Sivas, Türk tarihinde kurtuluş ateşinin yakıldığı bir merkez. Hepimiz için önemli olan bu şehir, cumartesi günü Trabzonspor için şampiyonluk treninin yeniden kalkışa geçtiği bir istasyon olmuştur.

İkinci yarıyla birlikte Trabzonspor’da yaşanan düşüş ve puan kayıpları, Sivasspor’un düşme potasında bulunması bu maçın sonucunu iki takım için de önemli kılmaktaydı.

Trabzonspor maça golle başlayarak önemli bir avantaj yakaladı. Ancak takımın önemli zaaflarından olan baskı altında skor yapamamaları bu maçta da müşahade edildi. Çok kolay kazanılabilecek maç zora sokuldu ve son dört dakikada koparılabildi.

Sporcular maç esnasında kendi aralarında kavga etmeleri takımdaki akort bozukluğunun bir yansıması. Şampiyonluk yarışındaki baskı oyuncuların psikolojilerini etkilemiştir. Bu süreç profesyonel şekilde idare edilirse mutlu sona ulaşılabilir. Peki bu süreci kim idare etmelidir. Takımın tüm yükü Şenol Hoca’nın omuzlarında. Hocanın yükü biraz hafiflerse bu yarış daha kolay geçecektir. Yönetim, şehir ve camia taşın altına elini koyarsa yük hafifler. Ünal Hoca sporculuğundan itibaren hem takım içinde hem de şehirde sevilip saygı gördü. Dolayısıyla bu süreçte daha aktif olmalıdır.

Trabzonspor Sivas maçını kazanarak tüm taraftarına en güzel Sevgililer Günü Hediyesini vermiştir. Taraftarın da bu hediyeye karşılığı her şartta destek olursa sezon sonu hep birlikte şampiyonluk şarkıları söylenir.

Geçen yıl, kupa şampiyonluğu sonrası sıcak bir bahar günü Cağaloğlu Yokuşunu çıkarken gözüme ilişen ve nazlı nazlı sallanan bordo mavi bayrağın şampiyonluk sonrası yeniden dalgalanması dileğiyle.

Sezgin Demircioğlu - Haber 7
demircioğlu67@hotmail.com