''Karnım çok acıktı, nerede benim domuz bacağım?'' deyince ekrandaki çizgi film karakteri; bütün hanımlar birbirimize bakakaldık. Çaylarımızı ve tabaklarımızı bir kenara bırakıp, çocuklarımızın tepkilerini gözlemledik.

Minik Nisa ; ''anne, ben de isterim! ''

Annesi ; ''olmaz annecim'' .

Efe ; ''domuz bacağı çok mu pahalı?''.

Annesi ; ''Ondan diil, bize yasak oğlum!''

Benim ufaklık ; ''Yasak diil günah! ''

Ve tabii ki ben; ''haydi, toplanın etrafıma'' diyerek araya girdim:

“Ne kadar şanslıyız ki Allah, bize hapur hupur yiyelim diye bir sürü nimet göndermiş. Bunların  bir kısmını  toprağı ekerek, bir kısmını ağaçların dallarından toplayarak,  bir kısmını da  hayvanların etinden, sütünden faydalanarak  elde ediyoruz.  Çok şükür ki önce sofralarımızı, ardından da midelerimizi süslüyoruz. Allah’ımız, bize bunları sunarken, bir kaçı için de; yemeyin demiş. İşte, domuz da etini yemediğimiz bir hayvan!”

Minik Nisa; biraz  durdu, düşündü ve ardından ''ama onlar yiyor!'' deyip eliyle televizyondaki çizgi karakterleri gösterdi…

Vay başımıza gelen vay!

SENİN ANNEN BİR CHEVROLET!

Bu da başka bir çizgi filmden alıntı… İki kahraman dövüşürken, biri diğerine ''senin annen bir Chevrolet '' diye bağırıyor  ve diğeri buna çok kızıp, ona  iki yumruk sallıyor .

Yıllarca, yurt dışında yaşamama ve İngilizcemin gayet iyi olmasına rağmen, yine de bu söylemin yakınından geçen bir İngilizce cümle, bulamadım.

Hangi sebepten böyle bir kızdırma örneği yapılmış,  inanın bilemiyorum.

İplerin bizim elimizde olmadığı çok açık ortada ama halen birileri çıkıp ta buna isyan etmiyor.

Benim anlayamadığım ve hazmedemediğim işte bu!

HAYDİ, BEN İLK ADIMI ATIYORUM...

Çizgi Film….

Son Peygamber Hz. Muhammed (S.A)

Kaçınız çocuğunuzu elinden tutup, peygamberinin hayatını anlatan bu çizgi filme götürdü?

Ya da şöyle sorayım: Sinemalarda gösterime girdiği sıralar, emsalleri ile kıyaslandığında , ne kadar reklamı yapıldı?

Sipderman diye diye , yediler ömrümüzü! E hani nerede, Son Peygamber 'in hayatını ele alan çizgi filmin, boy boy afişleri, reklam panoları, kısa tanıtım filmi?

İnandıkları gibi yaşamayanlar, yaşadıkları gibi inanmaya başlarlar.

Kızgın bir lavın içersinde, allıya pulluya, üfleye üfleye kızartıyorlar bizleri ve kimsecikler ''yanıyoruz! '' diye bağırmıyor. Çünkü, o kadar sinsice yapıyorlar ki bu işi, haberimiz bile yok yandığımızdan, yakıldığımızdan…

Kıyamet alameti sayarım ben bunları, arkadaş… Kimseler üstüne alınmasın da demem. Alınsın!

Her yeni yıl öncesi yabancıların, Christmas duygularını  tetiklemek için yaptıkları çizgi filmleri izleyen   çocuklarımıza, kandillerimizde, dini ve resmi bayramlarımızda da izlemeleri için filmler istiyoruz. Hem de, en son teknolojilerle çizilmiş, çekilmiş diziler, filmler olsun istiyoruz. 3 boyutlu aleme geçiş yapmış sinema dünyasında, biz kokan bizi anlatan şeyler de olsun istiyoruz.

Bizim memlekette bir animasyon reklam filmi bile yapmak dünya para!

Devletimiz tarafından bütçe ayrılsın… Sırf, bu iş için, çocuklarımız için …!

Bir an önce pamuk eller cebe yapılsın ve çocuklarımız için bizi anlatan, bizler kokan, eğitici öğretici ve aynı zamanda eğlenceli çizgi filmler, diziler yapılsın.

İşadamlarının ve sanatçıların desteği ile bir çırpıda hallolur bu mevzuu, lakin üstüne üstüne gidecek bir çılgın lazım.

Kaçtır yazıyorum, yıllardır söylüyorum!  Olsun, bir gün beni birileri duyar, o birilerini de başka birileri …Bir bakmışsınız yüzlerce , binlerce olmuşuz. Bir de bakmışsınız kafa sallayıp, oturup,  dinlemek yerine elle tutulur şeyler yapmak için yola çıkmış, binlercesi olmuşuz.

Ben, yazarak bir adım attım. Haydi sıra sizlerde!

Dinini bilmeyen hiç, soyunu bilmeyen … ?

Serdem Çocuk - Haber 7
serdemcoskun@gmail.com