Tıpkı borsa müdavimlerinin seans salonlarında sürekli değişen hisse senedi fiyatlarına bakan gözleri gibi, bugünlerde trafikte seyreden tüm araç sahiplerinin de gözü petrol istasyonlarındaki ışıklı fiyat tabelalarına takılmış durumda. Nedeni neredeyse her gün fiyatlara kuruş-kuruş yansıyan artışlar.

Ekonomideki dalgalanmaların etkisiyle istikrarsızlaşan borsada böyle zamanlarda yatırımcıların hisse senedi alım satımlarından uzak durmaları ya da elindeki hisseyi tutmaları, uzun vadeye yaymaları tavsiye edilir. Fakat aynı tavsiyeyi İstanbul’da her gün otomobiliyle evden işe, işten eve gitmek zorunda olan araç sahiplerine yapmak mümkün değil. Ne petrol fiyatlarından uzak kalmaları ne de araçlarını garajlarına çekip beklemeleri söz konusu. Hiç kimse de trafik çilesini İstanbul’un toplu taşıma çilesine değiştirmeye niyetli değil. Al birini vur ötekine.

YÜZDE 25 YAKIT TASARRUFU İÇİN YAPILMASI GEREKENLER!
Böyle olunca ülke gündemini kavuran malum gündemin hararetine rağmen orta gelirli çalışanların ana gündemini nasıl daha ekonomik yaşarım düşüncesi sarıyor. Bugünlerde de hangi televizyon kanalını açsanız ya da hangi haber kaynağına başvursanız, elektrikten benzine bir yığın tasarruf tedbirinden bahseden uzmanlara denk geliyorsunuz. Ki haklılar. En basitinden şöyle düşünün. İstanbul’da her gün yola çıkan en az iki milyon araç günde yarım saat rölantide çalışsa, bu günde 1 milyon litre ekstra yakıt tüketimi anlamına geliyor. Ürkütücü değimli? Zira İstanbul’da sabah 7.00-10.00 akşam 16.00-22.00 saatleri arasında yola çıkan her iki kişiden biri en az kırk beş dakikasını ekstradan yollarda harcıyor. Eğer bir litre benzinin bir kişinin bir günde soluduğu oksijeni tükettiği gerçeğini düşünürsek bu daha korkunç bir hal alıyor. Bu konuda şimdilik yapabileceğimiz trafik sorununu ortadan kaldıracak gerekli altyapının bitirilmesini ya da alternatif yakıt kullanımına imkân sağlayan hibrit araçların yakıt maliyetlerinin düşürülmesi ve bu sayede yaygınlaşmalarını beklemek. Tabi bunlar uzun vadeli çözümler olarak duruyor.

Öyleyse şimdilik tasarruftan başka çaremiz kalmıyor. Peki, ortalama Yüzde 25 oranında bir yakıt tasarrufu sağlamak için ne yapmalıyız.

Öncelikle daima sabırlı olun. Yol müsait ve siz de yavaş gitmeye tahammülsüz iseniz 90 km/h. hızın üzerine çıkmanız olasıdır. Fakat şu formül caydırıcı olabilir. 90 km/h. hızın üzerindeki her 1 km/h. için 100 km/h de 1 litre yakıt sarfiyatınız artmış olur. Aracınızda eğer “cruise control” yani hız sabitleyici bir sistem varsa ve yolunuz buna imkân sağlıyorsa hızınızı sabitlemeniz de faydalı olacaktır.

VİTESİ DOĞRU DEVİRDE DEĞİŞTİRİN

Aracınızı düşük ya da yüksek devirlerde kullanmaktan sakının ve motor devrini ortalama 2500-3000 d/d’lerde tutmaya çalışın. Bu kural dizel ya da benzinli araçlar için değişmez. Vites değiştirme işlemini yine ortalama 2500 d/d’lerde yapın.

Motorun soğuk olması da yakıt tüketimini artırır. Fakat motorun ısınması için aracınızı çalıştırıp beklemenize gerek yoktur. Başlangıçta düşük vites ve düşük hızda belli bir süre seyrettiğinizde motorun normal ısısına gelmesi işlemini yolculuk esnasında tamamlamış olursunuz. Isı göstergesi normal seviyesine geldiğinde ise ideal hızınızda devam edebilirsiniz. Ortalama 4 km gidildiğinde ise motor tamamen ısınmış olur.

Trafiğin uzun süreli durduğu zamanlarda ve kırmızı ışıkta beklemeniz gerektiğinde motorunuzu stop ettirin.

Aracınızda gereksiz ağırlıklar taşımayın. İstiap haddinin üzerindeki her 45 kg. ek yük yüzde 7 fazladan yakıt tüketimi demektir. Ayrıca 60km/h ve üzeri hızlarda açık camlar da rüzgâr direnci oluşturacağından tüketimi artırır. Aracınızın üzerine taktığınız portbagaj ve aerodinamiği etkileyen her türlü modifiye unsurda tüketimi olumsuz yönde etkiler.

Aracınız otomatik vitesli ise, kalkışlarda ve hızlanmalarda gaza aniden yüklenmeyin. Aracın kendi ağırlığıyla hızlanmasına imkân tanıyın. Eğer gaza basmayı doğru ayarlayabilirseniz otomatik şanzımanlı araçlar daha az yakıt harcar unutmayın.

Trafikteki yoğun dur-kalklar da tüketimi artırır. Bu yüzden trafiğin çok kısa aralıklarla aktığı durumlarda dur-kalk sayısını azaltmaya çalışın.

Son bir ayrıntı ile bitirelim.

GÖLGEYE PARK EDİN BENZİNİ BUHARLAŞMASIN

Eğer aracınızı gölgeye park ederseniz buharlaşan benzinden kar edebileceğiniz gibi aracınızı soğutmak için klimayı da kullanmamış olursunuz. Çünkü klima kullanımı yaklaşık yüzde 10 ekstradan sarfiyata neden olur.

Periyodik bakım kapsamındaki eskimiş bujilerin değiştirilmesi, karbüratör, akümülatör bakımı, hava ve yakıt filtrelerinin gözden geçirilmesi, lastik basınçları ve rot ayarlarının yapılması gibi konuların yakıt tasarrufu sağlama noktasında ne denli önemli olduğunu söylemeye bile gerek yok.

Emniyet kemerleriniz bağlı, kısa farlarınız ve yolunuz daima açık olsun. İyi sürüşler.

 sozderya@yahoo.com