MINI Cooper "S"

  • GİRİŞ05.02.2012 09:48
  • GÜNCELLEME05.02.2012 09:48

1994’ten bugüne ise Alman üreticinin elinde ve hala o eski izlerinden fazla bir şey kaybetmedi.

Her ne kadar buna katılmasam da, son günlerde gerçek kimliğinden uzaklaşarak farklı segmentlere kayması noktasında eleştirilen MINI markası, S modeliyle adeta eskiyle yeni arasında modern ama klasik çizgilerine sadık bir bağ kurmuş durumda. Bir anlamda, markanın geleneksel çizgisini bugün başarıyla temsil ettiğini de söyleyebiliriz.

MINI’nin genç sürücüler tarafından tercih edilmesinin yegane nedeni onun gençlerin enerjik özelliklerini tam anlamıyla yansıtmasından kaynaklanıyor. Otomobilin yaşattığı hareket hissi genç yüreklerin duygularına tercüman olacak cinsten. İçerisi tam bir genç odası gibi…

MINI Cooper S’in boyutlarını aşan bir performansa sahip olduğu, ön kısma hakim geniş havalandırma kanallarından da anlaşılabiliyor. Kaput üzerindeki açıklık da bunun bir kanıtı gibi.

1,6 litre hacimli motor maksimum 135 KW yani tam olarak 184 beygir güç üretebilirken otomobil 0-100 km hızlanmasını 7 saniyede yapıyor. Araç, saatte azami 228 km hıza ulaşıyor. Tüm bu değerlere rağmen yüksek bir tüketimle de karşılaşmıyoruz. 100 km’de gerçekleşen ortalama tüketim sadece 5,2 litre.

Eğer otomobili daha agresif kullanmak isterseniz bu, elinizin altındaki tek bir düğme ile mümkün. Fakat bu kez artan tüketimin sonuçlarına katlanmak zorundasınız. Tabi ki, aracı spor sürüş konumunda uzunca bir süre kullandığınızda klasik sürüşe geçmek biraz can sıkıcı olabiliyor.

El emeği göz nuru bir işçilik

MINI Cooper S, markanın birçok modelinde olduğu gibi sıra dışı bir iç dizayna sahip. Bir kere elinizi attığınız en küçük bir düğmenin bile, el emeği göz nuru bir işçilikle yerine yerleştirilmiş olduğunu görebiliyorsunuz. Kokpitin tam ortasındaki kocaman yuvarlak hız göstergesi MINI otomobillerin içerisinde en çok dikkat çeken parçaların başında geliyor. Sanki otomobilin karakterini bu dairevi kadran oluşturuyor. Şıklığına diyeceğim yok fakat konum olarak sürücünün göz açısının fazla dışında. Yani sürüş güvenliği açısından riskli bir yerde. Bunu düşünen MINI mühendisleri, direksiyon üzerindeki devir kadranına dijital küçük bir hız göstergesi yerleştirerek hiç değilse gönül almışlar.

Çift sunroof, otomobile ayrı bir hava katmış. Ön taraf tamamen açılabilirken, genel anlamda panaromik tavan hissi hakim. Bu da içeriyi oldukça aydınlık kılıyor. Yine iç mekanın havasını değiştiren bir özellik de kısmen aydınlatma sağlayan mavi ledler…

Bu otomobil tam anlamıyla iki kişilik... Arka koltukların tek işe yaradığı nokta yatırılarak ekstra bagaj alanı oluşturabilmesi için sundukları katkı.

MINI Cooper S’in yol tutuşuna ve frenlerine hayran kaldığımı da belirtmeliyim. Frenleri test ederken yaşadığım tatmini daha üst sınıf modellerin birçoğunda bulamadığımı itiraf etmeliyim.

En az otomobil kadar şık anahtar kiti, akustik kemer uyarısı ve yarışçı başlığı görünümündeki vites topuzu dizaynı otomobilden geriye aklımda kalan “MINI” hatıralar…

Otomobili kullanırken eşime “bin bir ricayla” aldırdığım notlarda, yol bilgisayarı ekranından “güncel kilometre” haricinde başka bir bilgiye ulaşılamaması ve asfalt gürültüsünün içeriye yansımasından duyduğumuz rahatsızlıktan söz etmişiz.

MINI’ye çarpılanların bunlara hiç aldırmadığına da, aynı notlar kaleme alınırken şahit olduğumu söyleyerek bitireyim.

Salih ÖZDERYA / Haber7
sozderya@yahoo.com
http://www.twitter.com/sozderya

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat