Kadın düşmanı, erkek düşmanı, aile düşmanı!
- GİRİŞ18.11.2025 08:48
- GÜNCELLEME18.11.2025 08:48
Mizojini, mizandri, famifobi.
İlki mizojini, “kadın düşmanlığı” demek.
Mizandri, “erkek düşmanlığı”,
Famifobi ise “aile düşmanlığı”.
Bilimsel literatürde böyle.
Bunlar birer hastalık, ruh hastalığı.
Psikiyatride bu düşmanlıkların hafif, orta şiddetteki halleri hastalık sayılmıyor; önyargı-ideolojik tutum olarak değerlendirilip geçiliyor.
Şiddetli ve hayatı kısıtlayan durumlardaysa terapi öneriliyor.
Tedavi, kişilerin “Ben hasta değilim, ötekiler yanlış!” düşüncesinde olmasından dolayı çok uzun, çok meşakkatli bir süreçte etkili olabiliyor.
Allah kimsenin başına vermesin; cinsiyetlerden birine, aileye düşmanlık en büyük, en zararlı hastalıklardan…
Bu haldeki kişi kendisini, etrafını, toplumu sürekli olarak rahatsız ediyor.
Başkalarının mutluluğu kendisinin mutsuzluğu oluyor; mizandrik (erkek düşmanı) tipler beyefendisini seven kadına da düşman oluyor.
Onu küçümsüyor, alay ediyor, hakaret ediyor!
“Sen kocanın kirli çamaşırlarını yıkamaya devam et bakalım!” yollu tepkiler geliştiriyor.
Kadın düşmanları da öyle.
Mizojinik tipler, karılarına saygı gösteren herkesi “kılıbık” olarak nitelendiriyor.
Erkeğin her bakımdan üstünlüklerle donatıldığını, kadınların saçları uzun akılları kısa yaratıklar olduğunu öne süren kişiler, çeşitli derecelerde ruh hastaları!
Famifobik tiplerde bunların hepsi var; kadına düşman, erkeğe düşman, çocuktan tiksinir insanlar.
Aile düşmanlığı birçok düşmanlığı da beraberinde getiriyor; vatan, millet, din…
Toplumu birleştiren, aileyi hatırlatan ne varsa düşman oluyor böyle tipler.
Bu amansız hastalıkların sebeplerine baktığımızda, karşımıza genellikle “anneden, babadan ya da her ikisinden sevgi, şefkat görememe” hali öne çıkıyor.
İhmal edilmiş, itilip kakılmış, sevgi ve saygı görmemiş bebekler, çocuklar arasından çıkıyor umumiyetle böyle vak’alar.
*
Kadın, erkek ya da aile düşmanı kişilerin sağlıklı yuvalar kurmaları, örnek anne babalar olmaları, iş ve arkadaşlık ortamlarında olumlu mesajlar vermeleri ne yazık ki pek mümkün değil.
Hep gergin, hep sinirli, hep panik halinde, hep endişeli bireyler bunlar…
İnsanlar, etrafa negatif enerji yayanlardan tabii olarak uzaklaştıklarından, bu türden rahatsızlıkları olanlar sürekli olarak dışlanıyorlar.
Buldukları, arkadaşlık ettikleri, yakınlık gösterdikleri hep kendileri gibi rahatsız insanlar oluyor.
Birbirlerinin nefretlerini keskinleştiriyorlar bu kafa dengi bireyler.
İnsandan, insana has duygulardan nefret ettikleri için hayvanlara aşırı bağlananlar da çıkıyor aralarından…
Sosyal medyada bazı tipleri görürsünüz; bebeklerin insan olanına dair nefret dolu söylemler, hayvanları ise adeta kutsallaştırmalar...
Ya da…
Ne erkek ne de kadın olanlara, böyle sapmalar yaşayanlara aşırı muhabbetler…
*
Toplumda, erkekten, kadından, aileden, hatta her üçünden nefret eden birçok insan görüyoruz.
Bunların sayıları gittikçe artıyor.
Artmaması mümkün değil zira TÜİK verilerine göre, boşanmalar hızla artıyor.
Boşanma yolundaki çiftlerin sayısı da hızla artıyor.
Bu durumlar çocuklar için büyük travmalardır.
Anne babasının boşanacağını öğrenen çocuk, büyük bir boşlukta hisseder kendisini.
Annesine mi babasına mı düşeceğini düşünür.
Yarınlarının nasıl olacağını düşünür.
Annesinin, babasının boşanmadan sonra evlenip evlenmeyeceğini düşünür.
Üvey annenin, üvey babanın kendisine nasıl davranacağını düşünür.
Anne bir ya da baba bir yeni kardeşlerinin olup olmayacağını düşünür.
Düşünür de düşünür…
Boşanmadan sonra kanadı kırık dolaşır yavrucak.
Etrafı acımasızdır ya da o öyle düşünür.
Anneleri babaları bir arada olan çocuklar mutlu çocuklardır, tam çocuklardır.
Bu büyük travma, boşanmış anne ve baba çok bilinçliyse, yetmez ailenin diğer büyükleri çok bilinçliyse, konu komşu çok şefkatliyse, okulu öğretmenleri, arkadaşları çok iyiyse nispeten küçük hasarlarla atlatılır.
Aksi takdirde hasarlar büyük olur.
Bazen çok çok büyük olur.
Annesinin ya da babasının kötülenmesi çocukta çok tehlikeli duyguların gelişmesine sebebiyet verir.
*
Bugün sokaklarda birbirlerinin kafasını gözünü patlatan, ‘Allah yarattı!’ demeyip levyelerle, sopalarla, satırlarla, baltalarla saldıran…
İnsanların ailesine, annesine, bacısına, inancına hakaret eden…
Öfkeden kabarmış suratlarla bakan nice tip görüyoruz…
*
Hepsinin bebekliklerine, çocukluklarına gidebilsek…
Kim bilir neler neler göreceğiz!
Serdar Arseven / Haber7
Yorumlar9
-
Ayarcı
3 saat önce
Şikayet Et
Kadın erkek ve aile olarak, millet bozuldu... netice olarak çocuklar da bozuldu ayar tutmaz artık... ahlâk bitti...
Beğen
Cevapla
Toplam 1 beğeni
-
Sadık Uysal
5 saat önce
Şikayet Et
Harika yazı, ders gibi.
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
-
Öğretmen
6 saat önce
Şikayet Et
İlkokuldan itibaren Allah peygamber sevgisi müfredata konmadikca ne yapsan boş. Okullar cani fabrikası olmuş
Beğen
Cevapla
Toplam 3 beğeni
-
Eski MHP li______
11 saat önce
Şikayet Et
İnsanlar da Sevgi, Saygı, GÜVEN Bitti Çöktü.
ADALET ve EKONOMİ En Önemli Etken...
Beğen
Cevapla
Toplam 3 beğeni
-
ayser
13 saat önce
Şikayet Et
herkes haddini bilirse kimse kimseye had bildirmez
Beğen
Cevapla
Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle