“Bugün bizdeki muhalefet, iktidarı düşürme şartıyla vatanı düşürmeye bile razıdır”

“CHP bir parti değil. Türk'e dinini, dilini, ve özünü kaybettirmeye memur, bir katliam müessesesidir”

Üstat Necip Fazıl’ın bu sözleri şimdiki durumu özetlemek açısından tam yerinde bir tespitlerdir. 15 Temmuz Türkiye’yi işgal planında Kılıçdaroğlu’nun ‘ Şimdilik durumu izliyoruz’ sözleri ve hiçbir CHP’linin sokağa çıkmaması nasıl bir zihniyeti temsil ettiklerinin açık bir göstergesidir.  

Türk vatanının bağrına ‘Kimi Hindu kimi bilmem ne bela’ bir sürü saldırmış ama ‘Mustafa Kemal’in partisiyiz’ diye övünen partinin fertleri buna ses bile çıkarmamıştır. Daha sonrasında ise 20 Temmuz’da alınan OHAL kararını bir darbe olarak nitelemesi tam da Kılıçdaroğlu ve CHP’ye yaraşır bir söylem olmuştur.

Bugün de Türkiye’de tıkanan sistemin önünün açılması için, açıkça söylemek gerekirse bir milletin beka sorununun çözümü için AK Parti ve MHP’nin ortaya koyduğu iradeye karşı gelen CHP’nin tek derdi: Artık bu topraklarda bir aparat görevi göremeyecek olmasıdır. Kendi arkaik fikirlerini ve koltuklarını her şeyden üstün tutan bir akıl tutulmasının bu ülkenin geleceğine dair ne fayda sağlayacağı herkesin malumudur.

Geçen haftadan bu yana Kılıçdaroğlu’nun ‘Bekleyin pazartesiden sonra neler yapacağımızı göreceksiniz’ sözleri dün itibariyle Meclis’te gerçekleşti. Önce oy kullanma kabinine barikat kurdular o da yetmedi CHP grup başkanvekili Engin Altay kavgayı ayırmaya çalışan AK Partili Mehmet Akif Yılmaz’a arkadan saldırarak darp etti.

Maksatları Meclis’i kilitleyip, çalıştırmamak. Bunun olmayacağını, AK Parti ve MHP’li vekillerin hazırladığı Anayasa değişikliğinin geçeceğini biliyorlar. Geçmişte de gerçi kendilerinin acı tecrübeleri var. 4+4+4, kamuda başörtüsü serbestisi gibi konularda milletin özgürlüğüne ket vurmaya çalıştılar, yine kavga çıkardılar. Eğer o gün attıkları koca demir parçası Nabi Avcı’nın kafasına isabet etse Allah korusun Nabi Hoca’yı kaybedebilirdik.

15 Temmuz sonrası Türk devletinin takındığı tutum ve gösterdiği refleks dünyayı ellerinde tuttuklarını zannedenlerin ruhsal yapısını bozmuş durumda. Bugün hem ekonomik terörle hem de maşaları terör örgütleriyle devleti ve milleti boğmak istiyorlar. Tek dertleri büyük manipülasyonlarla referanduma kadar ekonomiyi zayıflatmak.

Bunu artık itiraf etmekten de geri durmuyorlar. Bakın CHP’li Selin Böke ne diyor:

“Bu anayasa teklifini vakit kaybetmeden çekin meclisten. Kenara çekilin mümkünse, biz ne yapılması gerekiyorsa yaparız. Ne yapılması gerektiğini de biliyoruz.”

Şimdi geçmişten bu yana kimler neler demişti hatırlayalım:

Hürriyet: Muhtar bile olamaz.

Tayyip’in siyasi hayatı bitti.

411 el kaosa kalktı ( Başörtüsü serbestisi oylaması. AK Parti ve MHP’li vekiller için)

Kasetle devrilen eski genel başkanları da ne diyordu: ‘Sen Çankaya’ya çıkamazsın.’

Bu arada FETÖ’cü vatan hainlerinin de 15 Temmuz’u aylar öncesinden işaret ettikleri ve açıkça söyledikleri lağım çukuru lafları da ekleyelim.

Peki ya sonuç diyeceksiniz?

Yusuf'u kuyudan alıp, Mısır'a Sultan eden o yüce güç, Pınarhisar’da başlayan hikayeyi de tamamlayacaktır inşallah. 

serkan.ustuner@haber7.com

twitter:@sustuner