Neymiş yeni yıla nasıl girersen tüm senen öyle geçermiş!

  • GİRİŞ27.12.2012 09:09
  • GÜNCELLEME27.12.2012 11:15

Yeni yıla dansözle girdiğimiz yılların mazisi o kadar da uzak olmadığına göre; ‘Yeni yıla nasıl girersen bütün senen öyle geçer' mantığıyla yola çıktığımızı farzedersek, memlekette her anlamda kıvıranların sayısının çokluğu bizim yüzümüzden gibi görünüyor.

Öte yandan tam bir tezatlık örneğidir ki; güzelim çam ağaçlarını gözün gibi süsle, çiçekle, böcekle sonra gel dünyadaki yangınlara en çok orman kurban eden ülkelerin başında yer al. E hani nasıl girersen öyle geçerdi? Her tarafın çam ağaçları ile bezenmesi gerekmez miydi?

Demek ki yeni yıla nasıl girersen öyle geçer düşüncesi eylemle değil, yürekle alakalıdır.

Yani illa ki yeni yıl da yeni yıl diyorsanız... İsterseniz yaldızlı hislerle ağaca çorap giydirip, dilekleri havaya savurarak kutlayın isterseniz de  sokakları ev bellemiş muhtaçlara ayaklarına çorap, üstlerine sıcak tutacak birşeyler almaları için gece eğlencesine ayrılan bütçeyi ikram ederek kutlayınız...  İstemezseniz de kutlamayınız.

Ya da o gece tüm yılın öyle geçecek hayali ve ümidiyle  çılgınlar gibi eğlenin!. Bütün sene ohh ne güzel kafalar kıyak, çıstak çıstak, laylaylom homini gırtlak... Kıvırrrr, kop, hadi hop hop... ‘Hoşgeldin 2013'diye bağıra bağıra geceyi sabah eyleyin.

Yeni  yıl başlangıcının 1 Ocak olduğunu 2 yaşındaki çocuk bile biliyor. Ama ‘Miladi takvim ve Hicri takvim nedir?' sorusunun cevabını bilenlerin sayısının çok olduğunu düşünmüyorum. Hele ki ‘Hicri yıl hesabı ile İslam aleminin yenı yılı ne zamandır?' desem çalışamadım, elektrikler kesildi diyenleri duyar gibiyim.

Peki sen, evet sen, benim güzel kardeşim; ağabeyim, teyzem, ülkemin insanı, canım ciğerim, din kardeşim söyle bakalım? Hicri yeni yıl ne zaman?  So-ru-yorummm senin yeni yılın hangi tarih?

Senin benim derken ayrımcılık yapmak için değil amacım hafizanAllah...

Hepimiz kardeşiz evelAllah.  Zenginliktir farklılıklarımız diye haykırırken kimseyi inancından ve kültüründen dolayı ötekileştirmeyiz elbette... Amacım öze sahip çıkmak adına; sadece en hasından safından, nacizane özde kayboluşun resmini çizmek sebepli yumuşak dokunuşlarda bulunmak, kraldan çok kralcı olmaktan hem de çarpıtarak sırf batıdan geliyor diye cılkını çıkartmaktan dem vurmak... Daha da mühimi ama.; dileklerin yalnış adrese gönderimi konusunda müzdarip olanların bir nebze sesini duyurmak...

‘Yeni yıldan ne bekliyorsunuz?' sorusunun suçu yok aslında... Verilen cevapların satır aralarına takılmak lazım.

Çünkü beklediğini yeni yıldan beklersen, çok beklersin... Araya çam ağacını, noel babayı, dansözü katıp ‘E ben batılı ne yapıyorsa aynısını hatta fazlasını yaptım' savunması bizim insanımızı yarıyolda bırakır. Ki kaldı ki Noel'in inançlarında yer aldığı kardeşlerimiz yeniyıl ve Cristhmas haftasını, kiliselerde şenlikler düzenleyip, en kalbi ilahileri seslendirip, ‘Tanrı'ya şükranlarını sunarak' , aile birliği içersinde küçükten büyüğe toplanıp, aynı çatı altında yardımlaşarak kutluyorlar. Alınan verilen hediyeler hep birbilerini mutlu etmek ve anılarına güzel zamanları katmak amaçlı...

Acaba bizlerin yeni yıl anlayışı sadece tombala, kuruyemiş ve eğlenceden mi ibaret ?

 ‘Yeni yıla nasıl girersek, tüm yıl öyle geçer'... ‘Bu düşüncenin türbelere çaput bağlayıp, arzu ettiklerini dilenmekten bir farkı yoktur' diyor Değerli Hocamız Güngören Vaizi Sayın Ahmet Ali Gencel ve ekliyor;

‘1 Ocak diğer günlerden farklı değildir fakat resmi olarak bir başlangıç  kabul ediliyorsa o gün içinde yapılacak en doğru şey  kendimizi hesaba çekip şükür ve tövbeler ile zaman geçirmektir.'

Kendi değerlerimiz yanında dünya değerlerine sahip çıkmanın kulluk adına yapılacak en güzel şey olduğunu vurgulayan sayın hocamız, cehaletin ne denli kötü olduğunu vurgulamadan da geçemedi. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp ise şayet....

İşte buyrun...

Mühim Bilgiler Köşemiz:

Çam ağacı dikmenin ve süslemenin seceresi...

Çin ve Hint kültüründen gelen anlayışla eski medeniyetlerde, yaprağını dökmeyen ağaçlar ‘Ölümsüzlük sembolu' olarak kabul edilirlerdi.

Mart aylarında Kuzey Avrupa'da özellikle Almanya'da kış aylarında her türlü karanlıktan aydınlığa kavuşma dileğinin nişanesi olarak dikilmeye başlayan Noel namıdiğer Çam ağacı 15. Yüzyıla kadar ‘Aydınlığı'  temsil etmiştir.

Sıkıntılarına çare arayan insanlar tarafından bu şekilde simgelendirilen Noel ağacına 15. yy sonrası tüm eksikliklerden kurtulmak ve mükemmeliyete ulaşmak dileğiyle çeşitli yiyecekler asılmaya başlanmıştır. Sonraları bu süsleme anlayışına artı olarak Hıristiyan inanışına göre ışığı temsil eden Hz. İsa'yı anmak amaçlı mumlar da eklenmiştir. Ağaç dikilme zamanları,Hristiyanlıkla ilişiklendirmek amaçlı da Mart ayından Ocak ayına çekilmiştir.

Not1: Bu yıl içersinde İslam dünyası için yeni yıl;  4 Kasım 2013 Pazartesi günü olup, Muharrem Ayının ilk günüdür.

Not2: Neden, niçin sorularına cevap veremiyorsanız özden uzaklaşma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz...

Noeli; inançları doğrultusunda kutlayan tüm 'dünya kardeşleri'min Noel Bayramını yürekten kutlar ve saygılarımı sunarım.

Serdem Coşkun - Haber7

serdemcoskun@gmail.com

Yorumlar14

  • Yusuf 6 yıl önce Şikayet Et
    Yalan yanlış habber böyle şeylere inanan anca 3 4 yaşındaki çocuklardır ben inanıyordum o yaşlarımda ama artık inanmayın
    Cevapla
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    ebu turap dünkü yazdığım yorum. esranın köşesine uçmuş. konuyla bağlantılı olan yorumu okumanızı isterim.saygı ve selamlarımla.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • turgut1 12 yıl önce Şikayet Et
    sayın ebu turap. eğerki yazılarımdan mevlüdü küçümseme gibi bir şey çıkıyorsa,öyle bir şey çıkarılmasını istemem..camilerimize koroların girmesi gibi bir dizi sünnette karşılığı olmayan eylemleden bahsettim..ki ne vaaza ne nasihata ne tertil üzere okunan kurana zaman kalmıyor..peygamberimize vahiy kırk yaşında gelmiştir.vahyin nuzül günü düzenlense bir şey demem fakat başlıkları islami değerlerden seçip içeriğini gayri islami şeylerle doldurmaya karşıyım ki yapılanda bu...ben şuna denk gelmedim camide ilahi okunuyordu etkilendim ve müslüman oldum fakat güzel okunan bir ezanın cezbesini hep duymuşuzdur, ezanla hidayete kapı açanları biliriz...kandil vs günlerde tv açtığım zaman dizilmişler cami içinde koro halinde teğanni ediyorlar kanal değişiyorum.kandile ve güne dair konuşulsa kötü mü olur yada okunan kuran tefsir edilse.yani vazu nasihat edilse yol gösterilse kötü mü olur..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • anarşist 12 yıl önce Şikayet Et
    hakikat vuku bulur.... müştereklerin aynı his olarak farklı kalplerde vuku bulması metafizği sünnetine gayet uygundur lakin aynı hatanın vukuu atmosferdeki sinyal değiştirici faktörlerle izah edilemez..elmalarla armutları aynı torpaya tıkıştırmak hiç adil değil,fikriyatımızla emn derecesinde barışığız..beyan ne ise muhalefet te ona olmalı..değil burda hayatımın hiç bir döneminde hiç bir mekanda kandil geceleri olarak değerlendirilen gecelere israiliyat,sapıklık ve/veya hurafe demedim..bilinen bu gecelerin ikisi hariç diğerleri kur an da geçmez dedim,sahabeden de,ettabiinden de bu nasla sabit olmayan geceleri bir kutlayan da olmamıştır dedim.sabit olanların hatırlanma şeklinin de ölü sevicilikten öteye geçmediğini,aklı ve eylemi bilince ve uygulamaya teşvik edicilikten uzak olduğunu söyledim.sapıklık kelimesi kullanım çevrimimde yok,hurafe ve israiliyatı kullanıyorum lakin bu mevzuda zikretmedim.imaj bozmak hoş değil,cümleye rahmet ile..
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Ebu Turab 12 yıl önce Şikayet Et
    olur tabiki emsile hanım.. yeterki kurban ile ALLAH'a kurbiyettin zevkine mazhar olsunlar onu tatsınlar. inanın biraz önce benim de aklıma geldi. hissi kablel vuku bu olsa gerek. sahi nebi-i zişan-ı muhterem efendimizin dünyaya teşrifi olan veladet kandilinde dua zikir ibadetle yad edilmesine hurafe bida sapıklık telakki edenlerin isa a.s.ın doğum gününü tberik edenlerin hali nicedir acaba
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat