Maddiyat mı, muhabbet mi?

  • GİRİŞ06.12.2011 10:35
  • GÜNCELLEME06.12.2011 10:35

Dün 10 Muharrem Aşure günüydü. İnsanlık tarihinde, peygamberlerin hayatında önemli olayların gerçekleştiği kıymetli bir gündü. Peygamberimiz bu güne önem vermiş ve mutlaka oruçlu geçirmiş. Alimlerimizin bu günle ilgili tavsiyeleri var. Onlardan da yapabileceklerimizi yapmak güzel olur.

Rabbimizin değer verdiği bu güne değer vermek gerekir. Bugünlerle ilgili en sevaplı şeyler çocukları, fakirleri, tanıdıkları ve ev halkını sevindirmek olarak geçiyor kitaplarda. Bolca alışveriş yapıp ev halkını mutlu etmek,( aynı zamanda bütün yıl evde berekete sebep olacağı bildirilmiş) çokça selam vermek tavsiye edilmiş. Yani "muhabbeti artırın" tavsiyesi bunlar. Günler de sebep olarak bize sunulmuş.

Rabbimizin muhabbete verdiği değeri biz ne kadar veriyoruz? Birbirimize ne kadar muhabbetle davranıyoruz? Neyi ne kadar severek yapıyoruz? "Muhabbet" yaptığımız işin değerini, kalitesini artırır. Kalitenin, markanın çok önemli olduğu bir çağda yaşıyoruz. Aldığımız, kullandığımız ürünlerde, en iyisi olsun, istiyoruz da kendi kalitemizi artırmak için ne yapıyoruz? İşimizi, eş ya da anne-baba olmayı ne kadar muhabbetle yapıyoruz?

Maddi kalitelerin istilasından kurtulup manevi kalitemizi artırmak için ne yapmalıyız, bunun derdinde olmalıyız oysa. İş, para, güzellik, zeka, güç, mevki, manevi hayatımız için en büyük tehlikeler, eğer kendimizi onlara kaptırırsak. Çünkü bunlar şeytanı Allah(c.c) rahmetinden kovduran kibre sebep oluyor. "Kibir" sevdiklerimizin gönlünden düşmemizin de en önemli nedeni.

Maddi kaliteler kibrimizi coşturuyor. Oysa onlar için ne bedeller ödeniyor. Mesela erkek daha lüks bir araba almak için borca giriyor. Eşinin çocuklarının isteklerini çoğu zaman oflaya puflaya söylenerek alıyor. Aile saadetini bozacak araba ferari olsa neye yarar? Son bineğimiz tabut olduktan sonra. Diğer tarafa götüreceğimiz yükün değerini muhabbet belirledikten sonra. Hangi araba muhabbetten daha kıymetli olabilir?

Ya da daha iyi bir mahalle de daha iyi bir ev alalım, diye girilen borçlarla, o borçların stresiyle eşler birbirlerine hayatı zindan ediyorlar.

Kadınlar, perdeyi değiştirmek, yeni salon takımı almak gibi pek çok şey için evin huzurunu riske çok rahat atabiliyorlar.  

Hele evlilik öncesi istekler daha yolun başında erkek tarafını evlenmek istediğine pişman edebiliyor. Kız tarafı her şey en kalitesinden (en pahalısı oluyor aynı zamanda) olsun istiyor. Bazen sırf eşya meselesi yüzünden düğün haftası ayrılan çok çift var. Ya da daha bir araya gelmeden birbirlerinden buz gibi soğuyorlar da "bu saatten sonra ayrılmak ayıp" olur diye yola devam edenler var. Takılan takılar, alınan eşyalar beğenilmeyince iki tarafın ailesi birbirinden nefret ediyor. Yeni evlilerin çoğu yola muhabbetle değil, bir ton dertle, sorunla çıkıyorlar. Sonra evliliği bir türlü toparlayıp muhabbetti yakalayamıyorlar.  

Oysa iki tarafta "eşya kalitesi" ile uğraşana kadar "kendi kalitelerini artırmak" için uğraşsalar, o zaman yola doğru adımlarla çıkmış olurlar. Genç kız "Ben iyi bir eş olmak için neleri bilmeliyim, neleri yapmalıyım?"

Erkek "İyi bir koca olmak için nasıl davranmalıyım, ne yapmalıyım?" diye kafa yorsa kendilerini geliştirseler, manevi kalitelerini artırsalar o zaman mutlu olurlar ancak. Muhabbetli evlilikler o zaman ortaya çıkar.

Çoğu zaman mutluluğumuzla kumar oynuyoruz. Kibirle, hırsla, inatla oynuyoruz. Keyfi zevklerin, hırsların karşısına muhabbet gibi çok kıymetli bir şey koyuyoruz. Kaybedince de "mutlu değilim" diye sızlanıp duruyoruz.

Pek çok değişimin başlangıcı olan Aşura günü bizler için de maddiyattan maneviyata, muhabbete bir dönüş olsun inşallah. Dualarımız muhabbet için olsun.

Sema Maraşlı / Haber 7
semamarasli@gmail.com        
www.cocukaile.net

Yorumlar14

  • metin yaman 13 yıl önce Şikayet Et
    Hz. Fatma'nın çehizinde neler vardı ?. Sadece bir yastık ve bir kaşık, o kadar. Mihir parası da kırık bir kalkandı. O Fatma ki Eşrefi Mahlukat , son Peygamber Hz. Muhammed'in kızıydı. Mutlulukları Dünyada emsal gösterilen bir evliliktir. Ancak devir değişti, milletin dini dinarı oldu, kıblesi kadınları oldu. Gidin en dindar en Müslüman ailelerin kızını isteyin size soracakları ilk soru oğlum araban var mı, evin var mı, varsa hangi semtte, baban ne iş yapıyor, annen ne iş yapıyor deden ne iş yapıyor rahmetlik nenen ne işler yapardı. Kimse Müslüman mısın Hristiyan mısın demez, inanç itikattan bahsetmez, namaz, oruç ahlak ve terbiyeden sormaz. Halbuki inandıkları Peygamber buyuruyor ki,'dini ve ahlakı düzgün birisi kızınızı istediği zaman hemen veriniz, yoksa yeryüzünde çok büyük fitne ve fesada sebep olur.' Kızlarını bu emre binaen evlendiren kaç adet baba var, ben şahsen bu yaşıma kadar duymadım duyan varsa anlatsın biz de öğrenelim. İçtimai hayatta gördüğümüz rezilliklerin sebebinin ne olduğunu anlatmaya gerek var mı ?
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • İbrahim Dursun 13 yıl önce Şikayet Et
    MADDİYAT! VE MUHABBET HAKKINDA-3. Kıymetli yorumcuların maddiyat ve muhabbet hakkındaki yorumlarını okuyunca;şunları düşünmeden edemedim..Bazıları -maddiyatın zerre önemi yok-,diğer bazılarıda -sıfır önemi var- gibi düşüncelerle yorum yazmışlar.Ey Kareş!Maddiyat denilen şey önce senin Dünyanı/nefsini ilgilendirir.Dünyada yaşamak ve mutluluk için nasıl maddiyatın önemi olmaz ki?!-Bu asırda insanın dinini/ diyanetini ayakta(!)tutabilmek için yetecek kadar dünyalığa gereksinimi olduğunu neden görmezden gelip duygusallıkla böyle düşünebiliyorsunuz?Hayret!Önce kendi ihtiyaçların için maddiyata,sonra ailenin ihtiyaçları için/maişete ihtiyaç olduğunu nasıl görmezden gelebiliriz?Mutluluk için bunlar gerekmiyor mu?İnanın,bu asırda asli ihtiyaçlarınızı gideremmezseniz kimse sizin ne dini yapınızı ne de şahsi değerinizi dinlemek istenemeyip hepsini çiğnemek isteyecek.Bunu dost yapmasada düşman yapacağını unutmayın!Demem o ki;mutluluk için manen sağlam olmanın yanında yetecek kadar Dünyalığada gereksinim vardır.VesSelam
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • M/Y 13 yıl önce Şikayet Et
    Kızlar,. Evlenmeden aynen böyle konuşur.. Evlenince iş tersine döner maalesef.. Vallahi ben istemiyorum, annem, akrabaların falan filan onlara rezilmi olayım.. bahanenin bini bir para.. Haa erkekleri de unutmamak lazım,, çim saha maçı, iddia, loto, bar, pavyon, alkol sigara, hafta sonları arkadaşlarla mangal.. çok ileri giderse önce lüx araç, sonra 2. hanım 2. ev kavga gürültü iflaslar ve batış... Cezaevi yılları, dağılan aileler.. Sonuç tencere, kapak bu kadar basit.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • mermus 13 yıl önce Şikayet Et
    Maddiyat mı, muhabbet mi?. maddiyaaat.nooldu ki?
    Cevapla
  • Mehmet aslan 13 yıl önce Şikayet Et
    Çok Doğru Bir Tespit. Maddiyatsiz olmaz maneviyatsız da yaşanmaz ikisi birbirine döner durur. Burda önemli olan dengesini kurabilmek maneviyatı özümseyip maddiyi amaçtan araca dönüştürebilmektir. Muhabbetinize selam olsun..
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat