Okuyucularımın da bugüne kadar hakkında en fazla soru sordukları otomobillerin başında bulunuyor.

Düşük fiyat etiketi bu merakın başlıca nedeni. Biraz bunu irdeleyelim.

Duster’ın önce 4x2 daha sonra da 4x4 versiyonları çıktı karşımıza. 1.5 litre dizel ve 1.6 litre benzinli olarak, farklı güç ve çekiş özelliklerine sahip üç motor seçeneğiyle satılıyor. 29.990 TL’lik baz donanımı hariç “Ambiance” ve “Laureate” adlı iki ayrı donanımı daha var.

Yürüyen aksam, motor, lastikler, içeriyi koruyan bir kasa, oturmanızı sağlayan koltuklar, direksiyon, vites kolu, otomobili çalıştırmanızı sağlayan kontak ve anahtar sistemi, gaz ve fren pedalları…

Bunlar bir otomobilin olmazsa olmazları elbette.

Gerekli saklama alanları, kapı kolları, ısıtma ve havalandırma sistemi, portatif küllük ve çakmak, cam silecekleri, emniyet kemerleri, sürücü hava yastığı, immobilizer (elektronik motor kilidi) ve hidrolik direksiyon ve bagaj aydınlatması…

Bunlar da Dacia Duster’ın baz versiyonuna ait donanımlar.

Bu haliyle aracın fiyatı 29.990 TL. Baz modeli tercih etmeniz halinde size herhangi bir opsiyon da sunulmuyor.

Daha üst bir donanımı tercih etmeniz durumunda ise metalik Boya, ABS, Klima, radyo-cd çalar, ön yolcu hava yastığı, elektrikli ön camlar, yükseklik ayarlı sürücü koltuğu, yine yükseklik ayarlı ön kafalıklar, merkezi kilit, 16 inç alüminyum alaşım jantlar gibi gerekli donanımları opsiyonel olarak elde etme şansınız var. Hatta bunların bir kısmı “Ambiance” donanımda standart olarak da sunuluyor.

Bu haliyle otomobilinizin ortalama fiyatı 35.951 TL’ye geliyor. Aynı aracın dizelini tercih etmeniz durumunda ise fiyat 38.651 TL’ye yükseliyor. Her ikisinin de 4x2 (iki tekerlekten çekişli) olduğunu belirtelim.

Eğer daha modifiye, gösterişli, güvenli ve konforlu bir otomobile kavuşmak istiyorsanız da “Laureate” adlı üst donanıma sahip seçeneği tercih etmeli ve yine opsiyon paketlerinden yararlanmalısınız.

Fiyat 49.000 TL’ye kadar çıkabiliyor

Krom renkli dış dikiz aynaları, krom renkli eteklikler, siyah renkli tavan barları, yan hava yastıkları, ESP (sadece 1.5 dci 110 ps motorda mevcut), 6 fonksiyonlu yol bilgisayarı, kapı açık ikaz lambası, elektrikli ve buz çözücülü dış dikiz aynaları, sis farları, elektrikli arka camlar, yüksekliği ayarlanabilir direksiyon, torpido gözü aydınlatma sistemi, okuma lambası, deri döşeme koltuklar, deri direksiyon simidi ve vites topuzu, karartılmış arka camlar…

İşte bu gibi özellikleriyle sahip olabileceğiniz üst versiyonun fiyatı ise opsiyonlarıyla birlikte 43.500 TL.

1.5 litre 110 ps gücündeki dört tekerlekten çekişli ful donanımının opsiyon paketleriyle birlikte satın alınması durumunda ise fiyat 49.000 TL’ye kadar çıkabiliyor.

Şimdi “fiyat-donanım” analizi yaptığımız Dacia Duster’a genel hatlarıyla bir bakalım,

Kendine has bir karakter ortaya koyuyor

Duster öncelikle kendine has bir karakter ortaya koyuyor. Tasarımı benzerlerinden farklı ve ilk bakışta o istediği arazi aracı görüntüsünü veriyor.

Yerden yüksekliği ve 4x4 özelliği off-road koşulları için ilk bakışta cazip gelse de, 1.6 ve maksimum 110 beygir güç üreten motor bu otomobilin arazi performansına hangi düzeyde katkı sağlayabilir? 

Bu tartışma konusu. Dört çekerli Duster’ı kullanmadan bir şey söyleyemem.

Şehir içi kabiliyeti yeterli

Ekseriyetle şehirde kullandığım ve kısa da olsa uzun yol deneyimine şahit olduğum Dacia Duster’ın şehir içi kabiliyetini yeterli bulduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.

Benzinli bir motor olmasına rağmen, sanırım aracın izole edilememesinden kaynaklanan fazladan bir motor gürültüsü var. Fakat bu şehir içi kullanımda rahatsız etmiyor.

Aracın yüksek hız performansınıysa beğendiğimi söyleyemem. Eğer saatte 90 -110 km. arası bir hızla seyrediyorsanız problem yok. Araç gayet sakin ve kendinden emin. Hız ibreniz 120 km. ve üzerine çıktığında ise, agresifleşen aşırı gürültü çıkaran ve asfalt sesini olduğu gibi iç mekâna yansıtan bir otomobille karşılaşıyorsunuz.

Yol tutuş problemi yok

Aracın yüksek hızlarda stabilitesini koruyor olması ise önemli bir avantaj. Yani yumuşak süspansiyonları ve yüksek yapısına rağmen yol tutuş problemi yok.

Geniş bagajı, derin torpido gözü ve diğer saklama alanlarıyla da küçük ve büyük eşyalarınızı taşıma ve yerleştirme konusundaki ihtiyaçlarınızı da standartlar ölçüsünde karşılıyor.

Duster genel anlamda rahat bir otomobil. Koltuk yükseklik ve sırt ayarları standart olmasına rağmen optimum bir ayar başarıyla sağlanmış.

İçeride kullanılan sert plastiğe rağmen malzemenin dayanıklı bir görünüm arz ettiğini de söylemekte fayda var.

Yüksek “C” sütunu görüşü olumsuz etkiliyor

Görüşe gelince, önemli bir zafiyet yaşamadım. Yan aynalar oldukça geniş görüntü veriyor. Fakat Yüksek “C” sütunu(arka blok) geri manevralarınızda biraz zorluk çıkarmıyor değil.

Araçla ilgili dikkatimi çeken bir kaç detaya da değinmeden geçmek istemiyorum.

Öncelikle, gösterge panelinin tam ortasındaki dijital benzin ve yağ göstergelerinin şık durduğunu söylemeliyim.

Sağa mı dönüyoruz sola mı?

Bu göstergelerin hemen altındaki sinyal oklarıysa hem sağ, hem sol sinyalde aynı anda yanıyor. Yani sol ve sağ yönleri ayrı ayrı gösteren bir flâşör kullanılmamış. Bu durum zaman zaman yanıltıcı olabiliyor.

Bir diğeri de, kornanın direksiyon üzerinden değil de sinyal kolunun ucuna monte elden bir düğmeden kontrol ediliyor olması. Kullanımı zorlaştıran bu durum sürüş güvenliğini de tehlikeye sokabiliyor.

İşte bu kadar…

Kaputunun altındaki motora ve üzerinde bulunan parçaların birçoğuna Renault ve diğer Dacia modellerinden aşina olduğumuz Duster, uygun fiyatı, kendine has karakteri ve sunduğu opsiyonlarıyla pahalı SUV’ler için iyi bir alternatif oluşturuyor bence.

Üstelik kendi otomobilinizi neredeyse sıfırdan oluşturmanıza imkân tanıyarak.

Bir başka yazıda görüşmek üzere,

Emniyet kemerleriniz bağlı, kısa farlarınız ve yolunuz daima açık olsun.

İyi sürüşler.

Salih ÖZDERYA - Haber 7 
sozderya@yahoo.com