Dikkat, bebeğiniz uyurken ölmesin!
- GİRİŞ12.01.2012 09:32
- GÜNCELLEME12.01.2012 09:32
Düşmez kalkmaz bir Allah... Bu dünyada her şey insanlar için ve ölüm hepimizin yanı başında.
Yaşa bakmıyor lakin ama insan, yaşlılık dönemine daha çok yakıştırıyor ölümü ve minik bebelerin ölümü söz konusu olduğunda daha derinden etkileniyor insanoğlu...
Bilgisayarımın posta kutusuna gelen bir mektupta şöyle yazıyordu:
“Serdem abla; 25 günlük bebeğimi toprağa vereli 1 yılı geçti ama ben hala her gün ağlıyorum. Bir sabah kalktığımda, yüzüstü yatırdığım bebeğimi ölmüş buldum. Lütfen, anneler babalar benim yaptığım yanlışı yapmasınlar. Programınızda, bu konuyla ilgili bizleri bilinçlendirecek kişiler ağarlar mısınız?”
Uykuda ve trafikte bebek ölümü haberlerini nedense 3. sayfa gazete haberlerinde bile göremiyoruz. Aslında, hala günümüzde oldukça görülen bir durum.
Sanırım geçen hafta idi. Beynime kan sıçratan bir olayı da ben paylaşayım sizinle. İstanbul trafiğinde, cellatlık yapmaya çalışan bir arabanın ön koltuğunda cahil annesinin kucağında, hiçbir şeyden habersiz sağa sola gülücükler atan bebeği görünce, camı indirip bir söylenmeye başladım ki sormayın gitsin. Hala akıllanamadık gitti yahu!...
Peki neden?
Cehaletten arınmak için, okumak gerek. Yeni anne ve baba adaylarına minik bir yardımım dokunursa ne mutlu bana. Çünkü, televizyon programlarında üstün körü anlatılan bu mühim mevzuu, aslında bir çok dünya ülkesi için hala varlık gösteriyor. Ama sanırım bizim memlekette ki kadar bile bile lades çok az görülüyor.
Bu bebe ölümlerinin önlenmesinde ve yeni doğanlarla ilgili sorulara ışık tutulması konusunda, çorbada tuzum olursa, inanın kendimi çok mutlu hissedeceğim.
Dr. Ülkü Tıraş’la yaptığım sohbeti sizlerle paylaşıyorum. Ben sordum, sağ olsun cevapladı kendisi. İşte buyurun...
1-Türkiye' deki yeni doğan bebek ölümleri, istatistiklere dayanırsak , eskiden neydi ve şimdi ne oldu?
Türkiye’deki bebek ölüm oranları TNSA'ya göre 1993’de 1000 canlı doğumda 53, 2003'de 29, 2008 yılında ise 17'ye inmiştir. Yenidoğan bebeklerde 1993’de binde 34 olan oran, 2003de binde 17ye inmiştir. Yani yeni nesil daha bilinçlenmiş ama yine de bu oran yüzdeleme kıyasından kurtulamamıştır.
2- Yeni nesil anne ve babalar, daha mı bilinçli eskiye nazaran yoksa yeni doğan bebeklere uygulanacak bakım mı değişti ?
Günümüzde anne babalar, bebek sahibi olmaya daha bilinçli olarak karar veriyor. Kendilerini bebek sahibi olmaya hazır hissedince bebek yapıyorlar. İsteyerek sahip oldukları bebekleri içinde ellerinden geleni yapıyorlar. Şimdiki anne ve babalar bilgiye kolay ulaşabildikleri içinde , bebek sağlığı için gerekli olan her türlü bilgiye kavuşup, uyguluyorlar. Tıpta zaman içinde bilgiler yenilendiği için, bebek bakımındaki değişiklikleri ailelerde hızla öğreniyor ve uyguluyorlar. Bu anlamda internet bilgi paylaşımı da çok faydalı oluyor.
4- Ani bebek ya da ani beşik ölümleri diyecek olursak, çoğunlukla hangi sebeplerden kaynaklanıyor?
Ani beşik ölümlerinin; yüzüstü yatırılan, aşırı giydirilen veya oda ısısı aşırı olan süt çocuklarında daha sık görüldüğü saptanmıştır. Viral üst solunum yolu enfeksiyonu geçirmekte olan süt çocukları da bu risk grubu içindedir.
Yüzüstü yatırılan bebeklerde, ani bebek ölümleri daha sık olarak görüldüğü için artık sırtüstü yatırılmaları önerilmektedir. Bebek yüzüstü yatırıldığı zaman mutlaka başında olunmalıdır. Süt verme ve besleme sonrası muhakkak gazları çıkartılmalı ve öyle yatırılmalıdır. Kendi istifrasının, bebeğin boğazını tıkamamasına dikkat edilmelidir.
6- Bebeği ayakta sallayarak uyutmak, onun ilerideki zekasını olumsuz yönde etkiler mi?
Aşırı sallanmadığı sürece etkilemez. Eğer bebeğin ağlamasına dayanılamayıp, aşırı hızlı sallanırsa, hırpalanmış bebeklerde olduğu gibi beyin kafatası kemikleri içinde gidip gelerek zarar görebilir. Bu da bebeğin ileride geri zekâlı olmasına neden olur. Bu ancak erişkinin öfkesini yenemediği durumlarda görülür. Bu tip vakalar halen var olmaktadır.
7- Sezeryanla doğum yapmak isteyenlerin sayısı çok arttı .Bunun sebebi nedir ?
Bu durumun, anne adaylarının doğumdan korkmasına ve hekimlerinin tercihlerinden dolayı kaynaklandığını düşünmekteyim. Doğal olan her şey, her zaman en doğrusudur. Ama doğumun seyrinin iyi takip edilmesi koşulu ile. Eğer doğum eylemi düzgün gitmiyorsa mutlaka bebeğin ve annenin sağlığı ön planda düşünülmeli ve gerekli doğum şekline geçilmelidir.
8- Ülkemizde; anne baba olma yaş ortalaması kaçtır?
Kırsal ve kentsel alanlarda fark göstermektedir. Yaş ortalaması, kırsal alanda daha düşük, kentsel alanda daha yüksektir. Eğitim düzeyi arttıkça, evlenme yaşı yükselmektedir. Yapılan bir çalışmada (TNSA'ya göre), anne olma yaşı 14 yaş Altında %6.2, 15-17 'de %27.8, 18-19 yaşta %23.1, 20-21 %18.7, 22-23 %11.4, 24-25 %6.4,26 üstü %6.4 olarak bulunmuş. Genel ortalama yaş olarak 19 diyebiliriz.
9- Kan uyuşmazlığı hakkında ne söyleyebilirsiniz?
14- Annenin kan grubunun O ve Rh'nın negatif olması durumlarında söz konusudur. Hamilelik öncesi muhakkak bir hekime görünülmelidir.
9- Bebek sahibi olmuş anne ve baba adaylarına tavsiyeleriniz nelerdir?
Anne; süt verme konusunda ihtimamlı olmalıdır. Bebeklerin düzenli olarak aşıları yaptırılmalı, ilk yaştaki aylık takiplerine özen gösterilmeli ve doğduğu andan itibaren arabalarındaki bebek koltukları ile seyirleri sağlanmalıdır.
10- 35 yaş üstü bayanlar ilk gebeliklerinde nelere dikkat etmelidirler?
Planlı bir gebelik olmalıdır. Gebelik öncesinde, mutlaka kadın doğum uzmanı ile görüşülmelidir.
11- Cezası ve sonuçları ağar olmasına rağmen, hala bebekleri için arabalarına koltuk takmayan anne ve babalara ne söylemek istersiniz?
Bebek güvenliği için araba koltuğu mutlaka kullanılmalıdır. Anne veya baba kendi emniyet kemerini takmama hakkına sahiptir. Bir kaza anında doğacak sonuçlar için, kendi adlarına böyle bir karar verebilirler. Ama bebekleri adına böyle bir lükse sahip değildirler. Araba koltuğu her bebeğin hakkıdır ve mutlaka kullanılmalı ve ilk 9 ay yola ters olarak takılmalıdır.
Son olarak Dr. Ülkü Hanım şu mesajı verdi bizlere;
Uyku güvenliği için bebekler uygun yataklarda, düz bir zeminde sırt üstü halde uyku tulumu ile yatırılmalıdır. Yatağın korkuluklarının arası 10 santimetreyi geçmemelidir. İlk 9 ay yastık kullanılmamalıdır. Oda ısısı 22-24 derece arası, banyonun ısısı ise 24-26 olmalıdır. Bebeklerin ilk 6 ay vücut ısısı koltuk altından daha sonra kulaktan bakılmalıdır. Bebeğin norma vücut ısısı ise 36-38 derece olmalıdır.
Serdem Coşkun - Haber 7
serdemcoskun@gmail.com
Yorumlar5