Aşkta şüphe ihanetten daha tehlikeli
- GİRİŞ25.04.2013 09:22
- GÜNCELLEME25.04.2013 09:22
...
Mecnun gibi tam iki yıl koştu peşinden... Hatta ben bile bu zamanda böyle sevda çeken zor görülür, dedim. ‘Ömrümm, ruhummm, hayatımın anlamı' diye hitap ettiği sevdiği bayanı kendisi ile bir gelecek kurmaya sonunda ikna etmişti. Sevda'yı ilk gördüğü anı anlatırken ‘Dünya durdu, herkes durdu, yolda bir tek o yürüyordu... ' diyordu. Aşkların günü birlik olduğu bu zamanda insanın ‘Ne günlere kaldık' serzenişine bir yudum su verir türden olan bu sevdaya tanık olduğum için ben dahi çok etkilenmiştim.
Evlenmek için gerekli ihtiyaçları tedarik edip, seneye dünya evine gireceklerdi. Miş'li geçmiş zaman kullandım çünkü artık onlar bu aşktan isimlerini sildiler... Yani Sevda sildi...
Bir gün ansızın değişmiş Mecnun'numuz. Cep telefonuna erkek ismi ile kaydettiği eski kız arkadaşı ikisinin sonu olmuş. Ve ardından gelen ve hiç durmak bilmeyen başka bayanlar ve sevdiği adamın birbirlerine ‘Nerdesin, napıyorsun, bu akşam gezelim mi' benzeri mesajları bu aşkın mezarını kazmaya yeterli olmuş.
Son zamanlarda tanık olduğum en büyük aşk bitti gözümün önünde... Hem de bir cep telefonu sayesinde... Dayanamamış ve gizlice almış bakmış. Kıskançlık ve adını koyamadığı, bir türlü ispatlayamadığı ihanet şüphesi yüzünden sevdası hastalanmış Sevda'nın...
Çekilir gibi olmamış, kafasındaki soruların cevaplarını yeterli bulmamış. Kendisine ‘Ruhum' diye hitap eden, yakında yuva kuracakları adamın eski sevgilisi erkek ismi ile cep telefonuna kaydetmesine anlam verememiş. Anlayacağınız ortalık kirlenmiş, su bulanmış, koskoca aşk devrilivermiş...
Haftasonu aldığım havadisler arasında yer alan kendimi bile bir hayli üzgün ve hayal kırıklığına uğramış hissetmeme sebep bu haber, iki insanın arasındaki aşkın ne kadar kaygan zeminlere mekan kurduğunu da anlatıyordu.
Pazar günü Sevda'yı yemeden içmeden kesilmiş, aklı karışmış, evlilik öncesi bu miğde bulandıran olaylar karşısında öz güvenini yitirmiş bir halde buldum. Aldım boğaz manzarası eşliğinde sahilde minik bir çay bahçesine götürdüm. Birkaç arkadaşımızda geldi sağolsun... Amaç ortalığı toparlamak, tutulacak köşesinden eknazı tutup kaldırmaktı aslında...
Birkaç tane mesaj, üç beş tane kız bu aşkın bitmesine nasıl sebep olabilirdi ki?
Sevda'nın güveni sarsılmışı.
Gözlerinden sicim gibi süzülen yaşların ardı arkası kesilmiyor, böyle büyük bir aşk taşıyan adamın küçük ihanet oyunlarına nasıl yenik düştüğüne anlam veremiyordu.
Kafasındaki soru işaretlerini kaldırmak için tekrar biraraya gelmişler ama Sevda diyor ki;
‘Hepsine bir bahane buldu, birini tanımadığını söyledi, diğerini filancanın kız arkadaşı yaptı... Eski sevgilisine, arama beni dediği halde arıyormuş sırf ‘Ben üzülmeyeyim' diye erkek ismi olarak kaydetmiş öyle söyledi... Hatta böyle kıskançlıkların gereksiz olduğunu, o ne diyorsa ona inanması lazım geldiğini, dedektifçilik yapar gibi sormamın anlamsız ve beni küçülten birşey olduğunu söyledi.'
O adam gitmiş başka bir adam gelmiş...
Masada hepimiz hayretle dinledik... Ve yalnızca ‘Hayırlısı olsun' diyebildik.
Elbette ‘Ateş düştüğü yeri yakar' lakin böyle büyük bir aşka ihanet giriyorsa burada suçlu; parmağında ya da kalbinde halkasını taşıyan adam mıdır yoksa bile bile o adamın peşinden giden karşı cins-ler midir bilemiyorum....... Karmaşık bir durum.
Sevdiği adamın cep telefonuna gelen aramalar ve mesajları karıştırıp görmese idi bunlar olur muydu acaba? Fakat hangi seven insan aklındaki şüpheleri gidermek için bunu yapmadan durabilir?
Sevda alnına yazılanı yaşayacak elbette ama kaderi kıstırmak ve karşı tarafa bir şans daha vermek lazım mı diye de kendime soruyorum. Muhakkak ki Sevda'da soruyordur kendisine aynı soruyu... İçi içini yiyordur hatta...
Birbileri seven ve evlilik yolunda ilerleyen çiftlere örnek olsun diye yazıyorum.
Bir ömür boyu aynı yastığa baş koyacak çiftler için ‘Güven' mühim bir kelimedir. Anı yaşamak için, bir ömürlük sevdalar helak olmasın. Sevenler ayrılmasın.
Peki ya Sevda sevdası için ne yapsın?
Serdem Coskun - Haber7
serdemcoskun@gmail.com
Yorumlar13