Sultanahmet’te düzenlenen menfur saldırının ardından iki aylık Elif’ini bırakıp gitti şehit Kenan Kumaş. Gülcan, eşinin tabutuna bakarken gözyaşlarını al bayraklı tabuta akıtarak uğurladı Kemalini.

35 yıldır süren terör bir kez daha bir canımızı almıştı. Bu kez de yapan belliydi ama şahsın kim olduğu hala meçhul.

İlk olarak yapılan açıklamada canlı bomba olan kadının açık kimliği yerini şimdilik bir soru işaretine bıraktı.

Tüm bunlar yaşanırken medyada neler oluyordu? Şehidi bile aşağılık işlerine alet edenler “Atanamadığı için polis oldu” manşetini atarak bu vahim olaydan bile hükümete laf çakarken, bir zamanlar davetlere kırmızı smokinle katılıp herkese dalga konusu olan adamın medyası ise Alman profesyonel tetikçilerinden öğrendikleri taktiklerle savaşıyordu.

Kan uykusu belgeselini çekip ardından Kandile’e çıkıp PKK’lı kadınların hikayesini yazan şimdilerin butik otel işletmecisi zat Dolmabahçe’deki terörizmi savunuyor, ‘Anarşi haktır’ diyebiliyor, sonrasında tornistan yapıp attığı tweeti siliyor. Ve küçülüyor küçülüyor küçülüyor…

Sonrasında sahneyi bir başka isim alıyor. Geçen haftaki Dolmabahçe saldırısı için ‘Allah teröristin de hayırlısını versin. Bomba patlamıyor, silah tutukluk yapıyor, nasıl olur ya bir tane polis ölmüyor. Böyle terörist mi olur’ diye veryansın ediyor.

Şimdi Kenan Kumaş şehit oldu. Mutlu musunuz?

Yıllarca bu şahıslar en güzel şekilde ağırlandılar, plazalarda göbek büyütüp milletle dalga geçtiler. Şimdi de kaybettiler, silinip yok olmaya mahkum olunca da kimi görseler sarıldılar. Sebep? Maksat hükümet düşsün de ne olursa olsun. Polis şehit olsun, gariban vatandaş ölsün ama mutlaka bir kaos olsun. Bu uğurda teröristi de baş tacı yaparız, Kandil’e de çıkarız. Hatta Ayşenur nineleri geçen hafta olayı daha uç bir noktaya getirip “Silahlı mücadele bile yaparız” dedi.

Son olarak ev gezmeleri programı yapan, emekli ev hanımı bir teyzemiz ( gazeteci olduğunu da söylüyor) “Polisleri içeri aldığınız için bu tür saldırılar oldu” diyerek perdeyi kapatıyor.

Tüm bunları söyleyenler gazeteci. Zaten bunları da gazeteci meslekleri adı altında yapıyorlar. Ama sizden biri öyle sosyal medyada biraz sert bir cümle kuracak olsun. Manşetleri, linç cümleleri anında hazır. Amrial geminin  sitesi “Şok şok şok Flaş gelişmede şok detay. Öyle bir tweet attı ki” türünden ilkokul zekasıyla manşetlerle sizi yem edebilir.

Atatürk’ü konuşturan gazete ise şeriatçı gazeteci laikliği yıkıcı tweet attı. Mustafa Kemal’in askerleriyiz.

Örnekleri çoğaltmak mümkün: Misal bir başka neşriyatta “Polisleri içeri aldınız bu yüzden Türkiye’yi soğuk hava dalgası çarptı” kabilinden bir zekayla karşılaşmak mümkün.

Perşembe duası: “Yarabbim bizi bunlardan muhafaza buyur” amin.

serkan.ustuner@haber7.com

@sustuner