Türkiyem için Özgürlük nedir?
- GİRİŞ06.06.2013 09:22
- GÜNCELLEME06.06.2013 09:22
Gerisi size kalmıştır. Nasıl inanırsanız genel ahlak kuralları içersinde öyle yaşarsınız. Saygı dahilinde yaşar gider ülkem insanı… Hayat kavgasında yoğrulan insan kendi düşüncelerine sağduyu ile sahip çıkarsa tohumlar ekilir ancak… Aksi taktirde memleket huzurunun bozulmasını bekleyenlerin ekmeğine yağ sürülür.
Özgürlük; siren sesleri, silah sesleri, gece yarısı baskınları olmadan yaşamaktır. Uykuna dalmadan kendin ve sevdiklerin, memleketin için iyi hisler beslemek, dualar etmek, dileklerde bulunmaktır. Korkmadan, bir köşeye sinmeden, evinden karga tulumba alınmadan, yolda ürkekçe yürümeden, evladının geleceğinden endişelenmeden yaşamaktır.
Ne oldu bu son bir haftada?
Bana kalırsa gençlik sadece ilk iki gün sesini duyurabildi. Ve ilk gün çimenlere yattı, kitaplarını aldı. Direnmek için değil, isteklerini söyleyebilmek için toplandı. Sinsice yaklaştı düşman… Onlar gibi davrandı. Provake eylemlerin hepsinde minik minik gruplar büyüklermiş gibi yapıp şiddeti pompaladı. Vaziyet bu ülkeyi karıştırmak isteyenler için biçilmiş bir kaftandı.
Benim içkime kim karışır sloganları da duydum, orak çekiç çizili defter kağıdını elinde sallayanları da gördüm. İşsizim diye bağıran da vardı, elinde sopa sağa sola savuran da… Teyzem balkondan bağırıyordu 'Mehmetçikler kökünden koparken nerdeydiniz?'… Adam 'Türkiye İran olamaz' derken kadın 'Kahrolsun Amerika' diyordu. Ne İran'ı ne Amerika'sı yahu diye tepki gösteren gençler, biz ağaçlar için geldik diyenler de şaşırdı kaldı.
Biri diğerine söyleniyordu;
İçkinize kim karıştı? Sağlığa zararlı olan bir maddenin satışına ve reklamlarına kısıtlama geldi demek içki yasaklandı demek mi oldu?
Giyimizine kim karıştı?
İnançları doğrultusunda kıyafet hakkını kullananları görmezden gelirken özgür müydük sizce?
Herkese eşit özgürlük verilmesi mi birilerini rahatsız etti anlayamıyorum?
Başında örtüsü var diye okuma özgürlüğü elinden alınanlar 'Sabredenlerden' oldu da, tüm gelişmiş ülkelerin yasalarının benzeri bize gelince 'Özgürlük elimizden mi aldındı' sonucu mu çıkartıldı?
Elbette ağaçlar kesilmesin. Elbette doğamız bozulmasın. Duyulurdu sesiniz, yerini bulurdu eyleminiz…
Lakin bakın size de izin vermediler… Karşı durduklarınız değil, aranızda sizmiş gibi davrananlar vermedi. Fakat eminim ki siz de kontrol edemediniz. Onlarca görüşün yüzlerce sloganı ile karşılaştığınızda sizler de şaşırdınız.
Herkes birşey öğrendi bu durumdan… Akbabalar gibi üşüşenler baktılar ki ortalığı hala istedikleri gibi karıştıramadılar, başladılar yıkmaya kırmaya…
Peki ya neden dün gece üçbeş tencere sesi dışında ülkem insanı huzurun kucağına attı kendisini?
Unutmayın;
Bir anda kayıverir dünya ayaklarımızın altından bir anda başlar kıyamet… Bayraksız ve dinsiz ülke olmaz!. Ha nasıl yaşanır ve yaşatılır konusunda elbette temeldeki bozukluk bir dönem hepimizi sarsar ama sonrasında dün gece sığındığımız gibi ve tüm dünyanın sığındığı 'Yaradan' kucaklar bizi…
İnançsız toplumlar tükenmeye, bayraksız ülkeler tarihten silinmeye mahkumdur.
MALESEF YEŞİLİ KAN KIRMIZISINA DÖNDÜRMEYİ AMAÇLAYANLAR VARDI. BİR GRUP GENÇLİK SESİNİ DUYURMAYA ÇALIŞACAKTI İZİN VERMEDİLER! BUNLAR ÜLKEMİZİN HUZURUNU BOZMAYA ÇALIŞANLARDAN BAŞKALARI DEĞİLDİR.
''BİRLİK VE DİRLİK İÇİNDE YAŞAMAK İÇİN ELELE VERELİM''
SAĞDUYU, SEVGİ, SAYGI ile...
serdemcoskun@gmail.com
Yorumlar8