Böyle de reklam olur mu?
- GİRİŞ03.10.2013 11:23
- GÜNCELLEME03.10.2013 11:33
Sonradan çıkacak acısı, iş işten geçtikten sonra ayacağız. Şu anda dikkatimizi çekmeyen ama aslında ciddi tehlikeler arz eden birçok 'Yeni Dünya' hareketinin içindeyiz. İsteyerek veya istemeyek bir şekilde ve bir sebepten olan bizlere, bizden sonraki nesillere oluyor.
REKLAMLARIN TAŞIDIĞI CİNSELLİK İLERİDE BAŞIMIZA DERT OLACAK
Çok açık söylüyorum, demişti dersiniz. Bir zamanlar bize çiğnemeden yutturdukları Brezilya ve Meksika dizileri gibi çoluk çocuğun hayatına yine büyük imzalar atacaklar. Hem donanımlı hale gelmek için birçok adım atıyoruz hem de temeline balyozla müdahalelerde bulunuyoruz. Fakat bu durum kesinlikle doğacak tehlikenin farkına varmamakla doğru orantılı olup, ailelerin henüz dikkatini çekecek seviyeye ulaşmamasından kaynaklanıyor. Lakin yine susar ve görmezden gelirsek senin benim neslime verilen o dejenere tohumlar onlarında topraklarında yerini alacak.
''Söylemek istediğin şeyi engellemek imkansız Serdem!. Dünya değişiyor, gelişiyor…. Artıları kadar eksileri de olacak elbet. Hem sen kendine bak evvela, bu durumu biraz abarttın.'' Genelde bana söylenen sözler böyle olmakla birlikte sırtımı sıvazlayıp 'Haklısın' diyen büyüklerim de çok benim… Haklı maklı olmak istemiyorum, ben bu durumu ortadan kaldıracak birşeyler yapabilir miyiz noktasında geriliyorum.
Böyle gelmiş, böyle gidercilik ağrıma gidiyor desem…
REKLAMA BAK REKLAMA
Sakızın markası dünyaca bilinen bir marka olup, reklamı azami derecede asabımı bozdu. Çiğnemeye başlayınca 45 dakika ferah ferah öpüşme garantisi veriyormuş!.
Bir diğer reklamda ise, gencin kendisini içinde hayal ettiği arabaya gözlerini kısıp dudaklarını aralayarak yaklaşan hatun kişi az kaldı anadan üryan ve neredeyse kırmızı nokta uyarısı ile yayınlanacak kadar şuh hareketler sergiliyor.
Güpe gündüz ekranlarımızı taciz eden bu reklamlara kimsenin dur diyeceği yok mu Allah Aşkına? Çoluk çocuk ona göre şekillenip şemalleniyor.
İzletmeyin demekle olmuyor bu işler… Kendi evinde izlemese bu defa başka bir yerde far görmüş kedi gibi ekrana kilitlenip izleyecek.
'Dünyanın çivisi çıktı zaten, bunlar da birşey mi?' diyenler varsa demesinler. O dünyanın bana ayrılmış patika yolunda sıranın bilmem kaçıncı koyunu olmayacağım ben !.
Zaten yıllarca yapacaklarını yaptılar. Saçma sapan görseller ve hikayelerle temele müdahale ettiler. Ben aymışken, olanı biteni görmezden gelemem artık…
Sor çocuguna bakalım, hangi marka sakızmış o reklamdaki ve sonra Elham'la Kuluvallah'ı sor? Adları neymiş?
Fatiha ile İhlas ı, Kuluvallah ile Elham'ı 4 ayrı dua zanneden çocuklarımıza 45 dakika öpüşme garantisi veren sakız reklamlarını reva görenler 'HAİN' dir.
Kısa ve net oldu galiba… Olsun, bu da böyle olsun. En azından 3 dakikada okuma garantisi veriyorum. Nasıl reklam ama?
'Serdem, tutmaz bu reklam, içinde kırmızı nokta bişeyler yok.'
Aslında o kadar hazin bir senaryodur ki bu; kendimizi batıdan daha batılı olmak için yırtınanların kobayları olarak adlandırabiliriz.
(Ben çocukken manevi ağırlığı olan sadece İnanç Dünyası diye bir program vardı o da Perşembe günleri yayınlanırdı. 30 dakikalık bir zamanda ne aldıysan aldın… Aileler de donanımsız ise şayet, yandı işte yeşeren filizler… Geri kalan saatlerde ekranlarda genelde angarya, hep ordan burdan özenti ve bizden olmayan şeyler vardı. Hem izlemeyip ne yapacaktık ki? İçi boş olanı boş şeylerle doldurduk, sonra da şiştikçe şiştik. Ben 30 undan sonra bu duruma ayanlardanım. Ne acı ne acı…)
Serdem Coşkun Haber7
serdemcoskun@gmail.com
Yorumlar2