Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:

Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!

İnsanlığın bütün ufukları kapkaranlıkken,

Işık olup fışkırmışız ta karanlığın koynundan;

Yarmışız anarşi dönemlerinden kalma en uzun geceleri;

Yarın fikri doğmadan yağdırmışız yarınları!

Mehmet Akif’le giriş yapmak istedim çünkü şimdiki zamanlara baktığımda, yaşadığımız bu tablo Akif’in yazdığı dizelere denk değil mi?

Yeniden millet olmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu hatırlamak ve bunu yaşamak ne kutlu bir olay. 

Büyük imtihanlardan geçiyor Türkiye, geçiyoruz. Kaçıncı kez küresel bir saldırıyla baş başa kaldığımızın rakamlarla artık bir karşılığı yok! Peki, bizi ayakta ne tutuyor derseniz? İşte millet olmanın verdiği güç.

İmanla çelikleşmiş bir siperi yıkacak bir silah şimdiye kadar icat edilmediği için her seferinde duvara tosluyorlar.

Bakın sınıra giden askerlere içlik ören kadınlar, Mehmetçik’e erzak götüren amcalar, yaprak sarması saran teyzeler şiirdir. Büyük Türk Şiiri’nin en büyük dizeleri bunlardır.

Dünyada hiçbir millet de göremediğiniz hasletler Türk milletine aittir. Oğlunu cepheye davulla, zurnayla gönderen anneler ve şehadete koşan aslanlara bir tek bu topraklarda rastlarsınız. İşte bu yüzden en kıymetlimiz vatandır. Anadan, babadan, yardan serden geçmemiz tam da bu nedenledir.

Bu kadar güzelliğin içinde çirkinlikler, soysuzlar, köksüzler yok mu? Tarihin her anında olduğu gibi bugün de bu ihanet batakhanesi kendilerine verilen görevi yapıyor. Peki kim bunlar? Belirli zararlı vakıflardan beslenenler, eli kanlı terör örgütünün siyasi tosuncukları ve zararlı cemiyet üyeleri.

Kandil’in vekili diyor ki, ‘Bizden vatanseverlik beklemeyin.’ Bunu neden söylüyor inanın bilmiyorum. Kimsenin böyle bir beklentisi zaten yok. Millet ve tarih önünde hain olarak anılanlardan böyle bir şey beklemek ahmakların işidir zaten.

170 tane kendine ‘aydın’ diyen bir güruh var. Ortaya çıkacakları zaman aralığı belli. Teröristler öldürüldüğünde, Türkiye’nin menfaatine bir anlaşma yapıldığında, millet adına büyük projelerin açılışları öncesinde, ez cümle millet ve devlet adına ne zaman faydalı bir iş yapılsa bu sürü hemen bir imza kampanyası düzenler, mutlaka anarşizmin yanında olduklarını ‘Hümanist’ ruhlarıyla açıklarlar. Bu insancıl varlıkları bir şehit için cümle kurarken bulamazsınız. Eli kanlı terör örgütü PKK, FETÖ ve diğer marjinal sol örgütler bunlar için doğal durumundan kaynaklı doğmuş birer dernektir.

Bu çirkinlikleri niye mi yazdım? Unutmayalım diye. Vatan toprağını korumak için şehit olan Musa Özalkan, Oğuz Kaan Usta ve Mehmet Muratdağı nezdinde tüm şehitlerimizi yüreğimizde taşıyalım diye.

Dün Kilis’te camiye atılan bombayı hiç unutmayalım diye. Biz unutmayacağız, bunları tarihe hak ettikleri gibi hain olarak yazmak için unutmayacağız. Ne diyordu şehit Muhsin Yazıcıoğlu ‘Unutmak ihanettir’

Paniklemeleri, korkmaları ve saldırmaları neden? Çünkü Türk milleti artık hayal ediyor. Bu yüzdendir saldırmaları. Şehid – i âla gazi namdar Enver Paşa’nın dediği gibi “ Biliyorlar ki, Türk hayal edince bütün cihan değişir.” işte tüm kalp titremelerinin sebebi: Düzenlerinin değişmesi korkusudur. İşte bu yüzden hayal et ve tüm düzenlerini başlarına geçir.

serkan.ustuner@haber7.com

twitter: sustuner