Senden bana, benden bizim oğlana şeklindeki langırt futbolundan nefret eden;

"Pas oyunu" - "Topa sahip olma" - "Dengeli oyun" - "Topun kıymetini bilme" gibi cümlelerle süslenmiş aslen korkak futbola karşı yıllarca mücadele etmiş bir spor yazarıyım.

Bu minvalde, saçma sapan paslarla ugraşmayan, önünde sonunda ileri şişirilecek olan topun yalandan kaleciden stoperle paslaşması ile vakit kaybetmeyen, spiker kardeşime sürekli 'Dikine' dedirten, tempoya, ileriye doğru oynamayı hedefleyen felsefeye elbette taraftarım. Sırf bu felsefi değişim için Jorge Jesus'a teşekkür ediyorum. Elbette organizasyon problemleri; bazı yerleşim hataları, bence oyuncu tercihi yanlışları var. Ama ben bu felsefeden razıyım.

Dinamo Kiev, oyunu yavaşlatma, sert oynama, rakibi gerim gerim gerip sabırla yapılacak tek hatayı kovalama konusunda uzman bir teknik adama sahip. Bu işin; oyunun karanlık taraflarından sonuç çıkarma işinin piri Lucescu'dur. Bu takıma karşı 63 dakika pozisyon vermeyi bırakın kalesine yaklaştırmamak; totalde 2 pozisyon vererek maçı bitirmek nereden baksan korkak pas futbolu takıntılılarına derstir. Önde basma konusunda gayet iyi durumda Fenerbahçe. Akan oyunda pozisyon üretememek eksiktir. Yeterince kaliteli kenar ortası görememek eksiktir, sol kenardan neredeyse hiç orta yapılamaması eksiktir. Bu kadar atletik ve uzun takımın bir sürü korneri paslaşma sevdasından hiç etmesi eksiktir. Lakin bunlar düzelir. Felsefenin oturması önemlidir. Fenerbahçe artık eveleme geveleme topu oynamayacak. Fizik gücü iyi olacak. Topu geri kazanma süresi hep düşük olacak. Duran toplarda tehlike yaratma potansiyeli hep olacak.

Gelelim daha iyisinin yapılması için gerekliliklere;

1- Rossi yerine sabaha kadar Arda Güler; o yoksa İrfan oynar. Ancak böylece Pedro'nun kalitesi daha çok ortaya çıkar.

2- Sol kenarda King yerine Batshuayi oynar. O yoksa King. Valencia ancak Pedro'nun yerine en önde alternatif olur. Yani Batsu-Pedro-Arda üçlüsü ile hem atletizm hem de teknik karışımı ideal olur.

3- Crespo-Arao sert maçlar için ideal ikilisi olacak o belli. Ama özellikle iç sahada bu ikiliden birinin Zajc ya da MHY ile değişmesi şart. Böylece akan oyunda pozisyon üretimi de artar.

4- Sağ stoperde Osayi de denenebilir. Atletizmi ve hızı ile bilhassa iç sahada kontracı rakiplere karşı daha iyi bir alternatif olabilir.

5- Seneye yabancı kısıtı kalkacak. Mutlaka ama mutlaka A sınıfı bir kaleci alınmalı. O zamana kadar Altay'a özel hoca mı tutulur, kaleci antrenörü mü değiştirilir bilemem ama kaleye gelen ilk şutu yiyen kaleci olmaz. 3 Kiev maçında kaleyi bulan toplam 8 isabetli şutun 3'ünü yiyen büyük kaleci hiç olmaz. Takımın oyun üstünlüğünü aldığı tek süre saçma sapan yenen golden sonraki 10 dakikaydı. Tüm takımın morali düştü.

6- Zajc - Batsu - Pedro ve Arda (İrfan) ile üretim artar. İç saha maçlarında bu dörtlü çok daha doğru olur.

7- Ocak ayında Alioski'ye bir yedek ve sağ stoper takviyesi için şimdiden çalışılmalı.

☆☆

Felsefe değişimi çok güzel.

Tribünlerin enerjisi çok güzel.

Oyuncuların isteği çok güzel.

Kulübe enerjisi ve takımdaşlık çok güzel.

Michy'nin - Pedro'nun neredeyse ilk maçlarında golle buluşmaları da çok güzel..

Bu güzelliklerin artması için bireysel basit hatalar yapılmayacak ve Jesus, Arda Güler'i nasıl bu oyuna dahil edeceğini artık çözecek.

Takımın önü açık. Grupta da avantaj elde edildi. Grubun etkili takımı Rennes ile oynanacak maç da kazanılırsa şahane olur. O maça kadar 1 hafta var ve bu hafta lig maçı yok. İyi çalışılmalı. Milli arada kimyada artacaktır.