Avrupa’daki “terörizmle mücadele”nin İslamofobi’yi tetiklemesi bütün Müslümanların ortak kaygısı.

Brüksel’deki saldırıları haberlerini Meclis’te AK Parti Grubu öncesinde aldık. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, saldırılarda bir Maltalı diplomatın yaralanması sebebiyle, Malta Dışişleri Bakanı’nın yapacağı Türkiye ziyaretini ertelediği bilgisini verdi, kendisine arayan mevkidaşına “Ben de olsam böyle yapardım” dediğini anlattı. Çavuşoğlu, Brüksel’de PKK’nın çadır açmasına izin verilmesiyile ilgili Belçika Dışişleri Bakanı ile yaptığı telefon konuşmasında, “Nezaketten dolayı değil, terör örgütü listesinde yer alan bir örgüte, teröre karşı geliştirilmesi gereken ilkesel tutumdan dolayı izin verilmemesi gerektiğini” vurguladığını ifade etti.

Avrupa öteden beri, terör örgütü listesinde olmasına rağmen PKK’ya destek veriyor. Bu gizli değil. Kendisini terör örgütü DAİŞ karşısında konumlandırarak “terör örgütü”nden, “uluslararası koalisyonun bir unsuru” haline dönüşme stratejisini izleyen PKK, Türkiye’nin Avrupalı muhataplarına “sempatik” gözükmenin yollarını arıyor. Lâkin bombalarını Türkiye sınırları içinde patalatıyor.

BÖLGEDEN SON BİLGİLER

Güvenlik güçleri, Şırnak’ta, Yüksekova’da, Nusaybin’de, terör örgütüne karşı vatan savunmasında. Buralarda yaşananlara ilişkin önemli bilgiler edindim. Şırnak, Yüksekova ve Nusaybin’deki çatışmalarda örgüt taktik değiştirmiş. Cizre, Sur ve Silopi’deki operasyonlarda, daha çok keskin nişancı ve piyade silahıyla sokak çatışmasına yönelen PKK, son operasyonlarda yüksek miktarda bombalı tuzakla güvenlik güçlerini engellemeye çalışıyor. Hafta başında Nusaybin’de dar bir bölgeye tuzaklanan bombaların patlatılmasıyla çok sayıda şehit verildi, Yüksekova’da ise yoğun çapraz ateşe maruz kalan tim şehit verdi. Diğer il ve ilçelerde süren operasyonlar sırasında örgüt, Şırnak, Nusaybin ve Yüksekova’daki tahkimatını daha da güçlendirmiş. Şırnak, Yüksekova ve Nusaybin’de halk yerleşim yerlerini büyük ölçüde boşaltmış, bu durum güvenlik güçleri için bir avantaj ancak tahkimatın güçlendirilmesi bir dezavantaj olarak görülüyor.

Operasyonların yürütüldüğü bölgelere ilişkin son gelen bilgiler şöyle: 

Nusaybin’de daha önce birkaç kez sokağa çıkma yasağı ve operasyon düzenlenmesine karşın PKK, ağırlıklı olarak sokak çatışmalarına girmek yerine sokaklara büyük miktarlarda patlayıcıları sık aralıklarla tuzakladı. Son 5 şehidin verildiği çatışmalar, her tarafı büyük miktarda patlayıcılarla tuzaklanmış bir bölgeye giden Cobra tipi zırhlı aracın geçişi sırasında gerçekleşen patlama ile yaşandı. Patlayıcılara karşı belli düzeyde koruma sağlayan zırhlı aracın, yüksek miktarda patlayıcının infilak ettirilmesi nedeniyle şehit sayısının arttığı öğrenildi. Nusaybin’de barikat ve hendekleri uzaktan tank atışıyla vurulmasına öncelik verilmeye başlandı.

Yüksekova’da da operasyon yapılan mahallelerin hemen tamamında kritik noktalar yüksek miktarda patlayıcılarla tuzaklanmış durumda. Önceki gün PKK militanlarının bir binaya tuzakladıkları patlayıcıyı infilak ettirmeleri üzerine, yanındaki 4 katlı bina boyunda alevler gökyüzüne yükselmiş. Yüksek miktarda patlayıcıların depolandığı ilçede, operasyonlar bu nedenle temkinli yürütülüyor. Ancak patlayıcıdan temizlendiğine emin olunan sokaklara güvenlik güçleri giriyor. Önceki gün şehit düşen güvenlik güçleri, şiddetli çapraz ateş altında kalmış. Yüksekova’daki operasyonlarda 100’ün üzerinde 82 ve 60 milimetrelik havan ve mühimmatı ele geçirildi. Askeri kaynaklar 3 kilometre menzilli olan bu silahların mühimmatının PKK tarafından daha çok el yapımı patlayıcıların etkisini artırmak için kullanıldığını aktarıyor.

Şırnak’ta il merkezinde sürdürülen operasyonlarda örgütün gübreden mühimmat ürettiği imalathane ile revir olarak kullandığı bir yer ele geçirildi. Patlayıcı üretilen yerde 2 tonluk mühimmat patlatıldı. Revir olarak kullanılan yerde ise çok sayıda ilaç ve militanların kod adlarına göre kan gruplarının yer aldığı liste bulundu.

İşte Brüksel’de çadır açan PKK’nın sadece Nusaybin, Yüksekova ve Şırnak’taki hali!