ABD’de “top”lu şerefsizlik!..

  • GİRİŞ03.04.2016 10:11
  • GÜNCELLEME03.04.2016 10:11

Gördük buralarda; paraloşlar, teröloşlar, rejimoşlar el ele, bir de topoşlar var, oh ne şebeke, ihanet şebekesi…

Alçak ittifak!..

Hep birlikte “bayrağıma” küfrediyorlar!..

Bizim taraftan biri de bunlara megafonla bağırmakta:

“Madem ki hergelesin,

İstemeden …”

Neyse ne işte, öylesine  kafiye!..

¥

Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlık ettiği toplantımızda, alçak, namussuz, şerefsiz üst akıl çocuklarının hakaretlerinin yer aldığı ekran görüntülerini izlerken elimdeki gözlüğü iyice dağıtmışım.

Cam çerçeve gitmiş…

Nasıl gitmez…

Milletimizin bütün kirli ittifakları dağıtarak büyük bir teveccühle Külliye’ye çıkarttığı Cumhurbaşkanı’mıza ve ailesine öylesine ağır hakaretler var ki…

Bir başka ülkede bunun milyonda birini yapan adamın gözlerini oyarlar.

Nerdeee, bu rejimin “malûm” diktatörlerinin batı mukallitliğine karşı çıkmanın bedeli idamdı be, kaç âlim ipe gitti, ne cinayetler işlendi…

Hey, heeey siz diktatör görmemişsiniz…

Bu memleket, “Sanığın idamına, şahitlerin bilahare dinlenmesine” kararlarını gördü…

Neler yaşadık; bu memlekette bir ilçe halkı topyekûn idama mahkûm edildi, “düzene karşı gelmekten”.

Bir de gâvura bak;

Obama’ya, o sapık Trump’a fecebook’tan hücum etmenin, eh biraz da tehdit etmenin bedeli, üçer beşer yıl hapis.

ABD’de nice adam var, sosyal medyadan “devlet büyüklerine hakaret” mahkûmu…

İsim isim ekrana getirdi Sayın Erdoğan…

Sadece ABD’de değil, Almanya’da Fransa’da da adamın gözünü oyuyorlar, devlet yönetenlere hakaret ettiğinde…

Bunların bir adamları vardı, adı Şırak mı, şirak mı ne, ismi batsın, soyu kurusun, evlerine ateşler salınsın, o adamı bir mizah dergisinde “solucanvari” resmettiler diye hapse atmışlar herifleri…

Bizim Cumhurbaşkanı’na edilen hakaretler yanında, bunların yaptıkları bal, kaymak…

Bizde bunlara “eleştiri” bile denmiyor; Cumhurbaşkanı’nı “öldürme” çağrısında bulunuluyor da manşetten, yayın devam ediyor.

Bir de eleştiriymiş, böyle eleştirinin içine tüküreyim!..

¥

Ya kızacak şey yok; bir vakitler “kızgın adam” diye bir köşe yazıyordum, başlasam mı ne…

Nasıl başlamazsın…

Aha işte,  ABD’li gazetecilerle buluştuk…

Herifler hâlâ “Türkiye İran olur mu?” derdinde…

Dedim ki; “Ne İran’ı… İran’ın şimdiki kankaları Ruslar, sizinkiler (Yani coniler), İsrail filan!”

Şaşırdılar…

“Niye şaşırdınız ki” dedim.

Ve önlerine koydum…

Gerçekleri!..

¥

Bir de, bizim tarafın sıkıntıları var.

Bu propaganda işini beceremiyoruz…

Yaptıklarımızı anlatamıyor, iftiralara cevap veremiyoruz.

Organize değiliz, organize şerefsizlere karşı.

Bizim satışımız yok arkadaş onun için bol bol birbirimizi satıyoruz!..

Şimdilerde, “AK Parti çevrelerinde” de  ufak ufak “derin sola” kaymalar…

Diyorlar ki, “Diyalog ve hoşgörü!”

Birlik ve beraberlik zamanı şimdi ve de Zaman da kayyım zamanı.

Bizim memleketin Paralel davalarını takiple görevli yabancı avukatı söyledi;

Paralel yapının en küçük devlet memurundan yani mabadı kırık şerifinden devletin zirvesindeki adamlara kadar her  yakaladığına çatır çatır rüşvet dağıtmakta…

Amerikalı gazeteciler de var rüşvet alanlar içinde; en etkilileri çatır çatır “himmet” parası yiyor, “hırsızlık parası” yiyor…

Karşılığı da Türkiye’ye doğru ara sıra havlamak!..

Biz ne yapacağız peki…

Bizim memleket büyük, tanıtım faaliyetlerine iyi harcanıyor…

Amma velâkin…

Külli içtima netice mafiş!

¥

“Külli” içtima demişken…

ABD’nin kalbinde, dev külliyeyi açtık dün.

Sayın Cumhurbaşkanımız ve etrafında bizler.

İyi olacak inşallah her şey, Cenab-ı Allah’ın yardımı yetişecek…

De…

Ah biz o yardıma layık olsak!..

Gâvur gâvurluğunu yaparken, biz insanlığımızı yapamıyoruz, yanarım yanarım da buna yanarım.

Kızdım üstad, gidiyom ben!.. 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat