Yıldız Tilbe ve fanları, işbaşında

Çok değil bundan birkaç ay önce televizyonların magazin gündemini epey meşgul eden İbrahim Tatlıses ve Yıldız Tilbe kavgasına hepimiz tanık olduk.
  
Hemen hemen herkes Tilbe’nin aşağılandığına kanaat getirirken kimileri de Tatlıses’i haklı buldu. Bana kalırsa, kamuoyu hiç yaşanmaması gereken bu olayı fazlaca deşti hayli büyüttü.

Kim haklı kim haksız beni pek ilgilendirmiyor. Ama bu tartışma, her iki ismin de albüm çıkardığı günlerin öncesine genk geldiğine dikkat çekerim. Yıldız Tilbe fanları, bu tartışmayı albüm satışlarına olumlu bir şekilde yansıttı.

Yıldız Tilbe’nin albüm satışı şu an için 50 bini geçmiş durumda. Bir 50 bin daha satar ihtimalini kuvvetle destekliyor. Vefalı dinleyenlere sahip olan Yıldız Tilbe’ye en büyük destek yine kendi dinleyicilerinden geldi diye düşünüyorum.

Albümü alıp dinlediğinizde nasıl bir yargıya varırsınız bilemem. Lakin geçen yılki başarısını katlayacağı kesin gibi görünüyor.  "Yeni dinleyici kitlesine ulaştı mı?" sorusunun cevabını vermek henüz erken olsa da kitlesinin Tilbe’ye sahip çıktığı çok açık ortada.

İbrahim Tatlıses cephesi için aynı şeyi söylemek için biraz erken diye düşünüyorum.

Albüm satışlarının yükselmesinin, halkımızın duygusallığı ile ilintili olduğunun birçok örnekleri mevcut. Öyle olmasa idi, ekranlarda birçok ünlüyü albümleri çıkmadan birkaç gün öncesinde ya da sonrasında hayat hikayelerini paylaşırken görmezdik. Bu bir albüm satma politikası haline geldi adeta.

Eşinden boşandı, boşanıyor, dayak yedi, zulm gördü, aldatıldı başlıklarına bir dikkat edin. Sonrasında bir albüm olayına giriveriyorlar çoğu sanatçımız.

Adil bir ortamda nefes almak hem zorlaştı hem de yavanlaştı. İlla bir spot habere ihtiyaç duyuluyor. Daha kötüsü de bu yolda her yol mubah kılınıyor.

Ben çok ünlü biliyorum "Nasıl haber olsak?" diye kara kara düşünen...  Çok televizyon programı biliyorum hikayelere yaslanıp albüm tanıtımı yaptırma şartı koyan...

İşimiz çok zor ama halkımızın işi daha çok zor. Hangi birine inanıp da hangi biri için gözyaşı dökecek ya da sevinecekler.

Birkaç ay sonra Tatlıses ve Tilbe barışırsa olan kime olmuş olacak. Kuvvetle muhtemel bu dediğim gerçekleşecek. Sanmıyorum ki bu edilen kavgada asıl hedef albüm satışlarının yükselmesi idi. Ve yine sanmıyorum ki bu bir düzmece idi. Ama yaşın yanında kuru da yanıyor bazen.

İnsan düşünüyor acaba mı diye? Asılsız haberlere hayır diyebildiğimiz an gerçek sanatçıları bağrımıza bastığımız an olacak diye düşünüyorum. Bu tip ucuz yollara neden gerek duyulsun ki? Ya da halkımız neden kandırılsın? HAK EDEN KAZANSIN.

MAGAZİN, kalitesini kurmacalardan uzak tutarak korusun izleyici de gönül rahatlığıyla katılsın izlenme oranlarına. İlla kriterleri çıplaklığa ya da uç yaşamlara götürmeden yarışılsın bu pistte.

Ne değerlerimiz var amma haberimiz yok.  Çünkü haber niteliği taşıyan yaşamları ya da yaşanmışlıkları yok. Düz zeminlere sanatını kondurmuş olanların şansı çok az bu yokuşta. (Anladınız siz onu..) Aman be boş ver diyenlerimiz varsa şayet ya da sana ne, demeyiniz lütfen. Birileri çıkıp doğruyu söylemeli. Kovulmadan 9. köyden.

Bura benim de memleketim. Beni sesini duyurmayı başarmış bir vatandaş olarak addedin yeter. Teşekkürler diyorum okurlarımıza.

Serdem COŞKUN / OgünHaber
serdemcoskun@ogunhaber.com