Son günlerin en popüler ilçesi hiç şüphesiz Cizre. Terör belası bilinmeden önce ilimin, irfanın merkeziydi.

Daha sonra köksüzler, nasipsizler burayı baskı ve şiddet kullanarak kendi emellerine alet edebilecekleri bir yer haline getirdiler.

1990'lardan beri pilot bölge olarak seçilen Cizre, şimdilerde yalanın, provokasyonun, terörün merkezi olmuş durumda.

Önce Alman yetiştirmesi belediye başkanı özyönetim ilan ederek bir iç savaş çağrısı yaparak kendine verilen görevi icra etti. Ardından “Cizre'de sivil katliamı” var denilerek kamuoyu oluşturulmaya çalışıldı.

Gazze'den, Suriye'den fotoğraflar sosyal medya üzerinden Cizre'de olmuş gibi servis edilerek gezivari bir hareket düzenlenmek istendi.

Küçük bir örnek vermek gerekirse en ünlü gazetecilerinden biri aynen şöyle yazdı " Cizre'de 7 gündür namaz okunmuyor!" Zeka ve birikimleri bu seviyede. Madem provokasyon yapacaksın bari ezanla namaz arasındaki farkı öğren. Hem Allah tanımaz olacaksın hem de din üzerinden algı yapacaksın bir de zır cahil olacaksın. Gerçekten bu zihniyete yakışır.

PKK'nın yayın organı olan TV'ye çıkan bölücü örgüt sözcüsü ağlayarak "Biz bitiyoruz. Elimizde 100 militan bile kalmadı. Bize yardım edin." diyerek ağlayarak telefonu kapattı.

Bunun üzerine Almanya'da ne tür temaslar sürdürdüğü belli olmayan Demirtaş alelacele Cizre ablukasını! Yarmak için iyilik meleği elbisesini giyip ekibiyle kendini Cizre yoluna vurdu.

İstediğini alamadı ama bu tiyatroda başrolü bu kez Osman Baydemir'e verdi.

Polisin “Can güvenliğiniz yok. Bu yüzden geçemezsiniz.” sözlerine Baydemir'in verdiği cevap tam olarak partinin siyaset anlayışını yansıttı.

Bir yandan tehdit cümleleri bir yandan ağzından tükürükler saçarak Cumhurbaşkanı’na hakaret.

Sahi Osman Baydemir'i kimdi? Belediye Başkanlığı yaptığı donemde tüm Kürt siyasal hareketine mensup yerel yönetimler gibi yönettiği şehri başı boş bırakan, belediye hizmetlerine yönelik tek bir icraatı olmayan sıradan biriydi.

KCK yönetiminden verilen emri biraz eksik bıraktı diye başına gelenleri hatırlayalım:

Diyarbakır belediyesinin tuvaletçisi savcı olarak Osman Baydemir’i önce sorgulamış daha sonra yargılamıştı.

Yani şunu söylemeliyim ki, tuvaletçiyi savcı yerine koyup kendini sorgulatan şahıs bugün milletin yüzde 52 oyuna mazhar olmuş Cumhurbaşkanı’na ağza alınmadık sözler söylemesi tam anlamıyla trajikomik.

Cizre’de özerklik ilan edenler devletin koyduğu yasak yüzünden! Öz yönetimlerine giremediler. İşte Cizre’deki içinde hainlik barındıran 3 perdelik komedi türündeki tiyatronun HDP açısından özeti budur.

PKK açısındansa İçişleri Bakanın açıklamasından şunu öğrendik ki, kurtarmaya çalıştıkları ilçeyi resmen bir mühimmat deposu haline getirmişler. Bakın ne kadar sivil bir ilçe: 800 kilogram patlayıcı imha edildi. 30 hendek ve barikat kaldırıldı. 10 örgüt mensubu gözaltına alındı. Kimliği belli olmayan 32 terörist ölü olarak ele geçirildi.

Çocukluğumuzda Mevlana Şeyh Ahmed El-Cezeri’in menkıbelerinin anlatıldığı Cizre şimdilerde tasması sınır dışında olanların kirli tezgahlarına alet edilmiş durumda.

Ama hiç merak etmeyin çok sürmez yeniden bu ülkenin çocuklarına Mevlana Şeyh Ahmed El-Cezeri’nin menkıbelerinin anlatıldığı günler gelecek.

Anacığımın her gün ettiği duayla yazıya son verelim: “Allah’ım nurunla bu ateşi söndür yarabbi. Devletimize güç ve kuvvet ver” amin.

serkan. ustuner@haber7.com

@sustuner