İnsanın doğasında bulunan gülerken ağlamaktan söz etmiyorum. Ya da sinir bozukluklarının neden olduğu tepkilerden de... İnsanlık hali deyip birçoğunu içimize sığdırabiliyoruz ve bu da gayet sağlıklı...

Üzerinde durduğum şey; sağlıksız ve tehlikeli hem de çok tehlikeli bir durum. Asırlık çınarların üzerimize devrilmesinden söz ediyorum. Buna insanlığın yaratılış sebebinin çarptırılması da diyebiliriz.

İnternette dolaşan birkaç görüntü için 'Büyüleyici' başlığı kullanılmış olsa da bence tamamen aşşağılayıcı karaler!. Neden bahsettiğimi az sonra açıklayacağım ama öncesinde kalbimde yarattığı koca kara deliğin asıl sebebini yazmam lazım geliyor.

İnsan sevdiğinin kapısında gücünün son damlasına kadar sabırla sadece ona olan aşkını ispat için elinde bir çicek, yağmurun altında saatlerce bekleyebilir. Aşkın her hali bir başka olup size imkansız gibi görünen çok şeyi yaptırabilir. Fedakarlığınızın ve saf duygularınızın harmanından ortaya muthiş etkiler çıkabilir. Milyonlar bunu konuşabilir.

Dünyalık manada Ferhat dağları aşabilir, Mecnun kendinden geçebilir. Bir kadın ve erkeğin arasında paylaşılan bu mukaddes duygunun günümüzde inandırıcılığı her ne kadar az olsa da aşk için yüzlerce destan yazılabilir. Bu örnekler yaşamalı ve yaşatılmalıdır. Aşk başlıbaşına bir sebep ve sonuçtur çünkü... Asıl temayı anlayan da anlamayan da zarar görmez bu örneklerin paylaşımından... Nedeni ise 'Aşk' olgusunu bozan hiçbir yere temas etmez bu örnekler, destanlar,ağıtlar,ilahiler...

İlahi aşkın temelinde; kişinin doğasındaki sevgiyi ölümlü birine hangi ölçüde sunup sunamadığı önemli bir ölçüdür.

Leyla'dan Mevla'ya... Muhabbetten Muhammet'e ulaşmaktır asıl olan...

İlkokul öncesi yaşlarımda 'Yaratıcı' ya olan en büyük saygı kavramlarımdan biriydi Semazenler... Çünkü ben dönerken dokuza kadar bile sayamaz dengem bozulur düşerken onlar dakikalarca bir elleri gökyüzünde diğeri toprakta döner dururlardı Hak için hem de başları hiç dönmeden...

Sizin benim çocukluğumun ve belki de birçok çocuğun bu anlamda hislerini parçalamaya ne hakkınız var?
O dönenler Semazen mi yoksa dansöz mü?

Zenne modelinde kırmızlara bürünmüş bir zat semazen edası ile dönüp duruyor... İnternette milyonların paylaştığı videolardan söz ediyorum. Belki de sırf Avrupalı bu duyguya sıcak baksın diye başladı bu mantık bilemiyorum ama yüz karası içler acısı bir durum.

Bakmasınlar, anlamasınlar, bu da bize kalsın diyemedik o da ayrı... İlla beğendireceğiz ya kendimizi!.
Semazen, nefsinin ölümünü temsil eden özel bir kıyafet giyer. Sikke mezartaşını, hırka mezarını, tennure de kefeni temsil eder. Bu görüntülerde kişinin üzerinde eteğe benzer kırmızı bir kumaş parçası var. Dönerken yarı çıplak olarak dönen, eteğini boynuna kadar holihop gibi çıkarıp indiren bu zatlara def çalan biri yerine darbukatör eşlik ediyor. Dünyalı insanlar bu şaşaya 'Semazen gösterisi' diyor.

Kul'un Yaradanına yaklaşma yollarının görünen şeklindeki deformasyonundan sadece bir örneğidir bu. Öz yerine özdeki başkalaşımı yeni nesillere aktardığımızın farkında değiliz. Yıllar sonra belki de Nesrin Topkapı için de semazen diyecekler.

Ne o? Ben yazınca dudak büküp burun kıvıranlar mı oluyor... Başkaları yazınca baştacı öyle mi?
Koskoca 'İnanç olgusunu' bir tek Şems ile Mevlana'ya bağlayıp olmadık pembelikle aslından en uzak şekilde kaleme alıp farkındalığın farkına vardığını savunup 'İnanç' olgusu üzerinden kitaplarını satanlar yok mu? Kapak resmi olarak bir başka yazarınkinden esinlendik deyip aynısına yakınını koyan ve bunu yine 'Şems ve Mevlana'ya' bağlayanlar yok mu?

Onların söz söylemeye hakkı var da benim yok mu?

Dansözlerin ya da zennelerin Semazen, Aşk insanlarının Pamuk Prenses, Peter Pan gibi gösterilmesine itirazım var.

Şimdilerde buna benzer bi başka 'Temel' uçurumun kenarında can çekişiyor. Kına geceleri bekarlığa veda partilerine dönüştürülüyor. Zenneler 'İn' eski adetler 'Out'...

'Sen şarkılar yazıyorsun, televizyonda programlar yapıyorsun, sen de kimsin, haddini bil ne hakla bu duygulardan dem vuruyorsun' diyenler olacak elbet olmaz mı? Ama hazırlıklıyım. Elinde sopa olana boynum kıldan ince... Siz yeter ki benim ne demek istediğimi anlayın.

Not: Semazen başlıklı o görüntüleri kendimle çelişmemek adına paylaşmayacağım. Zaten savunduğum paylaşılmaması yönünde... Merak edenler olacak elbet buyrun elinizin altında internet.

Serdem Coşkun - Haber 7
serdemcoskun@gmail.com