Trump ve ABD’nin Küstah Dışişleri Bakanı
- GİRİŞ25.09.2025 09:25
- GÜNCELLEME25.09.2025 09:25
ABD başkanlarından hiçbiri İsrail Terör Örgütü’nün çıkarlarına aykırı hareket edemez!
Aksi takdirde,
Kennedy’e yaptıkları gibi biletini keserler…
Öldürürler!
Kullanışlı olan ancak yine de “balans ayarı” çekilmesi gerekenleri de “Sağını solunu oynatma!” diye tehdit ederler.
Suikast teşebbüsünde bulunurlar…
Kaset gösterirler!
ABD’nin şimdiki Başkanı Trump, “son derece kaypak, son derece kıvrak ” bir politikacı.
Siyonist, kaypaklığın da, kıvraklığın da, y(.)vşaklığın da kitabını yazmıştır.
Hiçbir ABD başkanının kendisiyle aynı ipte oynamasına müsaade etmez.
Ya yola getirir ya da yolda götürür!
Trump, bir seçimin hemen öncesinde bir de yakın zamanda iki adet suikast teşebbüsüne uğradı.
Epstein (çocuk tacizcileri, tecavüzcüleri) dosyası üzerinden de tehdit edildi, ediliyor.
Pabucun ne kadar pahalı olduğunu bilecek kadar kıvrak tiptir.
Bununla birlikte Başkanlık Koltuğu’na oturuyor olmasından dolayı yapması gereken işler de vardır; yani sağlığı el verirse, sandığa gitme ve halktan oy isteme mecburiyeti de olacaktır.
Seçimi almak için halka bir şeyler vermesi gerekecektir.
Hem Siyonist’i hem de halkı memnun etmek durumundadır.
Bir tarafı memnun edemezse bunu hayatıyla öder, diğer tarafı memnun edemezse seçim kaybeder.
İkisini birlikte yapmak da Trump gibi “kıvrak, oynak” bir politikacının işidir.
Trump, kontrol edilebildiği takdirde Siyonizm için iyi bir aparattır.
Böyle olduğunu da, bir önceki döneminde, İngiltere’nin İsrail Terör Devleti’nin kuruluşunu açıkladığı meşhur Belfour Deklarasyonu’nun 100’üncü yıl dönümünde, Kudüs’ü İsrail’in Başkenti ilân ederek göstermiştir.
O günlerde İslam Âlemi denilen çerçevede yer alan birçok devletin yöneticisi bu rezil harekete sert tepki göstermiş, kınamış, şiddetle kınamış ve hatta bunun kabul edilemez olduğunu söylemiştir ama olan da olmuştur.
Dünyanın en büyük, en güçlü Devleti, tek süper gücü nezdinde İsrail Terör Örgütü’nün Başkenti Kudüs olmuştur!
O döneminde Abraham Anlaşması denilen “İsrail Terör Örgütü’nün zafer metni”ni kukla yönetimlerin başında bulunduğu devletlere imzalatan ve Siyonizm yararına önemli adımlar atılmasına yol açan Trump, bu ikinci döneminde işi tamamen bitirmekle görevlendirilmiştir.
Hiç şüphe edilmesin ki Trump, bundan sonra da İsrail Terör Örgütü için çalışacaktır.
Türkiye’ye de Suriye’de kazık atmaya uğraşacaktır.
Türkiye’yi yönetenler bunu bilmektedir ve bundan dolayı da “sınır ötesi operasyon” mesajlarını vererek, Suriye’nin Kuzeyi’nde “federasyonumsu yapı” numaralarıyla İsrail Terör Örgütü’nün emrindeki bir yapının kurulmasını engellemeye, buna teşebbüs edecekleri “şimdiden” uyarmaya çalışmaktadır.
İşimizin çok zor olduğu ortadadır.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın kıvrak Trump’la görüşmesi öncesinde, ABD Yönetimi’nin Siyonist Dışişleri Bakanı
Marco Rubio’nun, Gazze’deki Soykırım’ın sona ermesi için çare arayan Sayın Erdoğan ve diğer liderlere yönelik son derece çirkin ifadelerini buradan tekrarlamak istemiyorum.
Bunun görüşme öncesinde bir “çirkin mesaj” olduğunu ve Türkiye’nin üzerindeki tehditlerin giderek artacağını söylemekle yetiniyorum.
*
Bakın, bizdeki Fener Papazı ile Rumların Piskoposu son günlerde iyice ileri gidiyor, Türkiye’yi fena halde rahatsız ediyor...
Etrafımız kuşatılmış durumda zaten…
Siyonistlerin kullanımına son derece müsait bir “deli” ile de uğraşmak mecburiyeti var.
Zafer çok zor ama imkânsız değil, elbet!
Milat Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol