıldığında Almanya'da daha güçlü olmakla birlikte gezilen ülkelerde görülen hava  oldukça  iyimserdi.

Muhtemeldir ki bu güne kadar ki alışılmış olguların haricinde olağan üstü bir durum yaşanmadığı  sürece Uluslar arası  kurumların Euro bölgesi ile  alakalı ekonomik büyüme  öngörüleri bir miktar  pozitif yönlü  revize  edilecektir.

Hayat  devam etmekte  ve bir süre sonra  insanoğlu  hayatın  zorluklarını da  normalden kabul etmeye  başlamakta  ve zorluklarla  birlikte yaşama  alışkanlığı kazanmaktadır.  Avrupalı  iş adamları ve  profesyonellerde  zorlu şartları  aşmaya  yönelik  çabalarını  artırmakta  ve çıkış ışığını  yakaladıklarını  davranışlarına  yansıtmaktadır. Umarız  bu ışık sahici ışıktır.

Şahin Nursaçan / Ekotrent