Yaşasın AK Parti bölünüyor
- GİRİŞ15.08.2014 11:01
- GÜNCELLEME16.08.2014 09:50
Cumhur reisini seçmiş, çatı yerle bir olmuş Başbakan artık Başkomutan sıfatını almış hak ettiği bir zaferi daha hanesine yazdırarak Köşk'ün yolunu tutmuştu.
Derken MKYK toplantısı öncesi Abdullah Gül'ün "Partime döneceğim" lafı son dakika bandıyla her yerde yankılandı. Kısa bir süre sonra da parti sözcüsü Hüseyin Çelik herkesin merakla beklediği kongre tarihini açıkladı. 27 Ağustos yani Abdullah Gül'ün mazbatayı Erdoğan'a vermesinden bir gün önce.
Kaybedenler Kulübü'nde sevinç çığlıkları, zılgıtlar, halaylar, havai fişekler, gece şampanya açmalar...
"Tamam işte şimdi siz bittiniz. Beklediğimiz gün geldi. AKP bölünüyor." Önce bir durup düşündüm. Acaba bu kadar neye seviniyorlar diye.
Her yerde dolaşan laflar şunlardı "Erdoğan, Abdullah Gül'ü partide istemiyor. Bu yüzden de kongre tarihini bir gün önceye aldı."
Her planları, tüm analizleri fiyasko ile neticelenen bir kesim yine bol keseden yazıp çiziyor ve siyasi geleceklerini iktidar partisinin bölünmesine bağlıyor. ( Bu ayrı bir zavallılık)
Netice itibariyle siyaset boşluk kaldırmayan bir yapı. Bu kadar güçlü bir iktidarın devamı bir belirsizlik ve beklenecek bir süreyle belirlenemez.
Erdoğan doğru olanı yaparak partisini küçük de olsa bir boşluğun içine bırakmadı.
Son Köşk resepsiyonunda da Abdullah Bey'in partiye dönmesinin en doğal sonuç olacağını söyleyerek fırsatçı simsarları üzdü. Yine Abdullah Gül de aynı ölçüde davranarak bu yolda çatlak olmaz mesajı verdi.
Köşk resepsiyonu için söylenecek en önemli mesele aslında konuşmaların dışında davet edilen isimlerdi. Bir gün öncesinde Başbakan’a hakaret edip alttan alta tehdit etme cüretini gösteren Ankara temsilcisi şahıs Köşk’e davet edilmiş ve kendisi de utanmadan, ar perdesinden yoksun bir şekilde yerini almıştı. Bu şahsı oraya davet edenin kim olduğu ortadadır Allah’tan bundan sonra o görevi boşu boşuna işgal etmeyecek ve böyle rezaletler bundan sonra yaşanmayacak.
AK Parti'de hiçbir bölünme ve muhalif ses yokken CHP'yi görmeyenlerin gözlerini açalım:
Önce aday gösterdikleri Ekmel beye parti içinden birçok isim karşı çıktı. Ardından ikna odalarının mucidi ve "Yargıda bize militan adam lazım" diyen ünlü hukukçu hanımefendi çıkarak zehir zemberek bir basın toplantısı yaptı. "Genel Başkan o makamı terk etmeli" dediler. Kongre istediler o da yetmedi gizli toplantılarla Kılıçdaroğlu'nu yıkmanın planını devreye soktular.
Dün akşam saatlerinde Kılıçdaroğlu bu seslere kayıtsız kalmadı ve "Onlar gerekli imzayı toplayamazlar ama merak etmesinler ben kurultayı toplantıya çağıracağım." dedi.
Hemen bu açıklamanın ardından Ramazan ayında birayla Yalova seçimlerini kutlayan ulusalcıların coşku adamı Muharrem İnce başkanvekilliğinden istifa edeceğini duyurdu. Böylelikle İnce için de yolun sonu gelmiş oldu.
Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun karşısına genel başkan adayı olarak çıkacak olan İnce’nin hesaplamadığı bir şey var: Kılıçdaroğlu’nun seçtiği delegelerin kendisini seçmesi mümkün değil.
CHP’nin içindeki ulusalcı kanat Muharrem İnce’yi özleyecek. Onlara da bir tavsiye açar video sitelerinden izler izler ardından 10. Yıl marşı eşliğinde göz yaşı dökersiniz olur biter.
CHP’nin içine düştüğü ki durum öyle komik bir hal aldı ki, Devlet Bahçeli açıklama yapıp Kılıçdaroğlu'na sahip çıktı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası CHP toz duman ve bazı aklı evveller AK Parti'nin bölüneceğini söylüyor.
MHP'de ise böyle bir durumun olması zaten mümkün değil. Çünkü parti içi demokrasi o kadar ileri ki, en son genel başkanlık için aday olan işadamı kongre salonuna girmeden soda şişesi yağmuruna tutulmuş, canını zor kurtarmıştı.
Bir sözüm de AK Parti'nin yılmaz savunucuları çocuklara. Genç arkadaş 20 yaşında Abdullah Gül için sosyal medyada atıp tutuyor.
Evladım sen bu parti kurulurken beslenme saatinde suluğunu yere düşürdün diye öğretmeninden azar işitiyordun senin neyine Abdullah Gül'l alakalı yazıp çizmek otur oturduğun yerde güzelce tweetini at, sana başka görev düşmez.
İktidarı ayaklarına gelecek bir hizmetten ibaret görenler sizin ayağınıza gelecek tek şey Overlok makinasıdır.
Hani ne diyordu o ses:
“Hanımların dikkatine,
overlok makinesi ayağınıza geldi.
halı, kilim, yolluk, paspas kenarına, halıfleks kenarına;
overlok çekilir.
beş dakikada yapılır,
hemen teslim edilir."
serkan.ustuner@haber7.com
@sustuner
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol