3. köprü yıkılsın, yeni havalimanı bombalansın
- GİRİŞ22.06.2015 09:48
- GÜNCELLEME24.06.2015 08:25
Doğan medyasının, zehirli yapının ve PKK’yi çiçek çocuklar gibi gösteren Cumhuriyet'in sevinç naralarıyla attıkları manşetler. Cumhuriyet seviyeyi daha da aşağı çekerek şöyle devam etti “ Artık sadece iki ayaktan ibaret”
Bu ülkenin hayrına yapılan her şeye karşı bir zihniyet düşünün. Aman ülkenin üstüne bir çakıl taşı konmasın. Hele hele bu hükümet var ya onların elinden bir şey yapılmaya görsün ya kötülenecek ya da uyduruk bir dava dilekçesiyle tehir edilecek.
Bunun için yemin etmiş durumdalar. Başrolde de ‘istemezukçülerin’ görünürde sivil kuruluşu var. Hani şu her şeye dava açan mimarlar odası.
Şimdiki hedefleri 29 Ekim'de açılacak olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü. İstanbul trafiğine rahat bir nefes aldıracak olan ve ortasından raylı sistemin geçeceği muazzam yapı.
Bakmayın bunların ağızlarında geveledikleri çevre, yeşil alan şu bu bilmem ne zırvalarına. Bunların sosyalistlikleri de, solculukları da kendi uydurdukları temeller üzerine inşa edilmiş ilkeler.
Bu zevat 1. Köprüye de karşıydı. İlk geçenler kendileri oldu. Çünkü halkın o dönem araba alacak ne parası ne durumu vardı.
Marmaray gibi İstanbul’un can damarı olan ve dünyada eşi benzeri olmayan bir çalışmayı açtıkları saçma sapan davalarla 3 yıl geciktirdiler.
Neymiş efendim tarih. Külliyen yalan. Çıkan parçaların hiçbirinin bir kıymet-i harbiyesi yok. Bilimsel olarak hiçbir dönemi aydınlatmadığı gibi herhangi bir tarihi bulguya da rastlanmadı.
Şimdi de 3. Köprü geç açılsın mantığıyla saldırıyorlar. Madem bu kadar doğa dostusunuz. Koç üniversitesi yapılırken bir tane dilekçe verseydiniz. Koca orman yerle bir edildi. Beyaz Türklerin trend mekânı Acarkent ormanın içine yapıldı. Ses yok. Neden? Çünkü aynı zevat o üniversitede ders veriyor ve ağaç katliamının yapıldığı yerdeki villada oturuyor.
Gerek 3. Havalimanı gerek Yavuz Sultan Selim köprüsünde ağaçlar katledilmedi, taşındı. Yani orda var olanlar başka bir yere nakledildi. Ortada çevreye zarar veren bir durum yok
Yap işlet devret modeliyle devlet hep kazanan durumda. İnşaatında devletin, yani milletin cebinden bir kuruş dahi çıkmayacak. Sözleşmenin sonunda havalimanı devlete devredilecek.
Tabi bunlar alışmış sadece belli bir kesimin borazanlığını yapıp villasında tatlı su solculuğu oynamaya.
Bu kadar tıkanan bir sistem var. Devletin ali menfaatleri bir dilekçe ve bir hakimin iki dudağı arasında.
Bir kesimin parlamenter sistemde ısrar etmesinin nedenini daha iyi anlamışsınızdır.
Başkanlık sistemi bu yüzden önemliydi ama galiba yeteri kadar iyi anlatılamadı. Neyse son büyük şairin de dediği gibi:
“İncir… Yarpuz… Karamela…
la havle ve la kuvvete illa billah.”
serkan.ustuner@haber7.com
Yorumlar5