Yakın zamanlarda dillere pelesenk olmuş bir tabir var: Üst akıl? Gizli özne gibi. Var ama kim olduğu meçhul!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da konuşmalarında sık sık dile getirdiği üst akıl İngiltere’den başka kimse değil.

Bugün Almanya’yı da Türkiye’ye karşı kışkırtan da bunlardır, Türk devletini parçalamak isteyen de.

Birinci dünya harbinin sonunda imparatorluklara son verilip ulus devletler inşa edildi. Tüm dünyada çok uluslu yapılar yerini millet esasına dayalı devletlere devr ederken bir tek İngiltere imparatorluğunu ‘Güneş batmaz’ olarak tescilledi.

Yani özetle 1. Dünya savaşı sonrası coğrafi sınırları İngiliz emperyalizmi çizmiştir. Buradan kendisine büyük bir pay alarak kenara çekilen üst aklın merkezi bir de kendine jandarma bulmuştur. Birinci Cihan Harbi sonrası kendi askeri gücünü nadasa bırakan Birleşik Krallık silahı da ABD’ye tutturmuştur.

Abdülaziz döneminden beri de Türk devletini yok etmek için var gücüyle çalışmaktadır. Çöküş içinde yükselişi hedefleyen Abdülaziz’i bir saray tertibatıyla öldürtmüştür. 

Şöyle bir tarihi gerçeklik vardır: İngiltere’ye karşı dünya tarihinde en büyük hezimetleri Türkler vermiştir.

Çanakkale’de, Kut’ul Amare’de İngilizler hayal bile etmeyecekleri bir direniş ve karşı koymayla karşılaşmış. Kut’ta tüm İngiliz askerler komutanlarıyla beraber esir alınıp, İngilizlere büyük bir Osmanlı tokadı atılmıştır.

Evet İngilizler ve onun hizmetinde olanların yeni dönem planları da ulus devletleri yıkıp, lokal devletçikler kurmak.

Suriye’de ve Irak’ta bunun birer örneğini görüyoruz. Kısa vadede Yemen de bölünecek. Bölünsün ki, her şeyleriyle hiçbir savunma mekanizması kalmasın.

Bugün İngiltere meselesini sulandıranlar var. Yok boğazda şu gizli bina. Yok 'Kraliçe' diyerek gerçekleri topluma göstermiyorlar.

15 Temmuz günü İngiliz askerlerinin ve uçaklarının Kıbrıs’ta ne işi olduğunu hala neden kimse çözemedi.

İngilizler bu üst aklın ta kendisidir. Hala resmi (!) 22 ülkeyi sömürmekte ve iliklerini kurutmaktadır.

2013’ten bu yana Türkiye’ye yapılan ağır saldırının da arkasında İngiliz derin devleti vardır.

Hatırlayalım: Kurtuluş Savaşı’nda Yunanları denize dökmemize rağmen kiminle masaya oturduk? İngiltere’yle. Neden? Çünkü Yunan’ın tasması İngiliz’in elindeydi.

O zamandan bu zamana hiçbir şey değişmedi. Şimdi İsrail’in güvenliği için Barzani’yi öne sürmüş durumdalar. Yeni planlarından biri de kuracağı hatla Türkiye’yi terör örgütleriyle mücadele alanının içine çekmek.

Abdülaziz’in kanı ve nice şehidimizin kanı üst aklında elindedir. Şimdilik yapmamız gereken: İngilizleri tanımak. Düşmanını bilmeden nasıl hamle yapacağını kestiremezsin.

serkan.ustuner@haber7.com