Erdoğan ölmeliymiş!
- GİRİŞ28.03.2017 07:24
- GÜNCELLEME29.03.2017 07:37
16 Nisan tarihi açıklandığından beridir Akif’in deyimiyle “ Kimi Hindu kimi bilmem ne bela” cinsinden bir sürü varlık saldırıya geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında akla hayale gelmeyecek kirli bir kampanya başlattılar ki, böylesine bir toplanma en son Haçlı Savaşları’nda görülmüştü.
Geçen hafta içerisinde Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanlarına konuşma izni verilmeyen Almanya’da terör örgütü PKK’nın düzenlediği ‘Hayır’ mitinginde İslam’a, devlete, millete ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a galiz hakaretler edilmiş ve sonrasında polis korumaları eşliğinde dağılmaları sağlandı.
Belçika’da yine terör örgütü PKK’nın sözde yöneticilerinden Zübeyir Aydar isimli şahıs camiye küfür edecek kadar alçalmış ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef almıştır.
Kandil’in kuklası Cemil Bayık ‘Evet çıkarsa biz biteriz. Evet oyu veren Kürtler şerefsizdir” diyerek Kürtlere aleni hakaret etti.
Sonrasında başımıza 15 Temmuz darbesini üç ay öncesinden yazan neo – conların bilindik isimlerinden Micheal Rubin isim şahıs kendi sosyal medya hesabından Türkçe, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan lağım çukurundan çıkan sözcükler sarf etti.
Hızını alamayan bu Pentagon cücüğü İngilizce yazmayı bir kenara bırakıp Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na aleni hakaretlerde bulundu ve bulunmaya devam ediyor.
Kendisinin FETÖ’nün lideri Gülen’in yakın dostu olan Fuller’in kapısında bekçilik yaptığını da bir kenara yazalım.
Bu tarla çiçeği Cumhurbaşkanı Erdoğan’la beraber bu kez MHP lideri sayın Devlet Bahçeli’ye çok ağır hakaretlerde bulunarak referandumun önemini ve mahiyetini bir kez daha bizlere hatırlattı.
Son olarak İsviçre’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzünü tasvir eden bir pankartta ‘Erdoğan öldürülmeli’ yazan teröristler ‘Hayır’ mitingi düzenledi.
Aydın Doğan’ın ortağı olan Alman istihbaratının uydusu olan Bild Türkçe yayınla çıkarak “Atatürk yaşasaydı ‘Hayır’ oyu verirdi” diye bir manşetle çıktı.
Bu arada Papa tüm AB liderlerini ve 27 üye ülkeyi Sistine Şapeli’ne çağırarak gereken tüm emirleri verdi.
İşte şimdi tüm bu olayları alt alta toplarsak ‘Evet’in bu millete dair hayatiyetini de anlarız.
Gavur topuyla, tüfeğiyle, parasıyla, ellerinde tuttukları terör örgütleri FETÖ, PKK’yla bir milleti hedef alıyor. Türk devletinin milletiyle yek vücut olmasından rahatsızlar. 100 yıl önce haritaları çizenler 100 yıl sonra çizdikleri haritanın ellerinde kalmasından çılgına döndüler. Türkiye’yi işgal planı olan 15 Temmuz’un Türk milletinin sinesinde yok olmasından şuurlarını kaybettiler.
Şimdi de taşeron olarak kullandıklarının artık bir işe yaramayacaklarını anladıklarından sahaya kendileri indiler.
İslam’ın son kalesi, mazlumun tek sığınağı olan Türkiye’nin bundan sonra kaybedeceği bir saniye bile yok. Onlar gelecek biz direneceğiz. İlk adım 16 Nisan. Elbet o beklediğimiz kutlu gün de gelecek. Gavurun savunmaya geçtiği, Türk’ün nal seslerini duyduğu vakit akıl melekelerini yitirdiği şanlı günler yeniden zuhur edecek.
Hem bak ne diyordu o şiirde:
Kartal yuvasıdır Söğüt'te burçlar,
Devletin zırhıdır sınırda uçlar,
Gazi Osmanlara zağlı kılıçlar
Yunus Emrelere söz verilmeli... Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
serkan.ustuner@haber7.com
Yorumlar4