Şimdiye kadar tüm politik söylemlerini tehdit, baskı, şiddet, sindirme, korku ve etnik milliyetçilik üzerine kuran siyasi parti baraj korkusu yasamaya başladığı andan itibaren bu kez stratejisini değiştirdi.

Türkiye partisi olacağı iddiasıyla yola çıktığından beridir bu kez de ağzında tek bir şey var: Dini değerler.

Tek hedef: Dini ne kadar değer varsa ortadan kaldırılmalı. Kaldırılmayanlar da sol tandanslı bir hale getirilip bozulmalı.

Şimdi eş başkanın secim meydanlarında neler söylediğine bir bakalım:

1 Mayıs öncesi kazancı yokuşunda:

“Müslümanlar nasıl Kabe'ye gidiyorsa, isçiler de Taksim'e geliyor. Taksim'deki kutlamaya izin verilmeli.” Kabe'yle Taksim'i benzer kılması yetmiyor, isçi bayramını da Umre ve Hac gibi görüyor.

“Kudüs Yahudiler kutsal mekânıdır.”

Neden? Çünkü Kudüs’ün Müslümanlarla bir ilgisi yok. İlk kıblemiz orası değil. Peygamber Efendimiz oradan Miraç’a çıkmadı. Kur'an'da Kudüs’e dair bir şey yok! Kudüs bizim kutsal davamızdır. Her Müslüman'ın anavatanıdır. Müslüman bir ülkede yaşayıp İsrail ağzıyla konuşmak herkese nasip olmaz! Böyle siyasetçinin kıymetini bilelim.

Gelelim mitinglerde en çok malzeme yaptığı kuruma:

“İktidar olursak Diyanet İşleri’ni kapatacağız.” Ben de Mars'a çıkarsam Neptün’le Mars arasına bir köprü yapacağım. Güzel hayaller değil mi? İki örnek arasında hiçbir fark yok. Biri Demirtaş’ın diğeri benim hayalim.

Diyaneti neden kapatacaksınız? diye soruyorlar. Sünni, kem kum, Kürtler, diyanet bla bla bla...

Maksadın laikliğe halel gelmesin ise Diyanet bir ülkede laikliğin en büyük göstergesidir. Zaten kurulma amacı da bu yüzden. “Kürtçe Kur'an meali basılmadı” palavran 1 saatte patladı. O da yetmedi Ermenice meal bile basildi.

Dikkat edersek İsrail basın yayın organlarında ve devlet nezdinde Diyanet İşleri Başkanlığı ve sayın Mehmet Görmezin hedef gösterilmesiyle Demirtaş’ın bir şeyler saçmalaması aynı zamana denk gelir.

En son Bingöl mitinginde şu sözleri sarf etti:

"Bunlar paranın etrafında 7 kez dönüyor." Hastalıklı bir hal. Damarlarında Ebrehe'nin ruhu dolaşıyor. Aklından neler geçiyor bilinmez ama sürekli Kabe'yle ilgili bu tur örnekler vermesi bir düşmanlık göstergesinden başka bir şey değil.

Sahi bu gerçekleri herkes görüyor da peki eş başkanın her gün kahraman gibi gösterilmesi ne iş? Amaç: “AK Parti yeter ki gitsin. Demirtaş Başbakan, Kandil'den de bir Cumhurbaşkanı dahi olur.”

ABD ziyareti sonrası seçmenlerini sokağa davet edip 6-7 Ekim olaylarında 50 can alan Demirtaş’ı zehirli iki medya grubu hümanist söylemlerle montajlayıp, allayıp pulluyor.

Yasin'in annesinin gözleri hala yaslı ama görmüyorlar. Gerçekleri hiçbir zaman görmediler, ya da görmek istemediler.

Son bir söz: Demirtaş anlaşılan o ki, bu kadar din ve diyanet islerine savaş açtığına göre yıllardır CHP'ye giden ateist oylara talip. Merak etme sayın eş başkan "Durma ilerle ateistler seninle"

serkan.ustuner@haber7.com