Hoca'nın yolu

  • GİRİŞ25.08.2014 09:55
  • GÜNCELLEME26.08.2014 09:14

Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Başbakanı Ahmet Davutoğlu'yla Türkiye yeni bir dönemin kapılarını açıyor.

Entelektüel birikimi, akademisyen tavrı, dünyayı algılama biçimiyle açacağı ufuk şimdiden heyecan verici.

Doğuyu, batıyı içselleştirmiş ve bu çerçevede kendi oluşturduğu siyasi bir tavrı var.

Ezik Beyaz Türkler ve avane medyasının Davutoğlu için şimdiden bir şeyler yazmaya çalışmaları ölürken verilen son nefesleri andırıyor.

 Üç dil bilen, yurt dışındaki bilinirliliğiyle herkesin tanıdığı bir isim için ne yazsalar kar etmeyecek. 12 yılda Erdoğan için attıkları manşetlerin etkisinin ne olduğunu gördük.

Türk siyasetinde 2. Hoca dönemi (1. Hoca rahmetli Erbakan) hiç şüphesiz derin ufukların başlangıcı olacak.

İlk yaptığı konuşmada Selçuklu ve Osmanlı mirası üzerinden yükselecek yeni Türkiye'nin kodlarını anlattı.

Büyük devlet olmanın ana kuralı: Geleceği inşa ederken geçmişin köklerinden beslenerek adım adım yeni bir devlet kurmaktır.

Hoca'nın gösterdiği istikamet bu yönde ilerleyecek ve sonunda 300 yıl önce bıraktığımız sancak yeniden göndere çekilecektir.

Bugün Davutoğlu için abuk sabuk konuşmaya cesaret gösterenler pijamalı başbakan karşılamaları özleminde hala ah edip vah etmekteler.

12 yıl boyunca Erdoğan'ı eleştirenler Türkiye'nin Başbakanın Macaristan'da kumar oynadıktan sonra burnu kırıldığı neşeli günleri hasretle yad etmekteler.

Türkiye o kabile devlet görüntüsünden bugünlere geldi. Erdoğan'ın açtığı ve Davutoğlu'nun devam ettireceği bu kutlu yürüyüşün durması artık mümkün değil.

Milletin arkasında olduğu hiçbir yapı sarsılmaz. Millet artık büyük Türkiye özleminin bitmesi için gün sayıyor. Önümüzdeki en yakın tarih olan 2023 Cumhuriyet'in artık en önemli mihenk taşını oluşturacak.

Ortaya konan bu kadar derin bir ufuğun ardından göz ucuyla muhalefet kesimine bakıyorum. Aynı tas aynı hamam.

Kendi belirlediği delegelerle kurultayı kazanacak olmanın sevinci içinde olan Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı yemin törenine katılmayacağını  açıkladı. Bu hamleyle siyasi dengeleri alt üst eden Kılıçdaroğlu'na Yale'den fahri doktora verilmesi düşünülüyor.

Bahçeli cephesindeyse top yekun Davutoğlu saldırıları hakim. Neden? Çünkü Irak ve Suriye'deki Türkmenlerin hamiliğini üstlenen Türkiye çok yanlış bir iş yaptı! İlk kez bir Başbakan olarak Erdoğan Doğu Türkistan'da yaşanan mezalime 'soykırım' dedi. Sayın Bahçeli ise Çin devletinden devlet nişanı almıştı.

Dünyanın her yerindeki Türklere ulaşıldı. Dışişleri ve TİKA eliyle yurtdışı akraba toplulukları bir araya getirildi. Hani bir nevi Turan.

Bu yüzden Davutoğlu eleştirilmeli çünkü MHP'nin ne Türkmenlerle ne de dünyadaki akrabalarımızla bir bağı yok. O yüzden muhalefet doğru yolda

Ne diyelim Allah yolunuzdan şaşırtmasın!

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat