'Kiliseyi korumalı, camileri yıkmalıyız'
- GİRİŞ08.05.2015 09:43
- GÜNCELLEME10.05.2015 10:30
Ebul Feth Camii İstanbul’la ilk nişan yapan kumandanın mührüdür. İstanbul’a ilk yapılan İslam mabedidir. Bu anlamlı yapı doğal afetlere karşı durabilmiş ancak insanın şerrinden kendini koruyamamıştır.
Cami, ‘Küçük Kıyamet’ denilen 1884 depreminde yıkılmış, onarılmamıştı. 1953'te Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın emriyle Fethin 500. Yılı sebebiyle hisar temizlendi ahşap evlerle cami kalıntısı yok edildi. Hisarda klasik tiyatro eserleri oynandı. Oyunlar kesildi, hisarın yüksek ses titreşiminden zarar göreceği bilindiği halde pop müzik konserlerine açıldı, sahne, caminin temeli üstüne kuruldu. "Fetih şehitlerinin hatırasına ihanet" edildi.
Sonunda Büyükşehir Belediyesi bu ihanete ‘dur’ dedi. Ve Kubbe Derneği’yle yapılan sözleşmeyle yıkık minarenin olduğu yere yeniden fetihteki gibi bir mescit inşası için kolları sıvadı.
80 yıldır ibadete kapalı olan Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı ilk cami fethin ruhuyla yeniden buluşuyor. Bir ayıp daha silinirken Rumeli Hisarı da aslına rücu ediyor.
Tabii bu kadar güzel bir iş yapılırken cami, mescit, ezan, Kur’an… gibi bu toprağın olmazsa olmaz değerleriyle barışamayanların, bu değerlerle bir türlü alışamayanların bu ara iyiden iyiye uykusu kaçmış durumda. Sebep? Vay efendim siz nasıl bizim tepindiğimiz yere mescit yaptırırsınız?
Birkaç gün önce bir ödül töreninde bir hanım teyze çıkmış “Oraya mescit yaptırmayacağız. Birlikte sesimiz nasıl gür çıkıyor. Haydiiiii” Psikolojik olarak özlem duygusu çektiği anlaşılan bu şahsın her kelimesinden cehalet ve nefret akıyor.
Oranın mescit olduğunu bilmiyor, hadi bilmemesi normal. Çünkü tüm entelektüel seviyesi marketlerde patates, soğan reyonun yanında satılan kitapları alıp elinde dolaştıran aydın ölçüsünde! Böyle olunca da her açıklamayı doğal karşılamak lazım.
Misal: Bir Bizans eserinin ya da Anadolu’da Sümerlere ait bir parça için kazı çalışması yapılsın. Kirli zihniyet hemen ‘Aman tarihe sahip çıkalım’ Çünkü tarih veya sanat İslam’ın dışında! İslami eserler yıkılabilir, çürümeye terkedilebilir hatta yok edilmesi gereken düşmandır.
Bu zihniyet artık şunu kabul etmeli. Siz tedavülden kalktınız. Yok hükmündesiniz. Bu toprağa ait ne varsa her yerden yeşeriyor yeşerecek.
Bugün mescide, camiye, Kur’an Kursuna karşı çıkan aydın müsveddeleri, oyuncu olduğunu zannedenlere rahmetli Cemil Meriç en güzel cevabı vermişti: “Türk entelijansiyası batının ileri karakoludur”
serkan.ustuner@haber7.com
Yorumlar1