Diyanet’ten terörle mücadelede seferberlik

  • GİRİŞ25.02.2016 10:12
  • GÜNCELLEME25.02.2016 10:12

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, geçen hafta sonu Van’da, 81 il müftüsü, metropol ilçe müftüsü ile bir araya geldi.

GÜVENLİK-BARIŞ DENGESİ

"Terör Mağduru Bölgelere Yönelik Diyanet Hizmetleri" başta olmak üzere, pek çok konunun ele alındığı toplantıda, terör eylemleri sebebiyle din hizmetlerinin gördüğü maddi ve manevi zararlar masaya yatırıldı.

Edindiğim bilgilere göre, Görmez, müftülerden “Terörle mücadelede güvenlik – barış dengesi üzerinde hassasiyetle durulmasını, bölge insanının inancından koparılmasına müsaade edilmemesini, bölgede yaşayan kanaat önderleri ve din görevlilerinin teröre geçit vermemelerini” istedi.

TOPLUMSAL BARIŞ

Çalıştay ve oturumlardan elde edilen sonuçlar ise raporlaştırıldı.  Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:

 "Toplumsal barışta ısrar:  Şehirlerimizi, mabetlerimizi, eğitim yuvalarımızı tahrip eden, hanelerin harim-i ismetine tecavüz eden, vatandaşlarımız üzerinde baskı oluşturarak, onların canına ve malına kasteden, insanımız arasında kin ve nefret tohumları eken, barış ve güven ortamını baltalayan, etnik, ayrılıkçı ve inkârcı bir ideolojiden beslenen terör örgütü, nice canların yok olmasına, nice anaların bağrının yanmasına, nice çocukların yetim kalmasına neden olmakta. Bilhassa güvenlik-barış dengesi dikkate alınarak, herhangi bir hataya mahal vermeden ne pahasına olursa olsun kan dökülmesini engelleyecek kalıcı toplumsal barışta ısrar edilmesi, İslâm’ın barış ve esenliği önceleyen rahmet mesajlarının bir gereği. Bu ilkenin hayatiyeti, milletimizin istikbali için de vazgeçilmez."

MABEDİ İSTİSMAR

"Terör odaklarıyla topyekûn mücadele: Barış ve esenlik dini olan İslâm’ın imajını, vahşet ve tedhiş görüntüleriyle kirleterek İslâm’la endişe ve korku duygularını yan yana getirmiştir. Hiçbir İslâm ülkesinin kabul etmediği bu ve buna benzer yapılarla İslâm dünyasının topyekûn mücadele etmesi kaçınılmaz."

MANEVİ REHBERLER

"Manevi rehberler ve din görevlileri: Milletimizin birliğine kast eden her türlü odakların dini, mabedi ve din adamını istismar etme çabaları beyhude. Aklı ve kalbi İslâm’ın aydınlık mesajlarıyla dolu olan bölgede yaşayan kanaat ve dinî önderler başta olmak üzere milletimize manevî rehberlik yapan din görevlileri ve sağduyu sahibi hiç kimsenin bu tür terör ve vahşet odaklarına yönelmesi düşünülemez."

MİNARELERDEN PROPOGANDA

"Minarelerin propaganda aracı yapılması: Şiddet ve terörü esas alan, dini istismar eden örgüt ve yapıların, sevgi, bilgi, birlik, beraberlik, ibadet ve huzur mekânımız olan camilerin kürsü ve minberlerini kendi kötü emelleri için kullanma, minareleri propaganda aracı hâline getirme çabaları sonuçsuz kalacak. "

"Birlik ve beraberliğe tehdit eden dini oluşumlar: Bu tarz yapılar, dinî konularda insanların zihinlerini karıştırmakta, kargaşa ortamı oluşturmakta, dini çıkar aracına dönüştürmekte, çıkarı doğrultusunda hurafe ve batıl inançları yaygınlaştırmakta, İslâm’ın sahih inanç değerlerini bulandırma işlevi görmekte. Diyanet İşleri Başkanlığı, toplumu dinin sahih bilgisiyle buluşturmak için var gücüyle çalışmalarını sürdürmeye devam edecek."

DİL VE ÜSLÛP

"Mümin gönüllere hitap eden dil ve üslûp: Diyanet İşleri Başkanlığı, cami içi ve dışında irşad vazifesi yürütürken belli şahıs, çevre ve toplulukları hedef alan ötekileştirici bir dil ve üslûp kullanmaktan kaçınmayı temel bir irşad ilkesi olarak kabul edecektir, zira minber ve kürsüler, polemik zemini değil. Akıl ve kalbini aydınlatmak, bilgi dağarcığını zenginleştirmek, manevî vecd ve coşkuya ermek için Allah’ın camilerine gelenler asla ötekileştirilmeyecek, cami içinde ve dışında bu hassasiyetin korunmasına büyük bir özen gösterilecek. Cami ve mescitlerde toplumun tüm kesimlerini kuşatan, mümin gönüllere hitap eden bir dil ve üslûp muhafaza edilecek.”

Öyle anlaşılıyor ki Diyanet bu süreçte sahada olacak.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat