Türkiye’nin içinden geçtiği böylesine bir süreçte bir an tüm iyi niyetimizi muhafaza edip CHP’nin birkaç iyi hamlesine ‘Evet belki de böyle bir şer lazımdı CHP’ye’ dedik.

Gel gör ki, içimizdeki huzursuzluk bir türlü bize rahat vermiyordu. Çok geçmedi ruhumuzu kemiren tüm şüpheler yine haklı çıktı.

Adli yıl açılışıyla beraber CHP yeniden kendi DNA’sına uygun hareket etmeye başladı ve fabrika ayarlarına geri döndü.

Önce şu çok gazladıkları abla (2. Emine Ülker Tarhan) çıkıp ağza alınmayacak sözler sarf etti. Bu kez hedefinde sadece AK Parti değil her daim bu milletin ve devletin yanında olmuş MHP de vardı.

Sonrası daha da trajikomik. Kılıçdaroğlu’na aşağılık terör örgütü tarafından pusu kuruluyor birkaç saat sonra genel başkan yardımcısı terör örgütüne ve gazetesine destek için adliyede nöbete gidiyor.

Derken Kılıçdaroğlu arz-ı endam ederek terörist belediyelere sahip çıkarak “Belediyelere kayyum atayamazsınız. Bu bir facia olur” diye bas bas bağırıyor.

Belediye dediğin PKK’lı teröristlerin yakınlarını içeri dolduran, bir çöp hizmeti vermekten aciz kahvehaneden az daha hallice bir kurum.

Bunlar işin küçük bir kısmı. Bu belediye görünümlü terör yuvalarının kamyonlarıyla geçen hafta onlarca askerimiz ve polisimiz şehit edildi.

Sözde şehir ayaklanmasında bu terör yuvalarının iş makinelerinin kazdığı çukurlarda yine askerlerimiz, polislerimiz şehit edildi.

Bu mudur senin belediye dediğin kurumlar sayın Kılıçdaroğlu? Acaba suikast sonrası ne değişti? En çok onu merak ediyorum. Böyle gündelik kuru siyasetin sana ne getirdiğini ya da daha doğru bir ifadeyle ne götürdüğünü merak ediyorsan masandaki son ankete bakabilirsin.

PKK terör örgütü değilmiş!

Bir de bu milletin başına beladan başka bir şey getirmeyen terör örgütünün siyasi uzantısı var. Bunun eş başkanı terörün en büyük destekçisi olan ülkede “PKK bir terör örgütü değildir” diye açıklamalarda bulundu.

Hakkında 60’dan fazla fezleke olan, bu ülkede bölücülükten başka bir şey yapmayan,  Kandil’den aldığı emirleri uygulayan bir şahsın artık son çırpınışlarını izliyoruz.

Dokunulmazlığı çok kısa süre sonra kalkacak. Sadece onun değil teröre hizmet eden tüm sözde vekillerin.

Adaletin önüne çıktığında da kendisinden aynı performansı bekliyoruz. Bu kadar şehit verilirken, evet yedi cephede savaşırken devletine ve milletine ihanet içinde olanlara yapılacak tek şey: Onları Türk adaletine teslim etmek olacaktır.

Sadece Türkiye’ye has bir demokrasinin de artık miadı dolmuştur. Artık ihanet yuvalarının bir an önce süresiz kapatılması şühedanın ruhunu da huzura kavuşturacaktır.

Van’ın Çaldıran ilçesi Tendürek dağı bölgesindeki operasyonlarda önceki gün şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Murat Kasım’ın cenazesindeki fotoğraf ne FETÖ’ye ne PKK’ya ne de onun astarı HDP’nin neden silinmesi gerektiğini bir kez daha doğrulamaz mı?

2.5 yaşındaki minik Rumeysa her şeyden habersiz elindeki biberonla sütünü içerek babasının fotoğrafının bulunduğu tabuta uzun uzun baktı…

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner