Birkaç gün önce İstanbul’daki bir Cemevi’ni ziyaret eden HDP eş başkanı Demirtaş Ramazan ayında TV kanallarının Ramazan orucuna fazla ihtimam gösterdiğini, tüm yayınlarını buna ayırdıklarından bahsetti.

Ramazan ayında Müslüman bir ülkenin TV kanallarında ne gösterilecekti? Paskalya ayini mi?

Muharrem orucuna dikkat çekmek için Ramazan orucuna beslediği kini, nefreti ortaya dökmekten çekinmeyen Demirtaş’ın ne Muharrem ayıyla ne yaşanan Kerbela acısıyla ne de Hz. Hüseyin efendimizle uzaktan yakından alakası yoktur.

Bu millet Hz. Hüseyin’in izindedir. Peki senin gibi ağzından çıkanı kulağı duymayan, toplumu bölmek için elinden geleni ardında koymayan biri ne bilecek Hz. Hüseyin Efendimizi ve onun kutlu yolunu.

Elinizde o kadar belediye var. Madem Muharrem orucunu bu kadar önemsiyorsun açarsın bir iftar çadırı, eli kanlı örgüt TV’lerinde de yayın yaparsın.

Peki var mı böyle bir şey? Yok. Bunun için bir girişim var mı? O da yok.

Bu ülkede fitneden başka bir görev görmeyen bir şahsın hezeyanlarını izliyoruz hep beraber. Hayır için söylenen tek bir sözü yok. Devamlı ayrıştırmaya, bölmeye odaklı açıklamalarla kendisine verilen görevi en iyi şekilde icra ediyor.

6-8 Ekim’de 50 kişinin ölümüne sebebiyet veren kendi değilmiş gibi hala masum pozları takınabiliyor.

Bu şahsın kendi üzerine vazife olmayan işlerin üzerine atlamak gibi bir durumu da var. Muharrem orucu kim sen kim?

Adam! ( Adam derken bir cisim anlamında kullanılmıştır) Yezid’in yeminli askeri bir de tutmuş Kerbela’yı konuşma cüretini gösteriyor. Tarih Yezid’i nereye yazmışsa onun izinden gidenleri de yanına yazar. O yüzden başka pozlara girmene gerek yok.

İÇ SAVAŞ ÇIKARMADIK

Gün geçmiyor ki etnik ya da mezhepsel bir ayrılık çıkarmak için açıklama yapmasın. Muharrem işi eline yüzüne bulaşınca hemen genel tabana seslenme ihtiyacı hissetmiş olacak ki “ Bakın bizim yerimizde AK Parti ya da MHP olsa iç savaş çıkartırdı. Biz çıkarmadık” diyerek ne kadar hümanist bir örgüt olduklarını ispat etti!

İç savaş çıkarmadılar ama 3 ayda 150 şehit verdik. Kendi gibi düşünmeyen Kürtler evlerini terk etti. Devlet malına zarar, esnafa tehdit, neticede milyonlarca lira zarar.

İşte eş başkan böylesine ar perdesi yırtılmış şekilde beyanat da bulunabiliyor, düne kadar ‘Kürt’ kelimesinin yasak olduğu zehirli yapı ve Doğan medyası da bu açıklamaları en masum şekle getirip servis ediyor.

Sonra da Aydın Doğan mektup yazıp “Ben milliyetçiyim” diyor.

İşte bunların hepsine birden kimileri ‘İttifak’ kimileri “ihanet” kimileri “Yezid’in yolu” diyor.  

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: @sustuner