En tehlikeli yapı: Alman vakıfları
- GİRİŞ29.02.2016 09:43
- GÜNCELLEME01.03.2016 07:59
İlişkileri ta Abdülhamid döneminden ele almak da fayda var ama yazı uzar, yer de kalmayacağı için yakın dönemden biraz özet geçerek Almanya’nın en büyük planları nasıl Türkiye üzerinden yaptığını söylemeliyiz.
Özellikle son yıllarda iyice ifşa olan bir durum var.
Gezi terörizmi döneminde yakalanan Alman ajanları, Bild denen Alman paçavrasının yayınları, Der Spiegel'in hayatı durdurma operasyonları daha dün gibi aklımızda.
Bölücü örgütün yakın zamanda yakalanan silahlarıyla ilgili şöyle bir haber manşetleri süslüyordu:
Süddeutsche Zeitung gazetesinin şirketin iç yazışmalarına dayandırdığı ortak haberine göre, SIG Sauer silah sevkiyatını gerekli izinleri almadan gerçekleştirdi. Bu silahlardan bir kısmının PKK'nın eline geçtiği belirtiliyor.
Şirketin ABD'deki kardeş firması SigArms üzerinden yapıldı.
Sur'da yakalanan Alman BND ajanlarının da turistik gezi için Evsel Bahçelerine tur düzenlediğinden bahsetmeliyiz değil mi!
Son olarak karşımıza Artvin Carettepe'de çıktı.
Bu kez yine doğa katliamı ambalajıyla uydurulan kirli bir propagandayla arz-ı endam ediyordu bu en eski düşman müttefik.
15 gün boyunca eğittiği aktivistleri Artvin’i örgütlemek için gönderdi.
Tüm izinleri alınmış bakır madenine karşı çıktılar. Sebep? Bakırın olduğu yerde altın rezervlerinin de çok olduğu bilinen bir gerçek.
Dünyadaki en büyük altın stokuna sahip olan ve kendine göre küçük bir hamle bile yapmak isteyen hangi devlet olursa olsun anında müdahale eden Germenler, Türkiye’deki duruma da anında müdahale etti.
Şu anda duran madenin sadece ortamı daha fazla germemek adına yapıldığını biliyorum. Mahkeme kararı sonrası maden kaldığı yerden bakır çıkarmaya ardından altın aramaya devam edecek.
Bir de şu YPG ve PKK’ya yolladığı eleman meselesi var ki, artık sokaktaki çocuğun bile bundan haberi var.
İnanmak istemeyenler için dün Alman "Bild am Sonntag" gazetesi Alman terörist sayısını açıkladı.
Verilen bilgilere göre: Suriye, Irak’ta 120’nin üzerinde Almanya’dan giden terörist var.
Almanya meselesi uzun. Biz burada keselim. Uğur Mumcu ve Necip Hablemitoğlu cinayetlerinin arkasında da Almanya ve Alman vakıflarının yaptığı faaliyetler bilinen bir gerçek.
Son olarak Hablemitoğlu öldürüldüğü 18 Aralık 2002 tarihinden 6 ay önce Alman istihbaratları BND ve BKA çalışanlarının hazırlamış olduğu raporda, “Hablemitoğlu'nun Alman vakıflarını ve şirketlerini araştırdığı ve bu konuda çıkan kitabının da raflardan mutlaka indirilmesi gerektiği” şeklinde geçiyordu. Hablemitoğlu'nun hem bu bilgiyi hem “sıcak takipte” olduğunu yakın çevresine aktarmıştı. Cinayetten sonra soruşturma bu yönde bir süre devam etmiş, daha sonra Alman vakıfları konusu soruşturma kapsamından çıkartılmıştı.
Artık Pandoranın Kutusu açıldı. Bu zehirli yapının deşifre edilmesi şart.
serkan.ustuner@haber7.com
twitter: sustuner
Yorumlar4