Belki de ben modern görünüşlü eski kafalardan oldum çıktım. Böyle değildim eskiden, en ağır aşk şarkılarına yaşanmadan isabet etmiş cümlelerim olmuştur vakti zamanında ve şimdilerde keşke yazmasaydım dediğim ...

Cehalet dönemi olur insanın, sonra sonra vakıf olursun eğriye doğruya ve ötesinde daha dikkatli atarsın adımlarını...

İşte o anlardan sonra yavaş yavaş aşındırırsın hayat yolunu ve  ehemmiyet taşıyan şeyler bastığın yerlerin sağlamlığı ile bütünleşir.

Kendime çuvaldızın alasını batırıyorum esasen, ki bazen eleştiriler canımı en şahından acıtmasına rağmen başımı öne eğiyor ve susuyorum. Gençlik işte;  yazdırıyor insana kimi zaman o an anlamlı gelen, zaman içinde anlamını kaybedecek olan şiirleri, şarkıları... Bizimkiler üstadlarınkinden ayrılıyor işte o vakit... Yani 'Had bilmek' giriyor işin içine kısaca ve hadsizlik yaptığımız zamanların sessiz özürleri bürüyor yüzümüzü bir anda...

Yine de manevi değerleri bu işe alet etmediğimizi düşünüp züğürtçe teselliler bile pişmanlığımıza olur payı çıkarabiliyor. En azından bu benim için böyle oluyor. Ama yanlış ama doğru...

Peki neden yazdım tüm bunları?

Uzun lafın kısası bu haftaki köşemizi; o cehalet yollarına hangimizin topuğu değmedi ki diyen bana bile ' Bu kadarına pes' dedirten, şimdilerde internet ortamında dinlenme rekorları kıran ve en mühimi ' İlahi' olarak adlandırılan oyun havası kıvamındaki bir eserden sebep işgal ediyorum. Özür dilerim.

Garipsedim, anlamlandıramadım. Anlayanlar ve neden birçok tasavvuf müziği icracılarından bile seslendirmeleri için istendiğinin cevabını bulanlar lütfen benimle de bu şarkımsı ilahimtrak eserin hangi hislerle yazıldığını ve dinlendiğini paylaşsın.

MUHAMMED'İN DÜĞÜNÜ VAR CENNETTE

Gelin bizde seyredelim gelini, gelini,

Fatma ana tel, tel etmiş saçını, saçını, Bağışlatmış ümmetinin suçunu, suçunu, Muhammedin düğünü var cennette, cennette.

O serverin bir gülü var cennette, cennette.

***

Ayağına giymiş sedef nalını, nalını,

Hep melekler kınalamış elini, elini,

Asya Ana, Meryem Ana gelini, gelini,

Muhammed in düğünü var cennette, cennette, O serverin bir gülü var cennette, cennette.

***

Cennetin yolunda güller açılır, açılır,

Üzerine misku anber saçılır, saçılır,

Düğüne gelene hulle biçilir, biçilir,

Muhammed in düğünü var cennette, cennette, O serverin bir gülü var cennette, cennette.

(Not: İlahi olarak adlandırılmasından mütevellit garipsediğimi üstüne basarak tekrar yinelemek isterim.)

***

Serdem Coşkun Haber7

Serdemcoskun@gmail.com