Skoda Yeti

Efenim, yetiler Himalayalar’da yaşayan iki ayaklı, insan mı hayvan mı olduğu tam olarak belli olmayan, bir görünüp bir kaybolan değişik yaratıklarmış. Rivayete göre böyle.

Bu tanım, bizim gördüğümüz Yeti ile oldukça fazla benzerlik arz etmekle birlikte hikayenin temel felsefesini de yansıtıyor aslında.Bugünlerde bir otomobil kullandım. Hangi sınıf, hangi kategoriye koyacağımı bilemedim.Otomobile her farklı açıdan bakan, ona başka bir şey yakıştırdı. Cip diyenler de oldu, hafif ticari araca benzetenler de. Bir kısmı da işin içinden çıkamadı.
O bir “SUV”

İşin esprisi bir yana, Skoda Yeti, 2010 yılının ilk aylarında satışa sunuldu. Araç, dizel ve benzinli olarak 3 farklı motor seçeneğine sahip. Benzinli model 1,2 litre iken dizel motorlar 1,8 ve 2,0 litre olarak sunuluyor. 4x4 seçeneğinin 2,0 litre motorda mevcut olduğunu da belirtelim.
Hem manuel hem de otomatik şanzımanlı olarak satılan aracın ayrıca üç ayrı donanım seviyesi bulunuyor.1,2 litreye kadar inen bu küçük hacimli otomobilin, bir SUV olduğunu da hatırlatalım. Yani Nissan Qashqai veya Kia Sorento ile aynı sınıfı paylaşıyor.
Bu belki bir ilk, hatta cesur bir adım. 1,2 litre motorlu bir SUV’ ye binebileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.

TSI motor bir yerlerden tanıdık

77 KW yani 105 HP gücündeki bu TSI motora, Volkswagen grubu araçlardan da aşinalığımız var.
Bunu asla laf olsun diye söylemiyorum. İnanılmaz derecede sessiz olan motor, düşük hacmine rağmen üst düzey bir performas sunuyor.Motorun sağladığı seri sürüş kabiliyeti elbette yakıt tüketimine negatif katkı olarak geri dönüyor. 1,2 litre motora rağmen, aracın özellikle şehir içi tüketimini biraz yüksek bulduğumu söyleyebilirim.

Tabiki Skoda Yeti’yi benzerlerinden ayıran alternatif motor seçeneklerinin yanı sıra diğer bazı özellikler de var. Bunların başında sıra dışı tasarımı geliyor. Önde dikkat çeken, ikinci bir göz oluşturacak kadar iri sis farları, arkada blokta ise “C” formlu arka lambalar.Dizayn başlı başına dikkat çekse de bunun sürüş açısından en büyük avantajı görüş kolaylığı olarak ortaya çıkıyor. Özellikle arka sütunun başarılı tasarımı, geri manevralarınızda inanılmaz bir görüş genişliği sunuyor.

Bir MPV kadar fonksiyonel olan iç mekana genişlik ve rahatlık hissi hakim. Burada grubun diğer modellerinde de görmeye alışık olduğumuz şık orta konsol dikkatlerden kaçmazken, tamamen dokunmatik radyo ekranının da oldukça kullanışlı olduğunu söylemek mümkün.
Bu otomobilin sürüş karakteri hakkındaysa iki şey söylenebilir; rahat ve stressiz. Tabi ki mevzubahis İstanbul trafiği ise.

Sonuç olarak,
Motor performansı, sürüş karakteri ve görüş kabiliyeti otomobilin en çok beğendiğim unsurları olurken, dış çizim ve yüksek yakıt tüketimiyse tereddüt ettiğim konuların başında gelmekte.
Skoda Yeti, Türk müşterisini ne kadar cezbedebilecek bilinmez ama, otomobilin SUV dediğimiz segmente renk kattığı kesin. Emniyet kemerleriniz bağlı, kısa farlarınız ve yolunuz daima açık olsun.
İyi sürüşler.