60 aylık çocuklarımıza eğitimden büyük hizmet

  • GİRİŞ30.08.2012 10:16
  • GÜNCELLEME30.08.2012 10:16

Belli ki kanımıza girmeleri eskisi kadar kolay olmayacak. ‘Dur’ ricası verildi.

Şekilsiz nesillerin biçimlendirilmesi için atılan her bir adımın yolu açık, o adımları atanların kalplerine de selam olsun.

Bu zamana kadar hep ‘Eğitim şart’ lakin ‘Temel bozuk’ deniliyordu. Şimdi ise;  o temellere bilinçli eller el atınca kıyametler kopmaya başladı nedense...

60 aylık çocukların ilkokula başlaması ile ilgili benim de diyeceklerim var.

Bu duruma en çok zamanında feda ve heba edilmiş kuşaklar kaşık kaldırsa da içimizdeki tehlikeli başkalaşımın farkındalığını yaşayanlardan biri olabildiğim için seviniyorum. Çünkü ben dahil aslında çoğumuz kendimize ayna tutunca gölgelerin gücü ile gözgöze geliyoruz. Oysa ki ne çok isterdim ilk önce kendi özümün eğitimi ile haşrolmayı...

...

Beş yaşındaki Elif  okulda temel ihtiyaçlarını görebilir mi?

Temizlik ve genel yaşam kurallarını uygulamakta zorluk çekebilir mi?

Oyun çağı mı okul çağı mı? Hangisi doğru olan?

Çiceğiniz okulun tuvaletinden ‘Anne bitti’ diye seslenemeyecek belki evet haklısınız ama evde televizyon karşısında o yaşta ‘Bihter ile Behlül’ün sevişme sahnesine’ rastlama riski ile  yayın tekrarı öğlen saatine alınmış filanca dizi için  ‘Anne başladı’ da demeyecek.

O halde biz de kara kara düşünmek yerine, çocuğumuza temizlik kurallarını daha erken vermeye başlayacağız. Bir zahmet!.

60 aylık Ali; okulun ilk yılında sizlerin de söylediği ve savunduğu gibi belki kalem tutmakta zorlanacak ama eli evinizdeki bilgisayarın faresine de dokunmayacak.

O körpe gözler ışıl ışıl oyunlarla kırpışmayacak. Aksine, kitaplar arasında ışıldayacak.

Bizim çocukluğumuzun en  büyük buluşu, en dokunulmazı olan uzaktan kumanda ile  3 yaşında haşır neşir olan bu devrin çocukları iki dakikada çözerken mevzuyu hiç merak etmeyin çarpım tablosunu da eğlenceli methodlarla şıp diye öğreneceklerdir.

...

Soruyorum sizlere; kalem tutmasını öğrenmeden internet ortamı ve bilgisayar oyunları ile tanışan bizlerin çocukları değil mi yoksa?

Daha ne istiyoruz anlamıyorum.

Anaokulu müfredatına yakın bir alıştırma süreci ile geçişlerin yumuşatılacağı ve çocuklarımızın dimaalarının faydalı bilgilerle süsleneceği yeni bir eğitim sistemine kavuşuyoruz.

Ekranlarda kendilerine eş arayanları, cinayetleri çözmek için çalışanları, şiddet dolu filmleri, gerekli gereksiz onca şeyi, beni, onu, bunu izlemeyecekler.

Onlar; eğitimin kucağında inanıyorum ki sevgi dolu eğitmenler ve ailelerinin iş birliği ile sarmalanıp ülkemizi geleceğe taşıyacaklar.

Bilgisayar oyunlarının karşısında saatlerce hipnoz olmayacaklar.

Bileklerinden ağ çıkartamayacaklarını, uçamayacaklarını, uzaylılar tarafından istilaya uğramayacaklarını çok daha erken yaşta öğrenecekler.

Boş bakan, ağzı açık lakin dimaaları kapalı çocuklara ‘Dur’ denilecek.

...

Mesela; çocuğunuz topluluk içersinde kendi kendine yemek yeme alışkanlığını kazanacak.

Sandığımız şekildeki sevgi ve şevkat bazen çocuklarımızı hayata hazırlamamıza engel olabiliyor. Onları, bebekliklerinden sonraki yıllarda ‘Ham yap evladım’ diyerek ellerimiz ile beslememiz, ne kadar şevkatli ve fedakar olduğumuzun ölçeri olup çıkıveriyor... Aslında kaş yaparken göz çıkartıyor da olabiliriz.

Biz değil miyiz dünyayı geriden takip eden, tembellikte üzerimize olmayan? Yani lafa gelince bu sözler bizlerin ağzından çıkmıyor mu?

‘Millet aya biz yaya’ demiyor muyuz?

E tamam işte...

Daha ne istiyoruz?

Beş yaşında evcilik oynayıp anne baba olmak yerine okula başlayıp eğitimli olmak varken biz neyin peşindeyiz?

NOT:

Kuran-ı Kerim öğreniminin, beşinci sınıftan itibaren seçmeli ders olarak müfredata alınacağını duyunca doğrusu biraz üzüldüm. Benim zamanımda neden yoktu diye...

(Bu zamanın çocukları gerçekten çok şanslılar. Ne de olsa ‘Kutsal kitap’ artık duvarlardan inip sıraların üzerinden geçip kalplerdeki yerini alacak. O zaman herşey çok daha güzel olacak. )

Kimbilir belki biz yaştakilere, bilhassa ağaçlara çaput bağlayıp ev, araba vs isteyenlere, Tellibaba’yı  Kuran’da sözü geçen bir çöpçatan sananlara ve daha birçok bu tip hurafeleri dine bağlayanlara özel bir eğitim imkanı da sunabilirler... )

Serdem Coşkun - Haber 7

serdemcoskun@gmail.com

Yorumlar4

  • EYLÜL SONBAHAR 13 yıl önce Şikayet Et
    düşünce var ama donanım yoksa savaş kazanılmaz. tek bir halka bir zinciri birbirinden koparır.sazın tellerinden biri kopuksa, sazdan melodi çıkmaz.alt yapı eksikse eğitimden alınan verim de eksik olur. .düşünce var ama donanım yoksa savaş kazanılmaz. düşünce varsa donanım da gelir deyip rahatlatıyoruz kendimizi.
    Cevapla
  • çare tufaner 13 yıl önce Şikayet Et
    imdat. yapmayın allah aşkına. hem öğretmenim hem de anneyim. bu iş akademisyenlerin işi. işi ehline vermediklerinden herkes elindeki davulu çalıyor tabi. siz de haklısınız bir yerde!
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • yıldırım 13 yıl önce Şikayet Et
    uzman. türkiye deki en büyük yanlış;işin uzmanları değilde maydanoz olmayı sevenlerin sürekli konuşması ve bunların halkı yönlendirmesidir.çocuk psikologları "yanlış" dediler,doktorlar "yanlış" dediler, eğitimciler "yanlış" dediler,ama maydanozlar hala buram buram siyaset kokan,birilerine yaranma kokan güya ilmi yazılar yazıyorlar. hayırlısı olsun bakalım.8 yıl kesintisiz eğitim geldi 16 sene mahvoldu çocuklar,yanlış dedik her türlü hakareti yedik,bize hakaret edenler şimdi iyiki 8 yıl gitti diyerek 4+4+4 ü destekliyorlar.ancak buna da yanlış dediğimiz için her türlü hakareti yiyoruz.galiba bir 16 yıl daha çocuklar kobay olarak kullanılıp mahvolmuş birkaç nesil daha oluştuktan sonra anlayacaklar yapılan yanlışı.
    Cevapla Toplam 9 beğeni
  • ramazan sarışınboğa 13 yıl önce Şikayet Et
    buram buram yanıldı dolu bir yazı. sayın serdem, öğretmenler henüz 60 aylık çocuklar için eğitilmedi.bu konuda bazı sıkıntılar olacak. bakan diyor ki; çocukları oynatacağız ( aynen böyle diyor): ama soğuk kış koşullarında sıra düzeninde nasıl oynatılacaklar? öğretmenler bu konuda ne yapacak? bu daha ziyade okul öncesi müfredatını andırıyor. ikincisi temizlik öyle pat diye öğretilmiyor; tuvalet koşulları 60 aylık çocuklar için uygun değil, çoğu okul bu konuda ödenek sıkıntısı çekiyor;malumunuz veliden gelen gönüllü(!) bağışlar da yasak artık.üstelik bakanlık yazı göndererek mahalli imkanlarla çözünüz diyor. tanıdığım bir çok okul müdürü işi bıraktı. kimse eğitim kurumlarında yönetici olmak istemiyor;cazip değil. o kadar sıkıntı arasında yağlı ballı bir yazı yazmışsınız; kimse kuran din eğitimine karşı durmuyor, o kadar çok yanlış var ki, eğitim birsen bu konuda size saatlerce bilgi verebilir.
    Cevapla Toplam 16 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat