Yeni dış politika ve Haşim Kılıç
- GİRİŞ28.04.2014 10:44
- GÜNCELLEME28.04.2014 11:12
Doğu Türkistan'a, Suriye'ye, Mısır'a, Myanmar'a merhaba...
Gazze'ye, Filistin'e, tüm coğrafyaya merhaba...
Hayatın en paha biçilmezi olan zamanlarını bu satırlara ayıracak olan Haber7'nin kıymetli okuyucularına koca bir merhaba...
Bundan böyle kalemimizin mürekkebi yettiği nispetinde bu sayfada birlikte olacağız. Sait Faik anlatırdı; "Yazmadan önce adanın bir tepesine çıktım. Bir odun parçasını aldım uzun süre ona baktım. Daha sonra çakımla onu bir güzel yonttum, yonttum ve ona kendimden bir şeyler katmaya çalıştım nihayetinde de yazdım. "
Yazmak Sait Faik'in resmettiği gibi zor bir iş gerçekten. Zor olanı kolay eyleyen Allah bu kaleme de güç versin...
Geçen hafta Türkiye hem iç hem de dış politikada son yılların en hareketli günlerini yaşadı.
İç politikada Anayasa Mahkemesi gündemi kitlerken, dış politikada ise Başbakan Erdoğan'ın 1915 olaylarında hayatını kaybedenler için yayınladığı taziye mesajı büyük yankı uyandırdı.
Ermeni Diasporası 1915 olaylarının 99. Yılına büyük bir lobi faaliyeti ile girdi. Tüm çalışmaları aslında 100. Yıla dönük olsa da 2014 yılı da en az 2015 kadar önem arz ediyordu.
Başbakan Erdoğan'ın taziye mesajı tüm dengeleri ve planları altüst etti. diasporanın 24 Nisan'da yapacağı hamleler bir gün önceden boşa çıkartıldı. 23 Nisan'da yayınlanan taziye mesajının ardından tüm dünya basını Başbakanın mesajına kulak kesilirken diasporanın sahte çığlıkları sağır odada kaldı.
Türk dış politikasının nasıl proaktif bir hale geldiğinin bir göstergesi açısından taziye mesajı bir belge niteliği taşır.
Geçen hafta taziyenin gölgesinde kalan ama tüm Ortadoğu'yu ilgilendiren bir hadise yaşandı. Hamas ve El Fetih birleşti. Türkiye'nin uzun süredir arabuluculuk ve hamilik yaptığı bu iki grup sonunda İsrail'e karşı ortak hareket etme kararı kaldı. İsrail'in tüm planlarını alt üst eden bu hamle dünyanın asilzadelerine şunu göstermiştir ki; artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ortadoğu artık İngilizlerin istedikleri atı oynatacakları bir hipodrom olmaktan ve sürekli İngiliz atlarının galip geldiği bir oyun olmaktan çıktı.
Rusya'nın Kırım'ı işgalinden sonra oradaki Türklerin hakkı için aynı gece müdahale eden Başbakan Erdoğan'ın bu hamlesi orada yaşayan soydaşlarımız için bir garanti niteliği taşıdı. Bugün tüm G7 ülkeleri dahil herkesi karşısına alan Rusya ile masaya oturabilen tek ülke Türkiye. Kırım Türklerinin tüm hakları kendilerine verilirken mecliste de temsil hakkı olacak.
Dünyadaki yaralı tüm milletlerin, tüm İslam coğrafyasının tek umudu yeniden aslına rücu eden Türkiye. Bugün Gazze sokaklarında, Balkanlar'da, Mısır'da, Suriye'de eller duaya kalktığında Uzun Adam'ın, Hoca'nın (Ahmet Davutoğlu) bu duada adı var.
Türkiye 17 ve 25 Aralık gibi darbeleri bertaraf ederken dış politikadaki hamlelerinden vazgeçmedi aksine daha da güçlü bir aktör olarak yoluna devam etti.
Tüm bu güzel gelişmelerin yanında millet iradesine yine bir müdahale oldu. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın sözleri tüm 17-25 Aralık sevenleri tarafından coşkuyla karşılandı. Mümkün olsa eski milli bayramlarda olduğu gibi kule yapıp Haşim Kılıç için tören düzenleyebilecek sınıra geldiler.
Haşim Kılıç için birkaç söz...
Tarih bize şunu öğretmiştir ki; ne yaparsanız yapın insanlık sizi son yaptığınız işlerle anacaktır. Geçmişte demokrasi adına iyi işler yapmış olan Haşim Kılıç'ın içine nasıl ve ne zaman bir Yekta Güngör Özden kaçtı bilmiyoruz.
Okuduğu metne baktığımızda tamamen hükümeti ve özellikle Başbakan'ı hedef aldığı bir gerçek. Zamanında Abdüllatif Şener'e "Seni Cumhurbaşkanı yapacağız" deyip oltaya getirmişlerdi. Şener'in sonu malum. En son gördüğümde bir köy derneğinin televizyonunda iktidara geleceğinden bahsediyordu.
Böyle giderse Haşim Kılıç da 1 sene sonra bir mahalli televizyonda hukuk dersleri verebilir. Bence bir sakıncası yok ama kendisi hukukçu olmadığı için kendisini izleyen 10 bilemedin 20 kişiyi yanıltabilir.
İsmet Özel'in dediği gibi:
Kırmızı yakaları var yargıç cübbelerinin
Fransız ihtilalinden kalma.
ürkünç bir uğursuzluk gülümsediği sıra…
Kış geçti, öksürük haplarıyla
geçti cumartesi
hiçbir şey söylemeyen sözlere varmak için
her şeyin sonuna kadar söylenmesi gerekti
incir… yarpuz… karamela…
la havle ve la kuvvete illa billah.
serkan.ustuner@haber7.com
Yorumlar1