Bir cilveye, bir işveye değişme helalini
- GİRİŞ08.08.2013 17:59
- GÜNCELLEME08.08.2013 17:59
Söylenip duruyordu, birilerine kızıyor, birilerini çağırıyordu. Dizlerine vuruyor, saçlarını çekiyor, kendi kendine mırıldanıyordu.
Vaktiyle bizim mahallenin üst sokağında mezarlığa bakan tarafında küçük derme çatma bir evde yaşıyorlardı. İki kızı bir oğlu, sessiz de bir hanımının olduğunu söylerlerdi.
Hakkında; 'Demiri büker, geceden korkmaz, bir kükreyişle etrafındakiler kuzu kesilir' benzetmelerinin yanısıra eşini dövdüğü, çok içtiği, çocuklarına eziyet ettiği ve bir de dost tuttuğu gibi iddialar vardı.
Liseyi bitirdiğim yıllarda duydum ki; kahramanımızın karısı yediği dayaklara ve ihanete daha fazla dayanamayıp çoluğu çocugu toplayıp memlekete gitmiş, dost tuttuğu kadın da içkisinden sebep adamı terketmiş. Çocukları o günden sonra babalarını ne aramış ne de sormuş.
DOST TUTMAK!?
Bir erkeğin hali hazırda medeni hali evli iken, bir başka kadınla da aynı zamanda evli gibi yaşamasına denir.
Bu bendeki açıklaması olmakla beraber neden böyle seviyesiz ve çirkin bir ilişki düzeyine 'Dost' kelimesi yakıştırılmış hiç aklım almaz.
Neyse gelelim asıl mevzumuza;
Evine para götürmek yerine dışarıda başkalarına harcamayı tercih eden bu adamın ibretlik hikayesinin sonu dün beni derinden etkiledi. Belli ki Arife günü tek başına, bayramda elini öpecek bir evlat bir eş olmadan pejmurde halde sokaklarda dolanmasının sebebini artık idrak etmiş fakat iş işten geçmişti…
Belki de çocuklarıydı o el kol hareketleri ile canhıraş yanına çağırdıkları… Belki de pişmanlığına kızıyor, elindekilerinin kıymetini bilemediği için dizlerini dövüyor, üstünü başını sessiz feryatlarla çekiştiriyordu.
Giden gitmiş, iş işten geçmişti… Evlatlarının rızkını başkaları ile yemiş, aile birliğinin kıymetini bilememiş ve eşine eziyet edip başka kadınları el üstünde tutmuştu.
Şimdi yapayalnız bir halde yalan dünyanın içinde kalakalmış, bir zamanlar sahip olduğu servetin yeni farkına varmıştı.
İbretlik bir hikaye…
Kızları kahvaltı masasını hazırlarken, eşi terliklerini kapıya koymuş, namazdan dönmesini beklerken… Bu sabah 'Bayram namazına' gitmek vardı oğlu ile… Sahilde bir başına gidenlerini düşünerek çıldırmak yerine… Ahhh ahhh…
Değişmeyin bir cilveye, işveye helalinizi…
Sarhoşluğunuzdan ayılın… Elinizin tersi ile itin bir kenara sapkınlıkları…
Evlat kadar kokusu güzel gelen ne vardır bu dünyada? O koku hangi dişi bedene sürülmüş parfüme değişilebilir ki?
Bir kuru ekmeğin varsa ailen için böl… Değişme onları yalandan kurulmuş ziyafet sofralarına…
Aile olabilmek mühim meseledir…
Bayramlar aile olunca güzeldir.
Haber 7 ailesinin nacizane bir ferdi olarak, siz ailemizin her bir ferdinin 'Ramazan Bayramını' kutluyor, büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden, yaşıtlarımın yüreklerinden öpüyorum. Bayramımız bayram ola…
Serdem Coskun Haber7
serdemcoskun@gmail.com
Yorumlar4