Cumartesi günü işgalci Ermenistan devleti sınırda 12 Azeri askerimizi şehit ettiler. Bir süredir sınırda yaşanan hareketlilik ve Ermenistan’ın provokasyonları sonunda fiili bir durumu ateşledi.

Azerbaycan’ın bu saldırıya karşılık verdi ve 100’den fazla Ermni askeri öldürüldü. İşgal edilen Karabağ istikametinde de kritik noktadaki köyler geri alındı.

Yavuz Sultan Selim’in Safevi seferiyle başlayan ve 1994’te Bişkek’te imzalanan antlaşmasıyla son bulmuş gibi gözüken yakın zamanda da kurulan Minsk grubuyla çözüme kavuşturulmayı bekleyen Karabağ Azerbaycan toprağıdır.

Yakın tarihte Sovyet Rusya’nın dağılmasının ardından bu bölge bir kez daha Ermenistan tarafından sorun haline getirilmiştir.

Ermeni devleti Karabağ’ı kendi topraklarına katmak istemesiyle başlayan savaş 1991 -93 arası sürdü. Savaşın Ermenilerin lehine gelişmesindeki en büyük etken dağılan Sovyet Rusya’nın üslerinden elde edilen ağır silahların Ermenistan’a hediye edilmesidir.

Böylelikle Dağlık Karabağ işgal edilmiş ve 1 milyondan fazla Azeri sürgüne gönderilmiştir.

Hala çözülemeyen ve haksız bir durumda kalan Azerbaycan dün itibariyle gereken sözü söylemiştir.

Dağlık – Karabağ Azeri toprağıdır. Ermenistan katil ve işgalci tutumunu devam ettirmektedir. Bundan da en büyük desteği Rusya’dan aldığı bilinen bir gerçektir.

Tekrardan bu bölgede savaş isteyen de Rusya’dır. Geçen haftalarda İlham Aliyev’in Türkiye ziyareti bu saldırıdan ayrı düşünülemez.

TANAP gibi dev bir projede elde edilecek kazançlar düşünüldüğünde Ankara’da bomba da patlar, Azerbaycan sınırında çatışma da çıkar.

Putin’in yaptığı her hamlede kaybetmesi, elinde bulunan tek bir kozun; doğalgazın da artık TANAP’la elinden uçup gitmesi büyük Rusya hayalleri yerine iflas etmiş bir Rusya kalacak olması sinirlerini iyice yıpratmış durumda. Bu yüzden de koruması altında olan Ermenistan’a bu emri verdirdi.

Tarihin yolunu bulup aynı yataktan akmasına şimdiye kadar kimse mani olamadı. Aliyev’in Ankara’ya gelmesiyle Büyük Selçuklu yeniden kuruldu.

Türkiye dünyada yeni bir anlayışın oluşmasında öncü bir devlet hüviyeti kazandı. Tüm kalıplaşmış oligarşik söylemleri Erdoğan yıktı geçti. Tarihin derinliklerinin bize fısıldadığı ne kadar öğreti varsa bir bir gerçekleşiyor ve inşallah gerçekleşecek.

Karabağ işgali de ya bitecek ya bitecek. İşgalci ve katil Ermeni devleti kendinin bile tanımadığı bu uyduruk Dağlık – Karabağ Cumhuriyeti’ni alıp def olup kendi sınırlarına gidecek.

Karabağ toprakları Azerbaycan’a bağlanacak, Suriye, Suriyeliler tarafından yönetilmeye başlanacak. Terör belası bu topraklardan sökülüp atılacak.

Bunların çok uzak bir tarihte olmadığını da göreceksiniz.

Bir kadın gazetecinin gözyaşları

Türk Amerikan Kültür ve Medeniyet Merkezi'nin açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağlayarak Azerbaycan’daki şehit askerlerle ilgili soru soran Azerbaycanlı muhabir Ganire Ataşova, “Şüphesiz bir gazeteci olarak hislerimi ben bildirmemeliyim ama göz önünde bulundurun ki ben de bir anneyim, kadınım, benim de iki evladım var. Şehit düşen askerler benim de evlatlarımdı ve duygulandım” dedi.

Evet 35 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Bir kaç spikerin haricinde bir tek şehidimiz için gözyaşı döken oldu mu?  Düşündüm acaba hislerini belli etmiyor bizimkiler sonra düşündüm biz de yakın zamana kadar ihanet prim yapıyordu. Böyle marjinal söylemler olduğu zaman kendini toplumun önünde giden aydın sürüsü zanneden teyzelerimiz, ablalarımız vardı. Bunu bizim cenahtan yapanlar da vardı. İyi ki Erdoğan var. “Yerli ve milli Medya” söylemi en azından ağızların değişmesine sebebiyet verdi. Diğerleri mi? Onlar zaten bu toprağın çocuğu değil. İhanet çukurunun karanlık müsveddeleri. 

serkan.ustuner@haber7.com

Twitter: sustuner