Serüven devam ediyor...

  • GİRİŞ08.02.2010 09:44
  • GÜNCELLEME08.02.2010 09:44

ABD Ulaştırma Bakanlığı gelen şikâyetlerin artmasıyla Toyota firmasını arızalar konusunda uyarmış, gereğini yapmalarını istemiş! Toyota bunun üzerine gaz pedalı problemi nedeniyle 8 milyon adet aracı geri çağırdı. Daha sonra da hibrit model Prius’ta fren problemi olduğunu duyurdu. Toyota bu kararı müşterilerinden gelen şikayet üzerine aldığını söylüyordu. İki soruyla, yorum yapmadan konuya geçeceğim. Birincisi, acaba halen çevreci otomobillerin üretimi ve yaygınlaşması ile ilgili problemi olanlar mı var? Biliyorsunuz ilk hibrit otomobili Toyota satışa sunmuştu. İkincisi de üretim, büyüme noktasında birbirini çekemeyen ve baltalamaya çalışan otomobil üreticisi ülkeler mi var? Sonuç olarak bir arıza tespit edip araç toplatan firmanın amacı nihayetinde yine müşteri memnuniyetidir. Noktayı koyalım.

Nesilden nesile Avensis

Toyota’nın güzel bir imajı var etrafta. Özellikle eski Corolla ve Avensislerin ayrı bir itibarı söz konusu. Genellikle eski bir Toyota otomobili olanlar memnuniyetlerini saymakla bitiremezler. Tutkunları da yok değildir. Arıza çıkarmayan sağlam karoserli otomobiller olarak bilinir eski Toyotalar.

1998'de İngiltere’de üretilen 1.nesil Avensis aynı yıl Türkiye’de de satışa sunuldu. Tanıtım imkânlarının yetersizliği ve otomobil fiyatlarının yüksekliği nedeniyle o yıllarda fazla bir satış rakamı yakalayamadı. 2003'den sonraki ikinci nesliyle otomotiv sektöründeki olumlu ivmeyle satışlarını artıran Toyota Avensis asıl değişimini 2008'deki uçuncu ve son nesliyle ortaya koymuş oldu.

Nesil sayısı elbette otomobilin model olarak ortaya koymuş olduğu istikrarla da bağlantılı bir olgudur. Zira üçüncü nesil artık basarının ispatıdır da aynı zamanda.

Avensis dışarıdan bakıldığında öncekine göre daha akıcı hatlara burunmuş. Ön ve arka panelde yapılan değişiklik otomobile daha spor bir görünüm kazandırmış ve HB görünümlü bir sedan ortaya çıkarmış. Hiç kuskusuz bu özelliğiyle hedeflediği yaş ortalamasını da düşürmüş Avensis.

Avensisle ilk karsılaşmam İstanbul Autoshow’da olmasına karsın otomobille asıl tanışmam 2009'un sonbaharında oldu.

Avensis farkını daha sürücü koltuğuna oturur oturmaz fark ettiren bir otomobil.

Otomobille ilk planım uzun yola çıkmaktı. Uzun yolculuklar öncesi bir otomobille tanışma süreci ve araçla sağlanabilecek uyum ve tatmin düzeyi elbette kafa karıştıran unsurlardır. Zira Avensis’le çok fazla içli dışlı olma şansı bulamadan yola çıkmamalıydım. Zamanım kısıtlıydı çünkü.

Tereddütlerim otomobili ilk kez çalıştırmak için sürücü koltuğuna oturmamla nispeten azaldı. Önce koltuk ve direksiyon ayarlarını sürüş odaklı ayarlamalıydım. Koltuk alçaltma butonuna bastıkça koltuk yere gömülüyordu..bu karşılaşmayı ilk istediğim şeydi..iyice alçalttım ve sürüş zevkime uygun olan, sürüş güvenliğimi de tehlikeye atmayacak ideal yüksekliği elde ettim. Spor otomobillere has bu pozisyona göre direksiyonumun konumunu da ayarladıktan sonra, yan aynalara göz attım..iyi..görüş fena değil. Fakat bu konudaki net fikrim E5’e çıkmadan netleşmeyecekti.

Emniyet kemerimi de bağladıktan sonra sıra otomobili çalıştırmaya gelmişti. Yeni bir Toyota binek modelle karşılaşan herkes gibi ben de anahtarı ceketimin cebine daha otomobile binmeden atmıştım bile. Şimdi sadece direksiyonun hemen sağına yerleştirilmiş motor start-stop düğmesine dokunmak kalıyordu Yeni Avensis’in motorunu harekete geçirmek için.

Otomobili vitese koyup hareket etmeden önce el frenini indirmeliydim zira. Fakat, Aman Allah’ım! Nasıl olur? El freni yerinde yok. Paniğe kapılmayın. Avensis’de kullanılan elektronik el freni, gaz pedalına dokunduğunuzda otomatik olarak devre dışı kalıyor. Yalnız alışılanın aksine el freni butonu motor start düğmesinin altına yerleştirilmiş. Biliyorsunuz elektronik el frenleri yaygınlaşmaya başladığı halde alışkanlıklarımızı sürdürebilmemiz açısından yine, klasik olarak eski el frenlerinin yerine yerleştiriliyor bir çok modelde.

Eskisine göre sadece 5 cm. artırılan uzunluğa rağmen iç mekânda büsbütün kuşatıcı bir rahatlık hissiyle otomobilin gazına dokunuverdim. Gaz ve direksiyon tepkileri iyi…

Şimdi otobana çıkma zamanı

Rahatım. Gaz pedalına dokundukça turbo beslemeli motorlara has tatlı bir ses kulağa geliyor..bu arkaya, her iki yana yerleştirilmiş egzoz borularına takılı bir filtreden kaynaklanmakta.Otomobilin atletik ve kaslı yapısına da tamamen uyum sağlıyor. Hiç yadırgamadım.Toyota, Yeni Avensis’le seslendiği yaş ortalamasını düşürmeyi hedeflemiş olmalı.

Şerit değiştirmek zorunda kaldıkça yan aynaların da güvenlik açısından bir görüş problemi oluşturmadığına şahit oldum. Eğer yan aynaları değil de dikiz aynasını sık kullanan bir sürücü iseniz yine arka koltukların yüksekliği de görüşünüze mani olmuyor.

Otomobili yüklerken küçük bir sorunla karşılaştım. Uzun bir yolculuktan önce ihtiyacımız olabilecek bagajı, sınıfındaki birçok modele göre daha geniş bir bagaj hacmi sunan Avensis’e sığdırmakta güçlük çekmedik, fakat yükleme alanının yüksekliği işimizi biraz zorlaştırdı.

Yüklü olarak yola çıktığımızda çekişin bir nebze düştüğünü, özellikle hafif yokuşlarda otomobilin daha çok gaz istediğini ve daha sık vites değiştirme ihtiyacı hissettiğini gördüm. Açıkçası 1.6 litre ve 130 hp gücündeki motordan daha fazla verim bekliyordum. Düşük viteslerde yaşadığım bu sorunun otomobil hızını aldığında da yaşanması biraz canımı sıkmıştı..Üstelik gaz pedalına yüklendiğimde o keyifli spor sesin artık gürültüye dönüşmesi keyfimi kaçırmıştı. Motor zorlanıyor ve gazdan ayağımı çektiğimdeyse araç hızlı bir şekilde devir kaybediyordu. Bunu aracın torkunun düşüklüğüne bağlıyorum. Zira aynı otomobilin 2.0 D-4D dizel motoruyla yan yana koyduğumuzda tork değerleri arasındaki farkı açıkça görmekteyiz. Bu motor, 1800 devirde 310 Nm. tork üretirken, 1.6’lık motor 4400 devirde sadece 160 Nm. tork üretiyor.

Gece yolculuklarını seven biri olarak, keşke Premium modellerde sunulan bi-xenon sürüşe duyarlı farlar bu otomobilde de olsaydı demeden edemedim. Zira bu farlar yol güvenliğimizi artırırken, dikkatimizi de sürekli açık tutmamıza yardımcı oluyor.

Uzun yolculuklarda tercihimi bu kez dizel bir araç yerine avensis 1.6’dan yana koydum. Konfor olarak belirttiğim üzere bir pişmanlık yaşamadım. Otomobilin ortalama saatte 90 km. hızla gidildiğindeki yakıt tüketimi fabrika verileriyle örtüşüyor. Fakat bu ortalama değer üzerindeki hızlarda tüketimin oldukça arttığını gözlemledim. Şunu eklemekte fayda var. Birçok Toyota modelinde olduğu gibi en iyi vites değiştirme zamanını gösteren aşağı ya da yukarı şift okları Avensis’te de daha verimli bir sürüş imkânı sunuyor. Doğru zamanlama kuşkusuz tasarruflu bir sürüş de sağlıyor.

Aklımda kalan diğer detayları ekleyecek olursam;

Şahin bakışlı ön yüz ve bu şahini kanatlandırmaya hazır ön ızgara motifi ve neredeyse yarım daire biçimindeki şık kaput.

Led aydınlatmalı arka lambalar.

Gösterge ekranının tam ortasına yerleştirilmiş dijital yağ ve yakıt göstergesi.

Kalın ve etli şık spor direksiyon simidi.

Ve tabiî ki, kullandığım araçta opsiyonel olarak kullanılmış, spor çift egzoz borusu ve arka spoyler.

Avensis genel anlamda keyifli bir otomobil. Kendinden emin duruşu ve karizmatik dış görünüşü kullanıcısına da güven veriyor. 51.850 TL’lik fiyatıyla ise çıtayı biraz yüksek tutuyor.

Toyota Auris ve D-4D

Birkaç kelimeyle de olsa Auris’e vurgu yapmak istiyorum. Bir motor düşünün. Çıt yok. Performans üst dizeyde… Ve her şeyin üzerinde cimri… Japonların son yıllarda üretip geliştirdikleri mucizevî şeylerden biri…

Her şey bu kadarla kalmıyor. Üst düzey konfor ve ergonomik kullanım…Son olarak Euro NCAP’tan alınan 5 yıldız.

Yani bu araca ve bu dizel motora her şeyi ile kefilim.

Önümüzdeki günlerde Toyota’nın hibrit modeli Prius’u, deneme fırsatım olursa, sizler için yazmak istiyorum.

Emniyet kemerleriniz bağlı, kısa farlarınız ve yolunuz daima açık olsun.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat