Her kadın ille de çalışmalı mı?

  • GİRİŞ27.05.2025 09:16
  • GÜNCELLEME28.05.2025 09:23

Feministler benden nefret ediyor.

Bense onlardan nefret etmiyorum.

Aksine onları anlıyorum, “erkek karşıtlığı” yapmalarına rağmen büyük bir bölümünün kendilerini erkeğe benzetmeye çalışmasının sebeplerini çok iyi biliyorum.
Bundan dolayı da onlara kızmıyorum!

Onlar bana kızsalar da, saldırmaya devam etseler de,  insanlık âlemi ve memleketimiz için “beka meselesi” niteliğindeki konuları gündeme getirmeye devam edeceğim gücüm yettikçe.

Bu takımdan hayli “şedit” tepkiler almama yol açan değerlendirmelerimi üzerlerine ekleye ekleye her fırsatta dile getireceğim:

Kadını çalışma hayatında olmaya mecbur etmek, ille de çalışmaya teşvik etmek çok yanlış bir tutum!

Kadının belli alanlarda çalışması normal ve gereklidir ama ‘Her kadın ille de çalışmalı, ille de eve para getirmeli, evin geçimini omuzlamalı’ demek de ne demek?

Her alanda kadın olsun, her kadın evden kopsun, her kadın bir işte çalışsın, kadın istihdam oranı ille de şuraya çıksın, futbol programlarının sunucuları, yorumcuları bile kadın olsun…

Otobüs-tır şoförleri bile kadın olsun… 

Bunlar ne demek?

Kapitalist sistem, tefeci köle düzeni, ne kadar çok kadını evlerinden, bebeklerinden kopartabilirse o kadar çok kazanır. 

Anneliğin babalığın ‘kariyer için’, ‘rahatlık için’ külfet olarak görülmesi aileyi de devleti de batırır!

Aileyi yaşat ki devlet yaşasın!

Ne yazık ki…

Birçokları ‘Kadın ille de bir işte çalışmalı. Ev hanımlığı asalaklıktır. Ev hanımlığı birilerine muhtaç kalmaktır!’ propagandasının etkisinde kalıyor.

Sonra da…

Niçin aile dağılıyor, niçin nüfus hızla yaşlanıyor?

Bir milyon kadın bakıcı, bir annenin evlâdına verdiği sevgi ve şefkat duygusunun…
Bir milyon erkek personel bir babanın evlâda verdiği ‘güvenlik’ duygusunun milyonda birini veremez!

Daha fazla kreş, daha fazla huzursuzluk evi, daha fazla yalnızlık, daha fazla hoyratlık, daha fazla sevgisizlik, daha fazla vefasızlık….

Sonuç?

Sevgisiz, saygısız (fiilen) annesiz-babasız büyüyen insanlar birbirlerinin kafalarını gözlerini patlatıyor işte…

Acımadan öldürüyor işte…

Okullarda bile şiddet kol geziyor işte!

Ailelerimiz hızla yıkılıyor; insanlarımız evlenmek, çocuk yapmak istemiyor, nüfus artış hızımız dibe çakılıyor, ailemiz bitiyor işte!

*

Böyle bir ortamda değil miyiz?

Evet, öyleyiz…

“Annelik, babalık” birçok vatan evlâdı için “yük” haline gelmiş durumda.
Bu durumun “maddi yetersizliklerden”, “geçim sıkıntısından” kaynaklandığını, birçok ailenin geçim endişesinden dolayı “birden, ikiden fazla” çocuk yapmaktan kaçındığını söyleyebilirsiniz…

Meselenin bir yönünde bu var elbet ama, iş parayla da bitmiyor.

Zira, maddi yönden rahat insanlar çocuk yapmaktan çok daha fazla kaçınıyor.

Çocuk, “manevî zenginlik” olarak değil de, “yük” olarak görülüyor.

“Engel” olarak görülüyor.

 “Sevgisizlik” ve “bencillik” bataklığında çırpınıp duruyoruz.
Öyle bir hâl ki bu…

Ahret hayatı için sonsuz güzellikler vaat eden, gönüllere huzur veren aileyi unutturuyor bize.

Kadın kadınlığını, erkek erkekliğini arıyor bu devirde.

Çok yakınımda kıymet verdiğim bir Yaşlı Hanımefendi var.
Ömrü boyunca mutlu olamamış…

Kendini bildi bileli çalışmak mecburiyetinde kalmış; sabahın erken saatlerinde işe gidip, yorgun argın eve gelmiş yıllar yılı…

İki yetişkin evlâdı var Hanımefendi’nin…

“Bebekliklerini, çocukluklarını doğru dürüst hatırlamıyorum, hafızamda kopukluklar var. Zira o günün şartlarında ya bakıcıya ya da akraba yanına verdik. En güzel yıllarımızı birlikte geçiremedik!” diyor bugün.

 “Çocuklarımla aramızda mesafeler var, bir şeyler eksik, bir yerler kopuk…” derken, ağladığı oluyor bazen. 

“Ben iyi bir anne olamadım galiba” derken…

*

Hanımefendi’nin maddi durumu iyi, ömrünün son demlerinde geçim sıkıntısı çekmiyor, evi-barkı, arsası var ama zerre mutluluğu yok.

“Ah” diyor bazen; 

“Erkeğim evinin sorumluluğunu üstlenseydi. Görevlerini yerine getirseydi… Ben de, evde hem kendimin hem de çocuklarımın gelişimimiz için uğraşsaydım. Yuvamda olsaydım, bugün çok daha fazla kitap okumuş, çok daha fazla ilim irfan edinmiş, annelik duygusunu çok daha fazla yaşamış bir insan olurdum… Çocuklarım da sevgiyle, şefkatle büyümüş olurlardı!”
*
Birçok hazîn öykü var böyle.

Erkek, evinin geçimini omuzladığında, eve ekmek getirdiğinde mutlu oluyor…
Kadın ise himaye edildiğinde;

 kadınlığını, anneliğini bilebildiğinde…

Çocuklarına sevgisini, şefkatini tam mânâsıyla verebildiğinde…

*

Biz bugün, “Ne kadar çok kadını ne kadar çok evden uzak tutabilirsek o kadar iyi!” kafasıyla gidiyoruz.

 “Kadın istihdam oranı şuradan şuraya yükseltmeyi” mutlaka ulaşılması gereken hedef olarak 

görüyoruz!

“Ev hanımlığını” küçümseyip duranların saçma sapan lâflarını işitip duruyoruz.
 Bütün vakitlerini yuvalarına, çocuklarına hasretmek isteyen insanları birer “asalak” olarak görenlerin hezeyanları ile uğraşıyoruz.

Bunlar çok berbat işler!

Biz bu berbat işlerin üzerine gitmeye devam edeceğiz Allah’ın izniyle.

Bu arada…

Unutmadan;

Büyük bir bölümü “solcu” takılan feministler, bu takılışın gereği olarak “kapitalizme, erkek egemen anlayışlara” karşı olduklarını söylüyorlar ama…

Mümkün olduğunca fazla kadını “iş dünyasına” çekmeye ya da itmeye çalışmanın sonuçta “büyük işler yapan erkek patronlara” yaradığını…

Kapitalizme yaradığını göremiyorlar…

Biz onlara da anlatacağız gerçekleri…

Böyle uyarmaya devam edeceğiz...

Bizi yönetenler dâhil, herkese gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz Allah’ın izniyle.
 

Serdar Arseven / Haber7

Yorumlar85

  • Metin hoca 2 gün önce Şikayet Et
    ALLAH razı olsun dile dökemediyimiz ve anlatmak istesekte anlatamadığımız şeyleri dile getirmişsiniz. Gönüllerimize tercüman oldunuz .benim harcamanın yaptığım duamı siz satırlara dökmüşsünüz(Allahım erkeklerimiz hayırlı ,helal rıziklar ver ehli sünnet bir ev hanımı nasip et.kızlarımiza ev hanımı olmayınasip et ve ehlisünnet eş ile evlenmeyi ihsan eyle
    Cevapla
  • Fuad 2 gün önce Şikayet Et
    Allah razı olsun, çok güzel tespitler yaraya tam ortasından neşter vurmuşsunuz.İktidar acilen ev hanımlarını destekleyecek geniş çaplı projeler hazırlayıp hayata geçirmeli.Ev hanımlığı teşvik edilmeli.Bu şu vaziyette hayati bir mesele olma konumunda.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Selman 2 gün önce Şikayet Et
    Gerçekten tek kelimeyle harika, mükemmel bir yazı kendi sosyal mecralarımda da yazınızı paylaştım, tebrik ediyorum, Allah razı olsun, devam edin lütfen bu tür çok çok önemli konulara değinmeye.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Kemal Öz 3 gün önce Şikayet Et
    Çok kıymetli tespitler. Kaleminize sağlık
    Cevapla Toplam 4 beğeni
  • Muharrem 3 gün önce Şikayet Et
    Allah cc razı olsun güzel bir konuya güzel açıklık getirmiş. Bizim muhafazakar kesim malesef bu konudada onlarla yarışır oldu. Onlara bunu anlatmak yetine kendileri onlardan olmayı seçti malesef.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat