"Dandik tesettür"den soyunmak için 10 hatırlatma

  • GİRİŞ22.08.2010 17:59
  • GÜNCELLEME22.08.2010 17:59

Aklımıza ilk geleni gözümüze ilk çarpan üzerinden düşünmeye başlayınca, bir de bakmışsınız aklımız gözümüze indirmişiz. Sonra da aklımızla değil gözümüzle düşünmeye başlarız.

Anlayacağınız o ki, sorunumuz “dandik” tesettür değil, tesettürü “dandik” anlamaktır. Dandikliğe bakın: “Başını örttün mü, tesettürlüsün. Ört(e)medin mi, tesettürsüzsün…” Tesettürü bir tür “aç-kapa” yüzeyselliğinde algılamamız üzerinde biraz kafa yoralım fırsat gelmişken…

Tesettür hakkında bilme(k isteme)diklerimiz:

1. Tesettür önce erkeklerden beklenir: Nûr Sûresi'nde önce "mümin erkeklere", sonra "mümin kadınlara" hitap edilir. Sûrenin 30. ayeti, "Mümin erkeklere söyle..." diye başlar, 31. ayeti ise "mümin kadınlara söyle..." diye başlar. Erkeklerin tesettürü ile kadınların tesettürü arasında bir ayetlik öncelik farkı var demek ki...

2. Tesettür önce bakışla ilgilenir. Bakılan şeyle sonra ilgilenir: Nûr Sûresi’nde mümin erkeklere de mümin kadınlara da öncelikle "bakışlarını haramdan kısma"ları söylenir. "Mü'min erkeklere söyle: gözlerini sakınsınlar..." "Mümin kadınlara söyle gözlerini sakınsınlar..." Zaten bakışlara tesettür kazandırmadan, bakılan saçını ve bedenini örtse bile hayalde“soyulur” kadınlar. Tesettür, işte o zaman dandikleşir.

3. Tesettür sadece başını örtmek değildir: Nûr Sûresi’nde başörtüsü sorumluluğu olmayan erkeklere de, başörtüsü sorumluluğu olan kadınlara da "iffetlerini korumaları" söylenir ki, iffetlerini korumak başı açık erkeklere de başı kapalı kadınlara da farzdır. Başını örtmüş olsa da kadınlar ırzını korumuyor olabilir, başını ört[e]meyen her kadını hepten iffetsiz saymak kimsenin hakkı değil.

4. Tesettür öncelikle bir iç duruş ve tavırdır. Kılık ve kıyafet bu içsel duruşun ve özümsenmiş tavrın üzerinde ve sonrasında durur. Başının açıklığı dert edilmeyen bir erkek de "iffetini korumayarak" tesettürsüzlük yapabilir. Kılık kıyafet tesettürün sonucudur. Sonucu sebebin önüne koyarsak, temeli olmayan böylesi dandik “sonuç”lar görmeye devam ederiz. Böylece sözde bir takım gazetecilerin “tesettür kılığına girdim” diye caka satmasına fırsat veririz.

5. Tesettür önce iman etmektir: Nûr Sûresi’nde "iman eden" erkeklere ve "iman eden" kadınlara tesettür emredilir. Örtmek anlamına gelen "tesettür", görmesini Allah'ın görmesine açık, sözünü Allah'ın işitmesine açık, niyetini Allah'ın bilmesine açık bilmektir ki bilinçli bir kapalılığı besler. Yine örtmek anlamına gelen "küfür" de, kendini Allah'tan gizlediğini sanmaktır ki sorumsuz bir açık-saçıklığı doğurur.

6. Kadının da erkeğin de ziyneti imandır. İman kendini Allah’la markalamaktır. “Ben Allah’ın kuluyum. Ben Allah’ın sanat eseriyim…” diye/bilmektir. Sanat değeri yüksek olan eserlerin kıymeti maddesine üzerinden belirlenmez. Antik paralar kilo ile satılmaz. Bakır bile olsalar üzerlerindeki damgaya ve imzaya bakılır. O zaman birkaç gramlık bakır bile kilolarca altın kıymetinde olur. Kendi değerini Allah’tan bilirse insan, bakışını eşsiz bir hazine bilir, orda burda yağmalatmaz. Göz nurunu haramdan sakınır, setreder. Bedenini Allah’ın sanat eseri olarak bilirse bir erkek ya da kadın, saçını da bakışını da ziynet bilir. Başını örtmeyi kendine kendisi farz eder, içinden gelir örtünmek. Dışarıdan giydirilmez. Giyinişini içeriden başlatır.

7. Bütün bu notlar, “benim kalbim temiz” kıvırtmasına malzeme olsun diye yazılmadı. Kalbinin temiz olmasını isteyenler, çağına örfüne, iklimine mevsimine, kültürüne çevresine göre hesaplar yapmadan önce Nur Sûresi’nin 30-31. ayetinin anlam ırmağına yatırırlar kalplerini. Önyargısız ve hesapsız. Kitabına uydurmak yerine Kitab’a uyarlar.

8. Başını örtmüyor diye, örtemiyor diye, hatta örtmek istemiyor diye, bir kadını Allah’ın kulu ve sanatı olmaktan çıkarmaya hevesli dandik bakışlar asıl müstehcendir. Saçını açık bırakınca, her şeyi açıkta mı kalır kadının? Saçı görüneni iffetinden de soymak başlı başına tesettürsüz bir bakış değil mi?

9. Başörtüsü tesettürün hepsi değildir ama “teferruat” kelimesinin çağrıştırdığı, “olsa da bir olmasa da bir” gereksizliğinde görülmeyi de hak etmez. Tesettürün zirvesidir, örtünmenin baş tacıdır başörtüsü. En azından bu ülkede başının örtüsü yüzünden mesleğini, itibarını, geleceğini, yurdunu terk ederek bedel ödeyen kardeşlerimizin çabasını küçümseriz. Onların içten dirençlerini düşmanları karşısında yağmalatmak hiçbir gerekçenin örtemeyeceği bir kabalıktır. Hasetçileri karşısında onların elini güçsüzleştirmek apaçık bir insafsızlıktır. “Dandik” bir duruştur.

10. “Aşk”ından dolayı başını bağlamayan sözde “sufi” ehline gelince… Başını örtmemek ve hatta örtmek istememek başkadır, başını örtmesen de olur demek başkadır. Kurala uymayabilirsiniz. Hoş, benim de uymadığım onca kural varken, sizin ayıbınızla uğraşma hakkım yok. Ama kural uyduramazsınız. Kuralı Allah koyar; siz değil. Allah’tan kural koyma rolünü ç/almaya kalktığınızda herkesin hakkını açık açık yersiniz. Gerçek aşk ehli başkalarına farz olmayanı kendine farz kılar… Farzı kendine farz olmaktan çıkaran sizdeki bu aşk, aşk değil.

Yorumlar43

  • meryem kaya 13 yıl önce Şikayet Et
    allah razı olsun. insanın karşısındakine bakışını değiştirme yada eleştirme amaçlı değil de insanın kendini sorgulaması odaklı bir yazı
    Cevapla
  • yavuz 13 yıl önce Şikayet Et
    siz gerçekten yazıyı okudunuzmu?. yorumları okuyorum ama yazıyla alakasını kuramıyorum gerçekten yazıyı okudunuzmu? yoksa ön yargılarınızla atlayarak okuduğunuz yazıya yorummu yazdınız? lütfen yorum yazmadan önce yazıyı anlamaya çalışın
    Cevapla
  • fatma uslu 13 yıl önce Şikayet Et
    bakalım daha neler çıkacak. tesettür sadece örtünmek değil diye başlayıp, örtünmemenin sorun olmadığıyla biten cümleler. insanların davranışlarına bakarak bakın bu Allahın emrine uymuş ama kalbi şöyle diyerek Allahın emrinin önemsiz olduğuna vurgu yapma çabası. Bir kısmıda çıkar evet namaz farz ama namazı huşuyla kılmadıktan sonra veya namaz kılıyor ama şöyle kötü böyle kötü, ama benim kalbim temiz. bırakın bunları şahıslara indirgemeyin. herkes yaptığının hesabını kendi verecek. Ortada emir var,yasak var. ya uy yada uyma hesabı sana
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • alperen 13 yıl önce Şikayet Et
    RÜMEYSA HACER!!. FIKIHSIZ TASAVVUF ZINDIK EDER TASAVVUFSUZ FIKIH FASIK EDER bu söz tamamen tecrübe ile sabittir.hoş tasavvuf sohbetleri ile muttaki olunmuyo papağanada ezberlet anlatır. unutmaki peygamber mescidinde bile iman kalbine yerleşememiş dilinde kalmış insanlar vardı, haaa şunuda söyleyeyim TASAVVUF batına yöneltirken zahiri terketmeden yönelmek esastır ve zahire aykırı hiçbir batını anlayışa itibar edilmez kimileri tasavvufi hali iç dünyasında yaşar ama o yaşadığı şeyin tasavvufi hal olduğunu dahi bilmez
    Cevapla
  • nil sakay 13 yıl önce Şikayet Et
    asır suresini ne yapalım ?. isteyen açılsın isteyen kapansın tamam artık kimse kimseye karışmasın...bAŞI KAPALI GERİ KALAN HERŞEYİ ORTADA AMA KALBİ TESETTÜRLÜ...NERDEN BİLLİYON...?herkes bildiği işine geldiği gibi inansın...biraz daha gayret etse şu aydınlarımız...birbirine HAKKI VE SABRI TAVSİYE ETMEKTE ESKİDENDİ ,ŞİMDİ HÜKMÜ KALMADI DİCEKLER...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat