Çubukçu'ya 3. gün bayram programı

  • GİRİŞ18.11.2010 08:31
  • GÜNCELLEME18.11.2010 08:31

Milli Eğitim Bakanı’nın bayram programı benden

Sayın Bakanım, bence, ilk olarak Büşra’nın annesini bulmalısınız. Büşra’nın annesi öğretmen. Bana çok şey öğretti. Bir zahmet giderseniz, cesaret ve metaneti, şefkat ve dirayeti nasıl harmanladığını gözlerinizle görürsünüz. “Bu çocuk özürlü doğacak, aldırın!” teklifi karşısında saniye bile tereddüt etmeden kararını verdi.

Ömür boyu bir Down annesi olmayı göze aldı, doğurdu. Zorlanmıyor değil ama hiç yılmadı. Meşakkatleri var ama hep ümitli oldu, ümit verdi. Bakanlığınızın yaptığı gibi heveslenip bırakmadı. Down’lı Büşra’nın annesi, birilerini yüreklendirdikten sonra “ne haliniz varsa görün!” tavrının çirkinliği, hadi göreyim sizi diye gaz verdikten sonra ortalıktan kaybolmanın acımasızlığı üzerine size çok özel şeyler söyleyebilir.

Büşra’yla tanıştıktan sonra, Büşra’ya nefes nefese hizmet veren, Büşra ile sevinip Büşra ile üzülen özel eğitimcinin, psikologun, çocuk gelişimcisinin, fizyoterapistin de hatırını sormanızı tavsiye ederim.
Çoğu özel eğitim ve rehabilitasyon emekçisini evlerinde bulacağınızdan emin olabilirsiniz. Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerini “yangında vazgeçilecek ilkler”den gördüğünüzden olsa gerek, ödeneklerini bayram öncesine yetiştirmediniz. Seyahatlerini iptal ettiler, tatillerinden vazgeçtiler. Bildiğim kadarıyla evdeler.

Bayramın üçüncü gününü, bürokratlarınızla birlikte, spastik özürlü Hamza’nın babasına ayırmanızı isterim. Hamza, 18’lik bir delikanlı. Babası da bir o kadar “delikanlı”. Uzaktan hayranlık beslerim o babaya.

Yürüyemeyen bir delikanlıya, onurunu zedelemeden, kişiliğini ezmeden nasıl da incelikle hizmet edildiğini Hamza’nın babasında görebilirsiniz. Hamza’nın onuru da Hamza’nın babasının onuru da Bakanlığınızın özel çabaları sayesinde korunuyor. Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri sizin onurunuz adına hizmet veriyor. 

Bu gerçeği yeniden gördüklerinde, belki de bakanlığınızın teftişleri, Atatürk resmi saymaktan, ne işe yaradığı bilinmez nöbet defterini sormaktan, bayrak direği boyunu ölçmekten öteye geçer. Hamza ve babası, hiçbir şey söylemeseler de, gözlerindeki mutlulukla, bu özel insanlara sunulan özel hizmetlerin saygıdeğer ve vazgeçilmez olduğuna yeni baştan inandırabilirler sizi.

Gelmişken, Mongol yüzlü ağabeyi yüzünden utandırılan Buse’nin de hatırını sormalısınız. İnanın bana, bizim kurumdan (aslında sizin kurumunuzdan) içeri girdiğinde gözlerinin içi gülüyor Buse’nin. Özel eğitim merkezinde ağabeyine aşağılanarak bakılmayacağını, kendisinin de utandırılmayacağını çok iyi biliyor.

Kaldırımda ağabeyiyle dolaşmaktan utanmadığı günler için yeni baştan ümitleniyor. Bu konuda cahillik edenlerin cezasını bize kesmiyor. Bir başkasının suçuyla bir başkasını suçlamaya kalkmıyor. Cahillik edenleri bile affediyor, kabalıklarını anlayışla karşılıyor. Ümidim o ki binde dördün yaptığı suiistimal ve yolsuzluğun cezasını, binde dokuz yüz doksan altılık özel eğitim merkezlerine kesmenin adaletsizlik olduğunu Buse kızımız size hatırlatır.

Haksızlık etmeyeyim. Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetini sizin bakanlığınız başlattı. Sayıları bir milyonu aşan engelli ailelerin umudu oldunuz. Nasıl olduysa, yine sizin bakanlığınız hizmetin beynini dağıtan, yetişmiş insan gücünün alt üst eden tuhaf bir yönetmelik çıkardı. İstihdamı baltaladığı gibi, hizmet verimliliğini de duman etti.

Dolayısıyla işe yarayabilecekken işsiz kalmış, yetkili olması gerekirken yetkileri alınmış potansiyel eğitimcileri de bayramda evlerinde bulmak mümkün. Onlardan tanıdıklarım var; sembolik olarak sizin yerinize ben ziyaret ederim.

Az kalsın unutuyordum. Yetersiz ve hedefsiz denetimler yüzünden hak ettikleri eğitimi alamayan, altın dönemini RAM izdihamı yüzünden kaçıran özel eğitim gereksinimli çocuklar özellikle sizin yolunuzu gözler. Ancak, bunun zor olduğunu hatırlatmam gerek; çünkü sisteminiz onları henüz özel öğrenci olarak tanımıyor bile. 

Çok yorulmanızı istemem. Diğer bakanlarımıza da iş düşüyor bayramda. Sağlık Bakanlığı’nın organize organizasyonsuzluğu ve ilgili devlet bakanlığının ısrarlı ilgisizliği nedeniyle uzak bir günde rapor almak için uzak bir güne randevu bile alamamış engelli aileleri hiç olmazsa bir bayram tesellisi umar hükümetimizden. Sayın Akdağ’ın ve Sayın Kavaf’ın teklifinizi boş çevirmeyeceğini umuyorum.

Bir de ilköğretim öğrencisi Mustafa Ahmet’le tanışmanız gerekiyor. Özel eğitime ihtiyacı yok M. Ahmet’in. Babasına özürlülere pozitif ayırımcılık sözü veren anayasa paketine evet denmesi için çalıştığı sırada sövüldüğüne tanık oldu. Hala daha olayı hatırladıkça yumruklarını sıkıyor. Neyse ki, M. Ahmet babasından epeydir istediği bilgisayardan vazgeçti.

M. Ahmet’in küçük kardeşi Zeynep de çok sevdiği bileziğini bileğinden çıkardı. Niye mi?

Bürokratlarınızın hiçbir insafa sığmayan orantısız ödenek indirimiyle açık veren özel eğitim merkezi masraflarını denkleştirmek için borç arayan babalarına destek olmak için. M. Ahmet ve Zeynep’i görmek için bize buyurabilirsiniz. Son gün de gelseniz, başımızın üzerinde yeriniz var.

Bayram sizindir sayın Bakanım. 

Mübarek olsun.

Senai Demirci - Haber 7
senaidemirci@gmail.com
 

Yorumlar11

  • senai demirci 13 yıl önce Şikayet Et
    biz RAMın denetimine gerek kalmadan öğrenci mezun ediyoruz.. ahmet kardeşim, bence rehabilitasyonlarda artık onurlu ve otokontrollü denetim gerekiyor. 1. rehabilitasyon merkezi sayısı dondurulmalı. 2. rehabilitasyonların denetimi yine işi bilen çalışanlara bırakılmalı, bir tür rehabilitasyon üst kurulu kurulmalı. 3. sağlık bakanlığı ve ramlar özel çocukları görmede daha organize olabilir. 4. anamızı ağlatan devletimiz hakkımızı verip yüzümüzü güldürmeli. 5. genele bakıp işini yapanları ezmemeli.. 6. insan kaynağını doğru ve yerinde kullanmalı...
    Cevapla
  • Ahmet 13 yıl önce Şikayet Et
    Elhasıl. Senai Bey,Denetim konusunda eksiklik var bunu kabul etmek lazım.Alanda yetişmiş müfettiş az.Denetim yeniden RAM a gelindiğinde zaten yapılıyor.Çünkü tanılama ve yıllık amaçları belirleyen RAM.Fakat yerinde ve kapsamlı bir teftişin çok daha isabetli olacağını kesin.Bu bozuk zihniyetleri durdurmuyor ama.Benim sizi uyarmak gibi bi niyetim yok haşa.Sadece diğer taraftaki biri olarak ayna tutuyorum ki mesele her boyutuyla anlaşılsın.İşini yapan kurumları yazımda ayırdım,onlara bizde tşkr ediyoruz.Hürmetlerimle
    Cevapla
  • senai demirci 13 yıl önce Şikayet Et
    biz işimizi şerefle ve sorumlulukla yapıyoruz.. aşağıda beni uyaran ifadeler tam da beni doğruluyor. bir itiraf olarak okunmalı...bakanlığın hakkıyla teftiş yapacak elemanı ve tekniği olmadığı için bir anda hedefsiz ve niyetsiz kurum açıldı. onları denetlemek yerine işini yapan bizim gibi kurumları cezalandırmak daha kolayına geldi.. el insaf!
    Cevapla
  • Ahmet 13 yıl önce Şikayet Et
    Madolyonun Diğer Yüzü-4. Veli de Bizi almıyorlar ki içeriye,evden alıyorlar eve bırakıyorlar.Çoğunluk %90 ı böyle malisef.Bilinçli olan oran %10-15.Senai beyde o bilinçli velilerden birini bulmuş onu koymuş vitrine peki ya gerisi.Yazık olan,çocuğu akşama kadar oyuncak oynatılıp koca bir yılı hatta yılları hiç ama hiç bir şey öğrenmeden geçiren o büyük çoğunluk ne olacak Senai Bey,sorarlar adama.Evet ciddi çalışan,gerçekten Hakkını veren kurmlar var ama bu oran diğerlerine göre inanın çok düşük.M.E.Bakanlık müfettişlerne bi sorun
    Cevapla
  • Ahmet 13 yıl önce Şikayet Et
    Madolyonun Diğer Yüzü-3. dolmasını bekledi.Nerden biliyorum bu çocuklar RAM lara geldiklerinde tanılanır ve özr durumlarına göre destek eğitim kapsamında yıllık amaçları belirlenir.Özel Rehb. merkezleri bu 1 yılın sonunda bu amaçları gerçekleştiği kağt üzerinde pek güzel bi şekilde ispat edilmiş şekilde tekrar getitirler.Ama ne hikmetse bu amaçların ya hiçbiri yada birkaçı oda kerken gerçekleşmiş olur.Sorarız veliye ne yapıldı hiç bakmadın mı çocuğuna , devlet bu kadar para v,"bizi hiç almıyorlareriyor bu hizmet için diye.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat